WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iadesi istemini içermektedir. Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna getirmiştir. Tapu kayıtlarına göre taşınmazın Yalova İli, Termal ilçesi, Akköy köyü, Killiorman mevkii, 424 ada, 25 parsel numaralı, taşınmazda 7/3650 hisseye tekabül eden tapu kaydının davacı adına tescil edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince sözleşmenin feshi talebinde açılan davada tapunun davacı tüketiciye geçtiği görülerek tapu iptali ve tescilinde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır....

Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, olmadığı takdirde davalıya devri yapılan taşınmazın mülkiyetinin iadesi, sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerin iptali, menfi tespit ve cezai şart olarak belirlenen bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Taraflar arasında 14.11.2000 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Her ne kadar mahkemece sözleşmede belirlenen bedelin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından muvazaa sebebi ile sözleşmenin iptaline karar verilmiş ise de, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen "gayrimenkul satış protokolü" ve "süre uzatım protokolü" başlıklı belgeler taraflarca kabul edildiğinden bedel konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Belirtilen nedenle, taraflar arasında ihtilafsız olan bedel hususunun muvazaa nedeni olarak kabul edilip sözleşmenin geçersiz sayılması yerinde değildir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; sözleşmenin süresinin 12. maddede imza tarihinden itibaren 5 yıl olarak belirlendiği, sözleşmenin 01/02/2017 tarihinde kendiliğinden sona erdiği, sözleşmenin feshi başlığı altında düzenlenen 15. maddenin b bendinde; bayinin ...'in feshi ihbarında tayin edeceği müddet içinde kendisine ariyet olarak verilmiş malzemeleri teslim aldığı gibi mükemmel bir şekilde ...'e iade ve teslim ile mükellef olduğu, teslimin gecikmesi halinde ...'in her türlü kanun yollarına başvuracağı gibi bayinin geciken her gün için ...'e cezai şart olarak 1.000-USD ödemeyi kabul ve taaahüt ettiğinin belirtildiği, sözleşmenin süre bitimi ile kendiliğinden sona erdiği, sözleşmenin bu maddesi sözleşmenin feshi halinde uygulanacak bir madde olduğu gibi, ayrıca ilgili maddede ...'...

      Davalı, sözleşmenin feshi ve elatmanın önlemesi davasında alınan karar gereğince bakiye satış bedelini ödediğini, ödenen miktarın talep edilen ecrimisil tutarından daha fazla olduğunu davacının ecrimisil talep etme hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin feshi nedeniyle davalı kullanımının kötüniyetli olduğu kabul edilerek belirlenen ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 890.59....

        Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, mülkiyeti davalı ...'na ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine "... Konutları Projesi" adı altında toplu konut projesi yapılması hususunda davalıların anlaşarak, davalılar arasında Konya 8. noterliğinin 20.06.2006 tarih ve 21122 yevmiye sayılı "Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, inşaatların sözleşme doğrultusunda ... ... A.Ş. tarafından yapılmaya başlanıldığını, projeye davalı ... tarafından öncülük edildiğini ve alıcılar üzerinde güven etkisi yaratıldığını, bu güvene dayalı olarak ... A.Ş.'den 06.10.2010 tarihli sözleşme ile K Blok 4....

          Davacı istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, kendisine davalı tarafından "yüksek kırmızı" seçeneğinin vaad edildiğini ve bu sınıfın kira gelirinin yüksek olduğunu söyleyerek sözleşmeye ikna ettiklerini, odasında termal suyu olacakken kendisine teslim edilen dairede termal suyu olmadığını, yine mutfak malzemelerinin kendilerine ait olacağını belirtmelerine rağmen sonradan yemek ücreti talep ederek dolandırıcılığa teşebbüs ettiklerini, verdikleri maddi ve manevi zararın büyük olduğunu, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshi, satış bedelinin iadesi ve bugüne kadar ödenen aidatlar ile mahkum kalınan yıllık kira bedelinin tahsili talebine ilişkindir....

          yaptığı yemin edası üzerine davacının yapmış olduğu 2.000 TL'lik ödemenin taraflar arasındaki 22.03.2010 tarihli sözleşmeden önce gerçekleşen iş nedeniyle olduğunun açıklığa kavuştuğu, bedelin kısmen ödenmesinin sözleşmenin feshi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin devam ettiği ve bu nedenle davacının sözleşmenin 5. maddesi uyarınca 9.440 TL olan sözleşme bedelinin %50'si olan 4.720 TL'yi ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ancak bu bedel ödendikten sonra davalının işe başlama yükümlülüğünün doğacağı, bu nedenle 2.000 TL peşinat dışında kalan takip konusu 4.720 TL asıl alacak ve 3.766,74 TL işlemiş faiz istemi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....

            Bu yönteme göre de menfi zarar, sözleşmenin feshi halinde eksik bırakılıp yapılmayan imalâtın (kalan işin) yüklenici ile sözleşme yapılan tarihte işin yükleniciye değil ona en yakın fiyat veren başka bir yükleniciye verilmiş olması halinde ödenecek bedel (kaçırılan fırsat) ile fesih tarihinden itibaren kalan işin makul bir süre içinde başka bir yükleniciye tamamlatılması halinde mahalli piyasa rayiçleri ile ödenmesi gereken bedel arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.Bu durumda mahkemece, davacı-karşı davalı iş sahibi sözleşmeyi fesihte haklı olup menfi zararını da isteyebileceğinden, hükme esas alınan raporu düzenleyen 2. bilirkişi kurulundan kalan iş ve imalâtın başka bir yükleniciye tamamlatılması halinde davacı iş sahibinin az yukarıda açıklanan kaçırılan fırsat esasına göre isteyebileceği menfi zarar miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, davacının bu zararla ilgili talep miktarını da gözeterek, depo kirası ve fazla ödeme miktarıyla birlikte sonucunu uygun...

              Uyuşmazlık Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                Bu kapsamda, mahkemece yapılacak iş yüklenicin hak ettiği iş bedeli ya da sözleşmenin feshi sebebiyle iadesi gereken iş bedelinin hesaplanmasında sözleşmenin imzalandığı 23.01.2012 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 365. maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davalı tarafın yapmış olduğu işin tüm işe göre fiziki oranı kurulmak suretiyle belirlenmeli, bulunan fiziki oran sözleşme bedeli olan KDV dahil 76,700,00 TL'ye uygulanarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli ve buna bağlı olarak da iş sahibine iadesi gereken bedel bulunmalıdır. Bahse konu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu