ye olan 160.000,00 TL borcu öderse bu ipoteğin fekkinin ... tarafından sağlanacağının hüküm altına alındığı, davacının taşınmazına konulan ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığı, davacıların sözleşmenin 6 ncı maddesindeki "işbu protokolde yer alan hükümlerin hepsi birlikte gerçekleşecek olup protokol şartlarından birinin gerçekleşmemesi durumunda diğerleri de hükümsüz kalacak." hükmüne dayanarak davalının sözleşmenin 2 nci maddesindeki birtakım ödemeleri yapmadığı iddiasıyla sözleşmenin geçersizliği ve ipoteğin kaldırılması talebinin hukuka ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
E., 2010/18099 K. sayılı ilamı ile, 21.03.1990 tarih ve 1120 yevmiye nolu ipotek akit tablosu içeriğine göre; ipoteğin, 100.000.000 TL. için "faizsiz ve 3 ay müddetle" tesis edildiği, bu niteliğe göre ipoteğin, kesin borç (karz) ipoteği olduğu, T.M.K.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça önceki malik tarafından konut kredisi kullanmak amacıyla konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle ipoteğin fekki davasının açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi; "Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konut kredi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteğinden kaynaklandığı,bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir....
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı şirket vekilinin ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez. ( Yargıtay 12....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/310 Esas KARAR NO : 2022/462 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 20/04/2022 KARAR TARİHİ : 25/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;------lehine ticari ilişkide teminat olmak üzere ---- ---- bedelli davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek tesis edilen taşınmazın ---- Şirketine satışının yapıldığını, taşınmazın davacı şirkete devir ve tescilinin yapıldığını, davalı bankanın ipotekle teminat altına alınan alacağın ödenmediği gerekçesiyle---- dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip talebiyle icra emrinin gönderildiğini, satış kararı üzerinde 05.11.2021 tarihinde dosya hesabı raporu talep edilmiş ve icra dairesi tarafından ---bakiye borç miktarının hesapladığını, bakiye borç miktarının icra veznesine yatırıldığını, müvekkili tarafından alacaklıya takip borcunun tamamını ödenmesine...
Kooperatifinin kaldıramadığını belirterek sonuç olarak, davanın kabulüne, karara konu ipoteğe konu yapım işinden kaynaklı borcun ödenip ödenmediğinin ve bakiye borcunun bulunup bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının taşınmazının mülkiyetini, kurulu ipotek ve kuruluş sebebini bilerek edindiğini, ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığını, ipoteğin fekki konusunda müvekkilinin tek başına karar verme yetkisi bulunmadığını beyanla davanın öncelikle usulden aksi kanaat halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Görev hususu dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmelidir. Somut olayda davalı ......
A.Ş. lehine müvekkilinin taşınmazında ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin aldığı borcu tamamen ödemesine rağmen taşınmazındaki ipoteğin kaldırılmadığını, evi üzerine ipotek koydurulan sözleşmeyi yapmaya hile ile ikna edildiğini belirterek, müvekkili iradesinin hile, kabul edilmezse gabin hukuki sebebiyle sakatlandığından, ipotek resmi senedinin iptalini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini ve davalı bankanın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçmemesi için teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/203 KARAR NO: 2022/229 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 29/12/2021 KARAR TARİHİ: 25/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iradesi olmaksızın------ birinde olay zamanında kiracı olarak yer alan ----- vasıtası ile olduğunu, müvekkilinin kiracısının ------- kendisini dindar, başarılı ve ahlaklı bir iş adamı olarak müvekkiline tanıttığını, uzun süre bu tanışıklarının devamı sırasında sık sık müvekkiline------- günah olduğundan, faizin haram olduğundan bir kimsenin helal para kazanabilmesi için ticari bir faaliyette bulunması gerektiğinden bahsettiğini, bu sırada da bu söylediklerini hem dini görüş ve öğretilerle desteklediğini hem de kendi yaptığı işlerden örnekler vererek müvekkilinin varlıklı olduğuna, helal para kazandığına, başarılı ve ahlaklı bir kimse olduğuna ikna ettiğini...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 28/01/2021 NUMARASI: 2018/24 Esas, 2021/92 Karar DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR TARİHİ: 25/04/2024 K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin ipotekli taşınmazın maliki olduğunu, ancak taşınmazın önceki maliki ile ......