Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar, 09.09.2008 tarihli ...ye .......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Bilirkişi raporuna göre inşaatın % 32 seviyesinde olduğu, sözleşmede belirtilen teslim süresinin dolduğu, inşaatın yapılma oranı itibariyle sözleşmenin geriye dönük olarak feshi koşullarının oluştuğu, gerçek kişi davalıların, davalı yüklenicinin arsa üzerinde hak sahibi olmadığını, inşaatı tamamlayıp edimini yerine getirdikten sonra hak sahibi olacağını bildikleri veya bilmeleri gerektiği, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişilerin ancak yüklenici hak sahibi olursa bir hak iddia edebilecekleri, mevcut durumda yüklenici edimini yerine getirmediğinden tapu üzerinde yüklenicinin herhangi bir hak kazanamadığı, dolayısıyla davalıların da yükleniciye bağlı olarak tapu üzerinde hak sahibi olamayacakları gerekçesiyle sözleşmenin geriye dönük olarak feshi ile davalı üçüncü kişiler adına tescil edilen tapu kayıtlarının iptali ile davacı arsa sahipleri adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Maddede öngörülen sözleşmenin feshi şartları oluştuğundan mahkemece sözleşmenin feshine karar verilmesi yerinde olmuştur. Arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesinin tüm arsa malikleri ile yapılması zorunlu olup, davacı arsa sahibi T9, KKİS'de taraf değilse de sözleşme kapsamında payını davalı yükleniciye devrettiğinden sözleşmeye onay verdiğinin anlaşılmasına göre tüm arsa sahiplerinin sözleşmeye onay verdiğinin ve sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Davada talep KKİS'nin feshi ve tapu iptal ve tescile yönelik olup, KKİS'in feshi için diğer arsa maliklerinin davaya dahil olmaları gerekmekte ise de tapu iptal tescil talebi yönünden davaya katılmalarına gerek bulunmamaktadır. Diğer arsa sahipleri davacı olmamış, KKİS'in feshi talebi yönünden davaya davalı olarak dahil edilmiştir....

      un gecekondusunu yıkmadığı, arsanın temiz olarak davalıya teslim edilmediği, sözleşmenin ifasının imkânsız hale geldiği gerekçesiyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddeleri dikkate alınarak, davanın kabulü ile davacılar ve davalı ile ....'un da katıldığı sözleşmenin feshine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından davacılar ile davalı yüklenici arasında 22.05.2008 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Daire Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” düzenlendiği, tarafların davacıların paydaş olduğu muhtelif parseller üzerine inşaat yapımı hususunda anlaştıkları, taşınmazların tapu kaydına göre sözleşme tarihinde davacılar dışında .... ve ....isimli iki paydaşının daha bulunduğu, aynı yüklenici ile...'...

        - KARAR - Davacı vekili asıl davada, davalı yüklenici şirketin, taraflar arasında düzenlenen 20.02.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, şirket yetkilisi ...’ın, müvekkilinden aldığı vekaletname ile kötüniyetli olarak sözleşmeye konu parselin bir kısım hissesini, akrabası olan ...’a tapu devrettiğini, sözleşmenin uygulanma ihtimalinin kalmadığını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini talep ve dava etmiş, davalılar ... ve ... aleyhine açtığı birleşen davada ise anılan hissenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Asıl ve birleşen davalarda davalılar, davaların reddini istemişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 157 ada 7 parsel sayılı kargir iki katlı ev vasıflı taşınmazını davalıya ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile verdiğini, ancak davalının evi terkederek gittiğini, kendisine düşen edimleri yerine getirmediğini iler sürüp, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin feshi ile tapu kaydının iptalini ve adına tescilini istemiştir. Davalı, sözleşmenin gerçek amacının bakım değil birlikte yaşama karşılığında koşulsuz bağış olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 1333 parsel sayılı taşınmazını oğlu olan davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı yükümlüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, açılan davanın yersiz ve dayanaksız olduğunu, 2005 yılından 2007 yılı eylül ayına kadar bir arada yaşadıklarını, bakım yükümlüklerini yerine getirdiğini ancak davacının evden kovduğunu, diğer mirasçıların telkinleri ile eldeki davayı açtığını, kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davalının bakım yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

              "İçtihat Metni" Dava, taraflar arasındaki 11/02/2008 tarihli gayrimenkul satış ve takas protokolünün feshinden kaynaklanmakta olup, asıl davada talep, sözleşmenin feshi nedeni ile daire içerisine yapılan imalatlar ile ve gayrimenkullerin devir giderleri ile takas edilen tarlanın değer kaybından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup, birleşen karşı davada ise talep, feshedilen sözleşme gereğince devri yapılan taşınmazın davalı-Karşı davacı adına olan tapusunun iptali ile davacı ... adına adına tapuya kayıt ve teciline karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; tazminat isteğinin kısmen kabulüne, birleşen dosyadan açılan tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, karar tazminat davasının davacısı tarafından tazminat miktarına ve Tapu iptal talepli karşı davanın reddi gerektiğine hasren, birleşen dosya davacısı tarafından ise tazminat isteğine hasren temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaz üzerinde hafriyat çalışması yapıldığı, ancak arsa üzerinde herhangi bir inşai faaliyetin olmadığı, taşınmazın halen aynı vaziyette beklediği, davalı yüklenicinin kendi hisse payını hakkı olmadığı halde edimini yerine getirmeden arsa hissesi şeklinde diğer davalılara sattığı, bu nedenle BK'nın 358. maddesi gereği arsa sahibinin tapunun iptalini isteme hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali ile diğer davalılar adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Davalı ...'in arsa sahibinden devir aldığı tüm payları devrettiği diğer davalılar kararı temyiz etmemiş olup; dava, davalı ... bakımından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir....

                  Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça üç ayrı sözleşme nedeniyle devre mülk binasının tamamlanmadığından ve cayma hakkının kullanıldığından bahisle, sözleşmenin feshi ve ödenen bedellerin iadesinin istendiği, ancak dava dilekçesinde sadece iki adet tapu senedinin sunulduğu, tapu sicil müdürlüğünden gelen müzekkere cevabında da, davacı adına kayıtlı iki adet devre mülk bulunduğu anlaşıldığından, öncelikle, davacı vekilinden müvekkiline kaç adet tapu devri yapıldığının yeniden sorulması ve gerekirse, tapu kaydının yeniden istenilmesi suretiyle ve ayrıca dava dilekçesindeki sözleşmenin feshine dair istemin aynı zamanda zorunlu olarak tapu iptalini de gerektirdiği gözetilerek ve yine tapu devri yapılan sözleşmeler yönünden yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında da bahsi geçtiği üzere, sözleşmenin şekle aykırılığı ileri sürülemeyeceğinden, bu sözleşmeler yönünden ifa edilmemesi sebebiyle, tapu devri yapılmayan sözleşme yönünden ise, adi yazılı şekilde yapılmış olması sebebiyle şekle aykırılık gerekçesiyle...

                  UYAP Entegrasyonu