Davalı şirketin 04/07/2019 tarihli fesih beyanın incelenmesinde; şirketçe başkaca teklif araştırmaları yapıldığı, tekliflerin değerlendirilmesi sonucunda daha uygun tekliflerin alınmış olması nedeni ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin beyan edildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin incelenmesinde; 6.maddesinin "Taraflardan her biri herhangi bir neden göstermeksizin bir ay (otuz gün) önceden ihbar etmek şartıyla sözleşmeyi feshedebilir. Yüklenici, sözleşmenin bu yolla feshi halinde, sözleşmenin bittiği tarihe kadar kalan süre ücretin %25'ini talep edebilir. İşveren, bu ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt ettiğini beyan eder." hükmünü içerdiği görülmüştür. Şu halde sözleşmenin herhangi bir sebep göstermeksizin derhal feshi halinde dahi davacı yanın sözleşmenin bittiği tarihe kadar belirlenen kriterler çerçevesinde cezai şart talep edebileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır....
10.500 YTL ve 700 YTL masraf ile aracı kullanamamadan dolayı oluşan kazanç kaybı için şimdilik 500 YTL maddi tazminat ile duyulan üzüntü ve kaygı karşılığı 2.000 YTL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsiline, sözleşmenin feshi mümkün olmadığı anlaşılır veya mahkemece bu talep kabul edilmezse aracın motor bloğundaki çatlak nedeniyle yapılacak 2.170 YTL masrafın ve 500 YTL maddi, 2000 YTL manevi tazminatın faizleri ile tahsilini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GERKEÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile cezai şart tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, uyuşmazlık konusu yapının sözleşmede belirtilen süre içinde yapılması gerekirken yapı ruhsatı dahi alınmadığını ve inşaata başlanmadığını beyan ederek sözleşmenin feshi, cezai şart tazminatı ve manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı tarafından yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine, istemle bağlı kalınarak 500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline, davacının menfi zarar ve manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, ... .... Hukuk Dairesinin 08.....2010 tarih 2009/4955 Esas, 2010/6747 Karar sayılı ilamıyla, davacıların tüm davalının diğer temyiz istemlerinin reddine karar verilerek, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olan davacının cezai şart isteminin, sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek karar davalı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar veren mahkemece, daha önce kesinleşen fesih ve manevi tazminat istemleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, menfi tazminat ve cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....
İstanbul 15.Sulh Hukuk Mahkemesince, takibin geçersiz sözleşmeye dayandığı iddiasıyla “sözleşmenin iptali” iddiasıyla menfi tespit talebiyle dava açıldığı, takip tarihi olan 17.6.2010 tarihine göre geçerli bir sözleşmenin bulunmadığı davacı tarafça ileri sürülmekle davanın aktin feshi talebi olarak değerlendirilemiyeceği uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında... Noterliği'nin ... tarih ve .. yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ilişkin edimlerin davalı yanca yerine getirilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... TL menfi zararının sözleşmenin bitim tarihi olan ... tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tazminat, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 2014/4792 Esas, 6928 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaata başlamadığı gibi kendi payına düşecek daireleri üçüncü şahıslara sattığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile cezai şartın tahsiline ve tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 10.01.2014 tarihli duruşmadaki beyanında; akdin geriye yönelik feshinin kabul edilmesi halinde, ifaya ekli cezanın reddi ile imalat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve eksik işler bedeli ile tazminat, karşı dava ise terditli olarak sözleşmenin feshi ve imalat bedelinin tahsili, mümkün olmazsa 7 ve 12 numaralı dairelerin yüklenici adına tescili istemlerine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri tarafların karşılıklı anlaşması ile feshedilebilir. Feshin ileriye/geriye etkili olacağı konusunda taraf iradelerinin uyuşmaması halinde, iki tarafa borç yükleyen eser sözleşmesinin feshi kural olarak geriye etkili sonuç doğurur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “geriye etkili” olarak feshine karar verilmesi durumunda ise 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 108. maddesi ve ayrıca aynı Kanun'un 61 ve izleyen maddeleri uyarınca taraflar, karşılıklı olarak verdiklerinin iadesini talep etme haklarını elde ederler....
üzerine 21.12.2010 tarihinde sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; sözleşmenin haksız feshi nedeniyle, sözleşme bedeli olan 589.000,00 USD'nin 13.10.2010 tarihinden işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline ve 24.11.2009 tarihli 35.340,00 USD bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini istemiş, birleşen dosyada ise; teminat mektubu bedelinin paraya çevrildiği tarihten işleyecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat ile teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle 10.000,00 TL manevi tazminatın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....