-TL ödeme yaptığı, sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi talebi ile açmış olduğu eldeki davada davalı tarafça sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yönleri ile davanın ön inceleme aşamasından önce cevap dilekçesi ile kabul edildiği ve mahkemesince vaki kabul beyanı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilerek davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi gereğince 850,00.-TL vekalet ücreti taktir edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafça mahkemesince verilen karar vekalet ücreti yönü ile istinaf edildiği, davacı tarafın dava açarken harca esas değer olarak "17.000,00.-TL" gösterdiği tespit edilmiş olup, davanın davalı tarafça kabulü üzerine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince bu miktar üzerinden karar tarihi itibarı ile belirlenecek nispi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemesi ve eksik harca hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal nedeniyle sözleşmenin feshi, bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, Türkiye’de bulunduğu sırada davalıdan iki adet Hereke ipek halı satın aldığını, halıların davalı tarafından ...’ya gönderildiğini, gönderilen halıların kendi satın aldığı halılar olmadığını, bu hususta gerek ...’da ve gerekse ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/106 D.... sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yaptırdığını, satışa konu halıların sözleşmeye uygun olmaması ve ayıplı olmaları nedeniyle sözleşmenin feshi ile davalıya ödenen 14.500 EURO bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, sözleşme kapsamında peşin olarak ödenen 15.000,00 TL iş bedelinin iadesi, 18.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve sözleşmenin feshi nedeniyle meydana gelen 1.000,00 TL menfi zararın davalı yükleniciden tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında menfi zarar kapsamında talebini 1.950,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Mahkemece, Davanın kabulü ile 10.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi hesaplanarak davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmenin geçersiz olmasının gerekçede belirtildiği nazara alınarak ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davalının yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, devremülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, 31.01.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshi ile ödediği 10.000,00 TL bedelin iadesini istemiş ve söz konusu ihtarname davalıya 10.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı ihtarname tebliği tarihi itibariyle mütemerrit olur....
O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 26.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davası sonunda verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde (davalı ... vekilinin temyizi adli yardım istekli) temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, gabin ve temsil yetkisinin köyüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin feshi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı ......
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşmenin feshi düzenlenmemiş olması halinde kanunda belirtilen fesih halleri uygulanacağını, gerekçeli kararda sözleşmenin feshi düzenlenmediğinde TMK 765.maddenin uygulanamayacağı açıkça kanuna aykırılık teşkil edeceğini, kanunda düzenlenen ve geçerli olan bu sözleşmenin yine kanunda düzenlenen haller ile feshi gerektiğini, fesih hakkından vazgeçildiği sözleşmede açıkça belirtilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanunun verdiği fesih hakkının geçerli olup aynen devam edeceğini, kira ve hor kullanma bedelinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
Mahkemece, davacının talebinin bedel indirimi değil, yalnızca bedel iadesi olduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemenin de dayandığı bilirkişi raporunda, “dava konusu aracın motor kaputu ve sol arka çamurluktaki boya kalınlığının standart ölçülere uymadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, ancak maldan sürekli yararlanmaya engel olmayıp yalnızca aracın değerinde 3000 TL Lik değer kaybı meydana getirdiği” tespit edilmiştir. Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir....
ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi - bedel iadesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun yargılama giderleri yönünden kabulü ile yeniden kurulan hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 17.963,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk...
- K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının B.K.nun 198/3.ve M.K.nun 2.maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı ve bu nedenle davacının feshe ve bedel iadesine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....