Bu durumda, mahkemece, öncelikle davalı yüklenicilerin sözleşmeye konu inşaatın yapılacağı tüm taşınmazların diğer paydaşları ile sözleşme imzalayıp imzalamadıkları, imzalamamışlarsa dava konusu sözleşmeye onay verip vermediklerinin araştırılması, diğer paydaşlarla sözleşme yapılmamış ya da sözleşmeye onay vermemiş iseler, davacılar ile davalılar arasındaki bu sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü ile, hüküm fıkrasında da sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile tapu iptali ve tescile karar verilmesi gereklidir....
DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ile iptali talep edilen 24.11.2000 tarihli 2759 yevmiye numaralı sözleşmenin tam metni dosyada bulunmamaktadır. Ayrıca ... mahallesi 44 ada (17) parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydı da yoktur. 1) Darende Noterliğince düzenlenen 24.11.2000 tarihli 2759 yevmiye numaralı sözleşmenin tamamının onaylı örneğinin ilgili noterden, 2) Mirasbırakana ait ... mahallesi 44 ada (17) parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının ilgili tapu sicil müdürlüğünden istenerek dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.19.01.2012 (Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davalılar arasındaki 27.06.2005 günlü satışa ilişkin sözleşmenin iptali istemiyle açılmıştır. Davada mülkiyet aktarılması istenilmediğine sözleşmenin iptali dava edildiğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 13. Hukuk Dairesine aittir. İlgisi nedeniyle dosyanın anılan Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.6.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : ....Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili ....ile davacı vekili....gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Taraflar arasında imzalanan Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesinin 8. maddesinde sözleşmenin geçerlilik süresinin 31.03.2006 tarihinden itibaren bir yıl olduğu, sözleşme süre bitimine bir ay kala iptali konusunda taraflardan biri tarafından yazılı bir talep yapılmadığı takdirde otomatik olarak bir yıl süre ile uzatılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin iptali konusunda talep ileri sürülmemiştir. Sözleşmenin bitim tarihinden sonraki ayların hizmet bedelinin bir kısmının davalı tarafından ödenmiş olması da sözleşmenin uzatıldığı anlamına gelir. Bu durumda ispat külfetinin davalıda olduğu gözden kaçırılarak eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşme geçersiz ise de, sözleşmeye konu taşınmazın yükleniciye devredilmiş olması nedeniyle geçerlilik kazandığı, davalı yüklenicinin sözleşmeden kararlaştırılan sürede edimini ifa etmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. Davacı tarafça, tapu iptal tescil istemi ile birlikte sözleşmenin geriye etkili olarak feshi isteminde de bulunulmuş olmasına rağmen, mahkemece, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi istemi hakkında hüküm tesis edilmemiş ise de, sözleşmeye konu parselin davalı yüklenici adına olan tapu kaydının iptali ile davacı arsa sahibi adına tesciline karar verilmiş olmasının, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi sonucunu da doğurduğu açıktır....
HMK'nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür Mahkemece, hükmün gerekçe kısmında sözleşmenin geçersiz sayılmasına ve tapu iptali ve tesciline karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde hüküm fıkrasında sözleşmenin feshi/geçersiz sayılması istemi ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaksızın inşaatın yapıldığı parsel dışında kalan parsellere ilişkin tapu kaydının iptali ile tescile karar verilmiştir....
Mahkemece, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davacının sözleşmenin tarafı olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş ise de; tapu kaydının devri ile birlikte davacı ... Asan sözleşmenin tarafı haline gelmiştir. Davacı, sözleşmenin tarafı olmakla sözleşmeden kaynaklanan edimleri talep etme hakkına sahip olduğu açıktır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının sözleşmenin tarafı olduğu kabul edilmek suretiyle işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yine para cezasının uygulanmasının gerekmesi halinde de Zeyilname 2' ye göre belirlenen 7.500.00.TL' nın tahsili gerektiği...” gerekçesi ile cezai işlemin iptali talebinin reddi ile alacak talebinin kısmen kabulü ile Zeyilname 2 hükümlerine göre fazla yatırılmış olan 42.500.00.TL' nın davacıya iadesine karar verilmiş ise de; Dosyada mevcut 16.03.2011 havale tarihli ve 05.03.2012 tarihli bilirkişi heyet raporlarında da doğru olarak belirtildiği üzere, cezai işleme konu olayın 23.03.2009 tarihinde meydana geldiği ve bu tarihte taraflar arasında 07.01.2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin yürürlükte bulunduğu, bu sözleşmenin 5.7. maddesine göre, sözleşmede tanımlanan hükümlere aykırı davranılması halinde cezai şart uygulanması gereken durumlarda, olayın meydana geldiği dönemdeki sözleşme hükümlerine göre işlem yapılacağı dikkate alınarak davalı kurum tarafından 10.11.2009 tarihinde sözleşmenin 3.1.3.1 maddesinin ihlali nedeniyle aynı sözleşmenin 5.1.11. maddesi gereğince davacı aleyhine 50.000.00...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi istemine ilişkin davada Konya 3. Asliye Hukuk ve 3.İş Mahkemelerince görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, sözleşmenin feshi kararının iptali istemine ilişkindir....