Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava konusu taşınmazın zilyetliğini devralıp kullandıklarını ve ayrıca taşınmazın vergilerini de yatırdığını, davalı T6'nın taşınmazın bir kısmının satıldığı ve davacılar tarafından kullanıldığını beyan ettiğini, bilirkişi raporunda rayiç bedeller çok düşük hesaplanmasına rağmen dosya tekrar bilirkişiye gönderilip hesaplama yapılmadan hatalı karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde rayiç değerin tahsili isteğine ilişkindir....

Mahkemece, davacıların tapu iptali ve tescil talebinin husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, ikinci kademedeki tazminat talebine ilişkin olarak bir hüküm kurulmamıştır. Hükmü davacılar vekili, ikinci kademedeki istekleri hakkında hüküm kurulmadığını belirterek temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Somut olayda, davacılar, tescil isteklerinin kabul edilmemesi halinde sözleşmeye konu taşınmazın değerine tekabül eden tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Hukukumuzda kademeli dava açılması mümkündür. Bu tür davalarda istek kalemlerinden birisi yerinde bulunmazsa ikinci kademedeki istemin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece tescil isteği reddedilmiş ise de tazminat istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mahkemece davalı yükleniciden satın alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı alıcı adına tescili, olmadığı taktirde rayiç bedelinin davalı yüklenici ile davalı arsa sahibinden tahsili istemine ilişkin olarak nitelendirilmiş olup, tapu iptal tescil isteminin reddine, rayiç bedelin davalı yükleniciden tahsiline dair verilen hüküm davacı alıcı ve davalı arsa sahibi tarafından her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde dava konusu dava konusu taşınmazın rayiç değeri olan 10.000,00 YTL’nin tahsili istemine ilişkindir. İstem tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğundan görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu Kaşıkara Köyü 261 numaralı parselin dava tarihindeki değeri 28.01.2009 günlü bilirkişi ek raporuna göre, 11.341,68 YTL olup, sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir....

        Tapulu taşınmazların satışı TMK.nun 706, BK.213, 2644 sayılı Tapu Kanunun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK.nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şekli olmayıp bir şekil şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacılar vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacılar tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde bedelin uyarlanması suretiyle hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır. Terditli açılan bu davada tapu iptali ve tescil isteği açıklanan nedenlerle yerinde bulunmadığına göre bedelin uyarlanması yoluyla hüküm altına alınması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin tazmini, bu da mümkün olmadığı takdirde sözleşmede kararlaştırılan bedelin güncel değerinin tazmini isteğine ilişkindir. Davacı, ... 1. Noterliğinin 25.04.2001 tarihli ve 2315 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalılardan ..., ... ve ...’in muristen kendilerine intikal edecek olan ......

            Ltd.Şti. ve ... Ltd.Şti.) hisse devri karşılığı taşınmaz paylaşımına ilişkin sözleşme imzalanmış olup, uyuşmazlık; anılan sözleşme uyarınca şirket hisselerinin aksine rağmen taşınmaz paylaşımının gerçekleşmediği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde devredilen hisse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Diğer bir anlatımla; uyuşmazlık sözleşmeden doğan şahsi hukuka dayanmakta olup ortada adi ortaklıktan kaynaklanan bir sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı bir istem bulunmamaktadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK. nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde hisse bedelinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır....

                Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Somut olayda konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipoteklerden arındırılmış şekilde ve borçsuz olarak tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine konu terditli davada dava konusu 392 bağımsız bölüm nolu konut niteliğindeki taşınmazın dava açıldıktan sonra 25/08/2020 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında çok sayıda icrai haciz, ihtiyati haciz şerhi ve davalılar T5ve T3'nin alacaklı, davalı T10 Koza ..A.Ş.'...

                Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile dava konusu yere ait tapu kaydı incelendiğinde, 376 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davanın dayanağını oluşturan satış sözleşmesinin yapıldığı iddia olunan tarihte davalı ile birlikte dava dışı diğer kayıt malikleri adına tapuda kayıtlı olduğu görülmektedir. Tapulu taşınmazların alım ve satımları TMK'nın 706, TBK'nın 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcısına herhangi bir hak bahsetmez. Bu itibarla davacı ile davalı arasında imzalanan 10/04/2003 tarihli sözleşme tapulu taşınmazın intikalinin amaçladığından geçersizdir ve böyle bir satışa dayanılarak iptal ve tescil kararı verilemez....

                  UYAP Entegrasyonu