Tüketici Mahkemesi ile ...3. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.... 6. Tüketici Mahkemesince, sözleşmenin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı olarak yılın belli döneminde konaklama imkanı veren devre tatil sözleşmesi mahiyetinde olduğu, devre tatil sözleşmesi için mevzuatta gerekli hükümlere uyulmadığı, bu şekilde esasen batıl olduğu, teslim gerçekleşmeden bir süreye tabi olmadan cayma hakkının kullanılabileceği, davalı adına yapılan tapu devrinin dava dışı ... Turizm ... A.Ş.'...
Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ile Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi istemine ilişkindir. Giresun 1....
hizmeti bulunmadığından davacı cayma hakkını kullanmak için sözleşme tarihinden itibaren 14 günlük süre ile bağlı olmayıp kanunda öngörülen bir yıllık cayma süresi içerisinde 03/12/2014 tarihinde satın almış olduğu tatil sözleşmesini 22/05/2015 tarihinde dava açarak sözleşmeden cayma hakkını kullandığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı eldeki davası ile, internet üzerinden yaptığı tatil paketi satın alınmasına ilişkin sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi isteminde bulunmuştur....
Sözleşmenin taşınmazın teslimine ilişkin 15.02.2014 tarihinde teslim edileceği, teslim edilmediği takdirde kira bedeli ödeneceği şeklinde cezai şart düzenlenmiştir. Tarafların rızasında imzalanan adi yazılı taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, resmi şekil olarak geçerlilik şekline uygun olmadığından geçersizdir. Bu durumda taraflar karşılıklı kazandırmalarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptir. Somut olayda davacı tarafça dava veya geçersiz sözleşme uyarınca yapılmış bir kazandırma yoktur. Ayrıca sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebi halinde hem dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi nitelikte yapılmamamsı,hem de sözleşmenin feshi ve bedel iadebinin talep edilmiş olması nedenleriyle dava konusu taşınmazın fiili teslimi sözkonusu olmaması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihi ile fiili teslim tarihi arasındaki süre yönünden cezai şart niteliğindeki kira tazminatı da talep edilemez. Bu nedenle davacı müspet zararı talep edemez....
belirlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporları doğrultusunda araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır.Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi, sözleşme konusu makinenin davalıya iadesi ve sözleşme gereği ödenen bedel ile menfi zarar karşılığı 125.000,00 TL'nin tahsili istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, dava konusu makinenin davalıya iadesine ve sözleşme bedeline mahsuben ödenen 47.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilâmı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi...
Davacının dava açarken sözleşmenin feshi ile birlikte bedel iadesi talep etmesi nedeniyle aracın satış bedeli üzerinden harcın tamamlattırılması gerekirken harç tamamlanmadığı gibi tam ıslahla misli ile değişim talep edildiği dikkate alınarak yine satım bedeli üzerinden eksik harcın tamamlatılması gerekirken harç tamamlattırılmadan davaya devam edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın dava değerine göre nispi peşin harcı yatırması zorunludur. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile, eksik harç yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır....
gereği ispat yükünün de davalı satıcıda olmasına, davacı tüketicinin TKHK'nın 11/1- a maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince sözleşmenin feshi niteliğinde bedel iadesine karar verilmesinde istinaf edenin tarafı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olmak üzere yapılan değerlendirme de bir isabetsizlik bulunmamıştır....
Bu kapsamda, mahkemece yapılacak iş yüklenicin hak ettiği iş bedeli ya da sözleşmenin feshi sebebiyle iadesi gereken iş bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin imzalandığı 23.01.2012 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davalı tarafın yapmış olduğu işin tüm işe göre fiziki oranı kurulmak suretiyle belirlenmeli, bulunan fiziki oran sözleşme bedeli olan KDV dahil 76,700,00 TL'ye uygulanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli ve buna bağlı olarak da iş sahibine iadesi gereken bedel bulunmalıdır. Bahse konu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
KARAR Davacılar, davalı ile 28.7.2011 tarihinde .... köyünde 15 günlük devrelerde kullanmak üzere devre tatil satın aldıklarını, 2013 yılı temmuz ayında tatil hakkını kullanmak üzere tesise gittiklerinde, evin yaşanamaz halde, adeta harebe biçiminde bulunduğunu ve tatil yapamadıklarını, bu şekildeki bir tetiste bir daha tatil yapma imkanları bulunmadığından sözleşmenin feshi ile ödedikleri bedel ile manevi tazminatın ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, sözleşmenin konusunun ayıbı nedeni ile sözleşmenin feshi ve tazminat isteği ile eldeki davayı açmış ve tesisin kullanıma uygun olmadığına ilişkin fotoğrafları dosyaya ibraz etmiştir....