Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi- alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, satılan ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Tüketici ve ... 1....
Ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talepli iş bu dava 13/06/2019 tarihinde açılmıştır. Yukarıda anılan yasal düzenleme kapsamında, konusu bir para alacağı ve tazminat olan davalar zorunlu arabuluculuğa tabi tutulmuştur. İş bu davada davacının ayıplı makinenin yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi talep edildiğinden bu tür davaların zorunlu arabulucuya tabi olduğu kanaatiyle; davacıya 09/12/2019 tarihli tensip tutanağının 1. maddesi ile TTK 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurup başvurulmadığına ilişkin delillerini sunması için bir haftalık kesin süre verilmiştir. Verilen sürede arabulucuya gidildiğine dair belge aslı sunulmadığından, dava şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Esas sayılı dosyası üzerinden açılan istirdat davası sonucunda bedelin iadesine karar verildiği, mahkeme kararında eldeki davaya da konu olan sözleşmenin hiç hayata geçirilmemesi sebebiyle senetlerin bedelsiz olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiğini, İstanbul BAM 16 HD'nin 2018/1212 Esas 2020/2140 sayılı kararı ile de sözleşme ifa aşamasına geçmediğinden ödenen bedelin iadesinin istenebileceğini hükmedilerek kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen bono bedelinin iadesi sağlanmadığından başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK'nın 67. maddesi gereğince iptali ile takibin devamına asgari %20 inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili, davacı vekilinin teminat senedi iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, .... İcra Dairesinin ... dosyada takibe konu senetlerin cebri icra yoluyla tahsil edilen tutar iadesi olarak belirtilmişse de istirdat talebinde 1 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddini savunmuştur....
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde, sonuç ve talep kısmında sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi, sözleme nedeniyle düzenlenen senetlerin iptaliyle tarafına iadesine karar verilmesini talep ettiği ayrıca yargılama konusu senetlerin icrasının durdurulmasını tedbiren talep ettiği görülmektedir. Dosya kapsamındaki icra dosyası incelendiğinde, davacı hakkında başlatılan icra takibinin 05/06/2017 tarihli olduğu, ödeme emrinin 23/08/2017 tarihinde davcıya tebliğ edilmiş olduğu, icra takip dosyasına yapılmış herhangi bir itirazın da olmadığı görülmektedir. Dava tarihi 19/02/2018 olup bu tarih itibariyle davacı hakkında yürütülen icra takibi kesinleşmiş olduğundan İİK'nun 72.maddesine göre kesinleşen icra takiplerinin durdurulması mümkün değildir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, fazla ödenen iş bedelinin istirdadı, icra dosyasına mükerrer olarak yapılan ödemenin geri verilmesi ve sözleşmenin feshi nedeniyle işin başkasına yaptırılmasından oluşan zararın tahsili istemlerine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 14/11/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, ancak henüz inşaata dahi başlanmadığını, bunun üzerine davalı şirkete cayma bildirimini gönderdiğini ileri sürerek, bu nedenle sözleşmenin feshi ve iptalini, ödenen 7.400, TL’nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ve senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının cayma hakkını süresinde kullanmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesidir. Dosyada mevcut taraflar arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin 7. maddesinde satıcı, en geç 15.09.2011 tarihinde 2....
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.12.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesi ile verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 2.390 euronun faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, verilen senetlerin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... Leisuru Clup tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde...Pazarlama Ltd Şt ile ... ve Tersa Ltd.Şt.ni davalı olarak göstermiş, davalı olarak gösterilen ... adına Prestij Ltd.Şt.i vekili cevap dilekçesinde, "... " isminin tesisin işletme adı olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve hasım olmadıklarını savunmuştur....
Mahkemece, Davanın KISMEN KABULÜNE, Taraflar arasında düzenlenen 01/09/2013 günlü sözleşmenin iptaline, Bu sözleşme gereğince ödenen 2800,00-TL davalıdan tahsiline, Yine taraflar arasında düzenlenen 10 adet 150,00 şer TL , 12 adet 250,00 şer TL, 12 adet 350,00 şer TL ve 5 adet 2100,00-er TL bedelli toplam 19200,00-TL lik borçlusu davacı ... olan senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile bu senetlerin İPTALİNE, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 01.09.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, imzaladığı senetlerin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....