Bilindiği üzere, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme, bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda; mahkemenin kararına dayanak olarak aldığı, idare mahkemesi kararında, ortada idari davaya konu olabilecek idari bir işlemin bulunmaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....
İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından karar verildiğinden ve yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun işbölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK 77 ila 82) menfi tespit taleplerinin temyiz incelemesi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi Dairemizin görevine girmeyip Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin görevine girdiğinden, temyiz incelemesini yapacak Dairenin belirlenmesi için dava dosyasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değişik 60/2. maddesi gereğince Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürümesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan iade davasıdır. BK.'nun 101.maddesi uyarınca davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat edilmediğinden, nedensiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağa dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, alacağın ödendiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükümdeki “..28.....2008 tarihinden itibaren...” sözlerinin çıkartılarak, yerine “dava tarihinden itibaren“ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 849.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, ....04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
a satılan taşınmazın arsa sahibi tarafından yükleniciye karşı başka dosyada açılan sözleşmenin feshi ve tapu iptali davası sonucu taraflar adına gösterilen sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa'nın 3/f maddesinde; satıcı "kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişiler" olarak tanımlanmış, 3/c maddesinde ise “KONUT VE TATİL AMAÇLI TAŞINMAZ MAL SATIŞLARI DA” Tüketici Yasası kapsamına alındığı anlaşılmıştır. Somut olayda; uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası olup, davacıya konutun, konut maliki tarafından satıldığı anlaşılmakla 4077 Sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemeyecek olan uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 3....
DAVALININ CEVABI : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğunu ve bu nedenle davanın adli yargıda değil idari yargıda görülmesi gerektiğini , zaman aşımı itirazında bulunduklarını, bedellerin alınmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığını , temerrüte düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, bir tarafın diğer tarafta hiçbir ticari ve hukuki ilişki içerisinde bulunmadan sağladığı kazanımdır. Bu kazanım haksız olduğundan iadesi istenebilir. İade edilmemesi halinde yargı yoluna başvurulabilir. Kamu iktisadi girişimleri kurdukları ticari işletmeler nedeniyle tacir niteliğini taşımaktadırlar. Bu nedenle, gerek sözleşmeden gerekse sözleşmeye aykırılık nedenleriyle özel hukuk kuralları uygulanır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile haksız ipotek bedeli tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin davalı idareden tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 E. - 2016/676 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile haksız ipotek bedeli tahsil edilmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bedelin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir....
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin 05.10.1998 tarihli sözleşme, resmi biçimde yapılmadığından, hukuken geçersizdir (TMK. md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....
Ancak, dava konusu, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 15. maddesinde; "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi İnceleme konusu karar, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....