"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Tarih :30.07.2010 Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi - sözleşmenin feshi - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle müvekkilinin BK ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan doğan diğer secimlik hakları da saklı kalmak kaydıyla malın davalıya iadesine, ödenen bedelin yasal faiziyle birlikte ve takriben 500 TL maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....
Davacı vekili, seyahat acentesi olan davalıya ödedikleri bedeli kendilerinden alamadıklarını, davalının 3. kişilerle otel ve diğer firmalarla olan ilişkisi ve anlaşmazlığın kendilerini ilgilendirmediğini, proforma fatura uyarınca davalı acente ile sözleşme kurulduğunu ve davalıya ödenen bedellerin belli olduğunu, sunulan belgelere göre paranın iadesi için davalı çaba gösterdiğini ispatlamaya çalışmışsa da, muhataplarının davalı olup otelle olan ilişkisi ve iletişiminin kendilerini ilgilendirmediğini ileri sürmüştür. Davalı vekili ise, müvekkilinin fuar sözleşmesinde hizmetin iptali durumunda ödenen bedelin iade alınabileceğine ilişkin hüküm olmamasına rağmen dürüstlük kuralı gereğince paranın iadesi için gerekli özen ve çabayı gösterdiğini savunmuştur. Öncelikle belirtmek gerekir ki taraflar arasındaki ilişki acentelik ilişkisi değil, simsarlık ilişkisidir. Zira, bir defaya mahsus işlemlere davalı aracılık etmektedir....
Oto Satış ve Servis Tic. A.Ş.'den 0 km araç aldığını, aracın yağ uyarı lambasının uyarı verdiğini, dava konusu araç ile aynı marka ve model araçların motor yağı eksiltme noktasında problemli olduğuna ilişkin bir çok haber ve mahkeme kararı bulunduğunu, aracın imalattan kaynaklı olarak gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
Asliye Ticaret ve Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında imzalanan tasarım, yazılım uygulama/geliştirme, destek ve danışmanlık hizmetlerinin yapılmasına ilişkin hizmet sözleşmesi gereğince ödenen hizmet bedelinin iadesi istemine ilişkindir. ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesince, sözleşmenin yerine getirilmeyerek ödenen bedelin iade edilmesi iddiasından kaynaklanan maddi ödence niteliğinde bulunduğundan ve davanın açıldığı tarih itibariyle bu davayı incelemesinin Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, davalının da kabulünde olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,21.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı, davalı ile ... nolu ve 11.02.2014 tarihli ... nolu adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmeleri imzaladığını, davalıya toplamda 9.665,00 TL ödediğini, sözleşme gereğince 36 adet sıralı toplamı 9.025,00 TL olan senetleri imzalayarak davalıya verdiğini ancak tesisi hiç kullanmadığını, 6502 sayılı TKHK’nun Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri başlıklı 50/2 ve 50/4 md.si nazara alındığında davalı tarafça bahsedilen sözleşmenin kendisine imzalattırılmasının mümkün olmadığını, ilgili maddede belirtilen ön bilgilendirme formunun davalı tarafça verilmediğini, md 50/6’da belirtilen cayma hakkı hakkında da bilgilendirilmediğini, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen davalının ödenen bedeli iade etmediğini belirterek bu nedenlerle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iadesini ve imzalanan senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeniyle fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin fuar tarihini değiştirme hakkının bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iadesi hakkını vermediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava, sözleşmeden dönülmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK'nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Bakırköy ........
Mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne, dava konusu telefonun ayıplı olması nedeniyle 2.6.2013 tarihli sözleşmenin feshine, davacının karar tarihine kadar ödediği 1.400 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, ayıplı olduğunu ileri sürdüğü cep telefonu için ödediği bedelin iadesi talebi ile eldeki davayı açmış, davalı telefonda ayıp bulunmadığını ve bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin feshine ile karar tarihine kadar ödenen 1.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki; kural olarak her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilir ve sonuçlandırılır....
nin temerrüt tarihi dava tarihi olan 02/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı .... sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....