otoparkın olduğu muhitte ------ekipleri görevli olup jandarmanın sorumluluğundaki bir bölge olmadığını, eğer ortada sözleşme öncesinde kaybolan araç var ise bunun otoparkın önceki sahiplerinin-ortaklarının cezai sorumluluğuna gidilerek çözülmesi gerektiğini, sözleşme sonrasında emniyetçe tarafımıza teslim edilip de otoparkta kaybolan hiçbir araç bulunmadığını, davacı tarafça teslim alınan tüm araçlar yine resmi şekilde teslim edildiğini, teslim edilmeyenlerde halen otoparkta olduğunu, sözleşmenin feshinin maddi ve zaman kaybı olarak işletmeyi büyük zararlara uğratacağından dolayı ihtiyati tedbir konulmasını, açıklanan sebeplerle idarenin haksız işleminin iptali ile sözleşmenin devamına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu davanın İdaremiz aleyhine sonuçlanması sözleşmenin feshinin haksız olduğu sonucunu doğurmaz. Sözleşmenin feshinin haklı ya da haksız olup olmadığı konusunda mahkemece esasa ilişkin bir inceleme yapılmadan ve Yargıtay ilamı uyarınca davacının davası usulden REDDEDİLMİŞTİR.Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/1683 Esas 2022/323 Karar sayılı 10.03.2022 tarihli kararında:"Her ne kadar davacı taraça taraflar arasında yapılan 24.11.2005 tarihli sözleşmenin feshinin haklı sebeplere dayalı olmadığı bu nedenle sözleşme kapsamında idareye teminat olarak verilen nakdi teminatın irat kaydedilmesi, teminat mektubunun ise paraya çevrilmesinin haksız olduğu belirtilerek teminatların iadesi istemi ile başlatılan takibe davalı tarafın itirazlarının haklı olmadığı belirtilerek itirazın iptaline karar verilmesin talep edilmiş ise de, 6360 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce sözleşmenin tarafı olan Muğla İl Özle idaresi tarafından sözleşmenin 13.03.2007 tarihinde feshedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı olduğunu, 2009 yılı Nisan, Mayıs, haziran dönemine ait reçetelerde sahte küpür bulunduğundan ayrıca hasta ifadelerine göre reçete arkası imzaların hasta veya yakınına ait olmadığı gerekçeleri ile sözleşmenin 6.3.19 ve 6.3.3 maddeleri uyarınca 2 yıl süreyle sözleşmesinin fesih edildiğini, ve 88542,21 TL idari para cezası uygulandığını, haksız ve tek taraflı fesih işlemi ile para cezasının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin haklı nedenlerle Feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece,iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin davalı tarafından 15.07.2013 tarihli fesih yazısı ile gerçekleştiği, sözleşmede açıkça mutabakat tutanağının imzalanmasına ilişkin gereklilik bulunmasına rağmen davalının bu yönde bir belge sunamadığı gibi fesih akabinde yeminli mali müşavir olarak başka bir müşavir belirlediği, sözleşmenin 3.2 maddesi gereğince de davacının yazlı iznini içeren belgeyi ibraz edemediği, karşılıklı mutabakat ile sözleşmenin fesih edildiğinin ispatlanamadığı, aksine davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih ettiği, haklı bir gerekçe ileri sürmediği ve kanıtlayamadığı, bu nedenle sözleşmenin feshinin haksız olduğu, davacının bakiye ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının tahsiline verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... gelmiş, davalı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2022/5 E., 2023/236 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, sözleşmenin feshinin iptali istemine ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamı bulunduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Davada sözleşmenin feshinin iptali istendiğinden hükme yönelik temyiz itirazları Yüksek 13.Hukuk Dairesince incelenmelidir. Ne var ki aynı dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın YargıtayYüksek Birinci Başkanlığına gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İnceleme konusu karar, Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş olup, sözleşmenin feshinin iptali ve borç olmadığının tesbiti istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10.3.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine dava ve birleşen davalarda 09.11.2000-08.12.2000-09.01.2001 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ile tescil ve sözleşmenin feshinin iptali ve tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil ile arsa maliklerine karşı açılan tazminat davasının reddine, tazminat isteminin davalı .... Şti. yönünden kabulüne dair verilen 14.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ile ... vekilleri duruşmasız olarak da davacılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.11.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraf davalılar ...vd. vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkili şirketin kaşesinin ve imzasının bulunmadığı sözleşmenin ilk sayfasının kabul edilemeyeceğini, sözleşmenin imzalı sayfasında; sözleşmeden dönülemeyeceğine, dönüldüğü takdirde sözleşme bedelinin ödeneceğine dair kabul ve taahhüt yer almadığını, davacı çalışanının yanlış yönlendirmesi ile sözleşmenin imzalandığını, sözleşmeyi imzaladıkları gün davacı çalışanına gönderdikleri e-posta ile sözleşmenin iptali için gerekli işlemleri yapılmasını talep ettiklerini ve iptal için gereken işlemlerin yapıldığını düşünerek hareket ettiklerini, sözleşmenin derhal feshedilmesi nedeniyle davacının herhangi bir zararı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir....