Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne karşı, iş akdinin feshinden dolayı bir takım işçilik alacaklarının tahsili için dava açıldığı anlaşılmıştır. İş bu dosyada dava konusu, taraflar arasındaki iş akdinden kaynaklanmayıp, iş akdinin feshinden sonra ortaya çıkan haksız eylemden dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/11/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları, Dava, sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak portföy tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflararasındaki sözleşmenin feshinin haklı bi nedene dayanıp dayanmadığı, sözleşmenin feshinin haksız olduğunun kabulü halinde davalının portföy tazminatı ödeme koşullarının oluşup oluşmadığı ve istenebilecek tazminat miktarının ne olması gerektiği hususlarındadır. .... ATM nin ... (Bozma sonrası ... E. )Sayılı dosyasında yargıtay bozma ilamında sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde fesh edildiği kabul edilmiş olup, kar mahrumiyeti hesabı yönünden mahkeme ilamının bozulduğu, karar düzeltme aşamasında sözleşmenin davalı tarafından haksız şeklide fesh edildiğine yönelik tespitinin bozma konusu yapılmadığı, yerel mahkeme tarafından yargıtay bozma ilamına uyulduğu, bu itibarla sözleşmenin davalı tarafça haksız şekilde fesih edildiği yönüden davacı tarafça kazanılmış hak oluştuğu görüldü....

      Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 20.06.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat ruhsatının alınması için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu durumda, inşaat ruhsatının alınması için makul süre, Dairemizin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere altı aydır. Somut olayda, sözleşme konusu taşınmaz üzerinde eski bir bina bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Davalı vekili, davacı ile davalı arasında 31/12/2004 tarihinde 5 yıl süreli sözleşmenin davacı ile davalı şirket adına ... arasında imzalandığını, davacı ile davalı arasında imzalanmış 07/02/2008 tarihli ikinci bir sözleşmenin bulunmadığını, 31/12/2004 tarihinde imzalanan ancak tarih kısmı boş bırakılan sözleşmenin aradan 5 yıl geçtikten sonra davacı tarafından kullanıldığını, sözleşmedeki imza sahibi ...'un 11/01/2005 tarihinde vefat ettiğini, sahip olduğu şirket hisselerinin devredildiğini, davacı tarafın ariyet olarak verdiği malların iade edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

          Yerel mahkemece feshin 11/11/2016 tarihli ihbarname ile olağan fesih şeklinde yapıldığı kabul edilmiş, davalı taraf ise sözleşmenin 22. maddesi uyarınca sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiş olup, her iki fesih şeklinde de davalı tarafça sözleşmenin haklı nedenle (davacının kusuru nedeniyle) feshedildiğinin ispatı gerekir....

            Esas sayılı dosyasında ödediği bedelin iadesi talebi ile alacak davası açıldığı, karşı tarafın imzalanan sözlemenin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmemesine rağmen haksız ve tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeni ile müvekkil firmanın zararı olduğu, 1000,00 Euro eksik ödenen üretim bedelinin, 1.000,00 Euro kazanç kaybının, 10.000,00 TL ek olarak yapılmak zorunda kalınan gider ve masraflar bedelinin, 10.000,00 TL ek olarak yapılmak zorunda kalınan tamirat, imalat ve tadilat bedelinin 1.000,00 TL kur farkından kaynaklanan bedelin işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dosyanın İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... /... Esas ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın, davacının sözleşmeye dayalı yükümlülüklerini yerine getirdiği, buna mukabil davalının edimlerini yerine getirmediği ve sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı oluşan tazminat kalemlerinden ibaret olduğu görülmüştür. İzmir ......

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Sözleşmenin önceki sayfaları imzasız olduğundan geçersiz olduğunu, sözleşmenin yürürlükte bulunduğu 14 ay boyunca işlerin beklenen düzeye çıkmaması üzerine haricen davalının müvekkilinin distribütörlüğünü yaptığı sigara ve diğer tütün ürünlerini el altından düşük fiyatla sattığının tespit edildiğini, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve keyfi olarak feshedildiğini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulünü talep etmiştir. Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının davalı tarafından haksız olarak kesildiği iddiası ile cari hesaptan kaynaklanan alacak, kazanç kaybı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir....

                sözleşmenin birim fiyat sözleşme olduğunun tespitine, sözleşmenin davalı idare tarafından hukuka aykırı şekilde fesh edildiğinin tespitine, davacının haksız fesih dolayısıyla uğramış olduğu zarar miktarının davacı tarafından tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından ilk olarak uğranılmış olan zararın tespitine ve sonrasında tespit edilen zarar kısmının davalı idarece tazminine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Müştekin vekili cevabında, sözleşmenin davalı şirketle akdedildiğini, diğer müvekkili ...’in bayilik sözleşmesi ve dava ile bir ilgisi bulunmadığını, hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sözleşme hükümlerini eksiksiz yerine getirdiğini, davacı iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bayiliği bırakmadığını, aksine bayiliğin haksız olarak ve anlaşılamayan sebeplerle davacı şirket tarafından feshedildiğini, fesih ihtarında belirtilen 15.10.2004 keşide tarihli çekin karşılıksız çıktığı iddiasına rağmen bedelinin ödendiğini, müvekkilinin başka bir LPG dağıtım firmasının bayiliğini de yapmadığını, müvekkilinin bayiliği davacı yanca haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğinden kâr mahrumiyeti talebinin haksız ve yersiz olduğunu, bayilik sözleşmesinde herhangi bir cezai şart kararlaştırılmadığını,talep olunan cezai şartın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olup olmadığı, davacının haksız fesih sebebiyle mahrum kalının kar, müspet zarar ve denkleştirme tazminatı talebidir. Davacı ... ile davalı ... arasındaki 1 Ocak 2018 — 31 Aralık 2020 tarihleri arasında yürürlükte olacağı kararlaştıran sözleşme, davalı ... tarafından ... 17....

                      UYAP Entegrasyonu