Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun resmi şekilde yapılması gereken devremülk satış sözleşmesinin iptali olup, talebin bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödenmesi talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince yetkisizlik kararı verildiğini, ancak davacı taraf olarak tapu iptali ve tescil taleplerinin bulunmadığını, mahkemenin sözleşmenin iptaline karar verip, bedelin iadesine hüküm kurmasının yeterli olduğunu, karşı taraf isterse yeni dava veya karşı dava açıp, sözleşme iptal edildiğinden gayrimenkulün tapusunu isteyebileceğini, ancak karşı tarafın böyle bir talebi olmamasına rağmen mahkeme tarafından taleple bağlı kalınması gerekirken, talepten fazlaya hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.05.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine davacının bedel iadesi isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 26.06.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, bir kısım davalılar murisi ...'nın ... Noterliği'nin 06.07.1984 tarihli 4098 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......

    Bu durumda mahkemece davalı tarafından tapunun davacıya devredildiği anlaşıldığından yapı kullanma izin belgesi ile kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı ve devremülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karara verilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece, söz konusu devre mülk satış sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın Yalova İlinde yer aldığı da gözetilmesi gerekir....

    Talep olan bedel iadesi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Vekalet ücreti yönünden ise ,terditli davalarda her ne kadar ilk talep reddedilmiş ise de talebin tek bir istek olarak düşünülmesi gerektiği göz önüne alınarak tapu iptal tescil talebinin reddi nedeniyle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.-------- Davacının dava dilekçesi ile birlikte faiz talep etmediği ancak ıslah dilekçesi ile birlikte faiz talep ettiği görülmekle ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçeler ve Yargıtay----- uyarınca davanın terditli talep olan bedel iadesi yönünden kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devremülk satış sözleşmesinin iptali, davacı tarafça davalı tarafa ödenen bedelin iadesi, düzenlenen senetlerin iptali, borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit taleplerine ilişkindir. Konu ile ilgili benzer mahiyette bulunan Yargıtay 13....

      Satış Vaadi Sözleşmesi-Kredisiz Satış" başlıklı adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, davacının satış bedelinin tamamını davalı ...r İnşaat A.Ş'ye ödediğini, ancak davalıların taşınmazı davacıya teslim etmeyerek mağduriyetine neden olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle, tüm hacizlerden ve takyidatlardan ari bir şekilde davacı adına kayıt ve tesciline, tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde şimdilik 512.500,00 TL'nin ve mahrum kalınan kira kaybı nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL'nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili davacı ve davalı arasında yapılmış, 6098 sayılı TBK'nın 2.kısmında 207-281.maddeleri arasında düzenlenen menkul ve gayrimenkul satış sözleşmesi ile diğer satış sözleşmesinin söz konusu olmadığı, 282-284.maddeleri arasında düzenlenen mal değişim sözleşmesi bulunmadığı, 285-298.maddeleri...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davacı belediyenin yaptığı satış işlemi nedeniyle taşınmazın mülkiyetini kazandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Gerçekten 5393 sayılı Belediye Kanununun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18. maddesinin (e) bendine göre taşınmaz alım ve satımına karar verme yetkisi belediye encümenine değil belediye meclisine aittir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçerli olmayan işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, taşınmazı davacı belediyenin yaptığı satış işlemi nedeniyle tapudan kazandığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Gerçekten 5393 sayılı Belediye Kanununun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18. maddesinin (e) bendine göre taşınmaz alım ve satımına karar verme yetkisi belediye encümenine değil belediye meclisine aittir....

            K A R A R Davacı, mülkiyeti davalıya ait aracı noter satış sözleşmesi ile 38.535,00 TL bedelle satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra aracın pert kaydının olduğunu, ön kaputunun değiştirildiğini ve araç airbaglerinin bulunmadığını öğrendiğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu, satıcının ayıba karşı sorumluluğu gereği taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeplerle fesh edildiğinin tespiti ile satış bedeli olan 38.535,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu aracın davacı tarafından davalıya teslimi koşulu ile 34.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel ve yapılan zorunlu masrafların iadesi davasıdır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.07.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 31 ada 9 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyet rejimi hakim olduğundan ve dayanak satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu