KARAR Davacı, davalı futbolcu bir yıllık transfer ücreti olarak 45.000 TL üzerinden anlaşarak davalı futbolcuya aylık asgari ücret ve maç başı primleri dışında 45.000 TL ödeme yapıldığını, davalı futbolcunun birinci sezonun sonunda tek taraflı olarak sözleşmeyi haksız olarak feshederek diğer davalı kulüp ile sözleşme imzaladığını, davalıların öncesinde anlaşarak sözleşmenin feshedildiğinin anlaşıldığını, haksız fesih nedeniyle peşin ödenen 45.000 TL bedelin yarısının iadesi gerektiğini ve davalıların anlaşarak feshe sebeb olmaları nedeniyle;sözleşmenin haksız feshedildiğinin tespiti ile, 22.500 TL peşinatın davalı futbolcudan faizi ile tahsiline ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararlar karşılığı 20.000 TL maddi tazminatın davalı futbolcudan, 50.000 TL maddi tazminatın davalı kulüpten faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, franchising sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi talebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) ve İstanbul 8. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Devremülk Satış Sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin iptali ile davalıya ödenen bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir. ... 2....
Geçersiz sözleşmeye dayanarak davacı, fesih ve ödediği bedelin iadesini herzaman talep hakkına sahiptir. Bu nedenle davacının ödediği bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....
Davacı tarafından sözleşmede belirlenen bedelin ödenmediği ileri sürülmüş, davalı ise davaya yanıt vermemiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında; taraflar arasındaki sözleşme gereği araç kaydının davalı adına yapıldığı ancak, sözleşmedeki bedelin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilmediği görülmekle, bedelin ödenmemesi nedeniyle davalı tarafından sözleşme ile taahhüt edilen edimin ifa edilmediği, buna bağlı olarak, davacının sözleşmenin feshi ile araç kaydının adına tescili talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, sözleşmenin feshi ile verilenlerin iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-DAVANIN KABULÜ İLE, Yenimahalle ......
Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/10/2014 NUMARASI : 2014/150-2014/84 DAVACI : S.. A.. DAVALI : B.. Sağlık ve Spor Yatırım ve Tic. A. Ş. Taraflar arasındaki menfi tespit davasında İstanbul Anadolu 20. Asliye Ticaret ve İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılan franchise sözleşmesinin hükümsüz olduğu iddiasıyla ödenen bedelin iadesi ile davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK'dan kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 3....
Av. .... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yat satışına ilişkin 30/06/2012 tarihli sözleşmenin karşılıklı feshi sonucu davalıya satım bedeli olarak ödenen paranın iadesi için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkiline yapılan ödemenin 137.000,00 TL olduğunu ve bu ödemenin de davacının ortağı olduğu dava dışı ... tarafından yapıldığından davacının bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....