Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ek bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın sözleşmenin haksız feshi nedeni ile ---- sözleşmenin feshinden ----- bir ödeme yapılmadığı, yapılmayan ücret karşılığının 56.567,34 TL olduğu,---olduğu ve alacağına eklenmesi gerektiği, davacı ---- edebileceği alacak toplamının 40.839,21 TL olduğu, davacı --- davalı tarafa iadeli taahhütlü mektup ile gönderilen 14.04.2016 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa 15.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile davalı tarafa-- olduğu, tarafların tacir ve yapılan işin ticari iş olması nedeniyle kanuni temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Dava, taraflar arasında akdedilmiş franchising sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinden bahisle alacak talebine yöneliktir. Dava dilekçesi incelendiğinde davacının temel olarak bir sınai mülkiyet yahut bu mülkiyetin kullanımından kaynaklı bir uyuşmazlığa dayanmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişkinin franchising sözleşmesi olduğu, davacının marka hakkına ulaşıp ulaşmadığının değil, sözleşmenin haklı sebeple feshedilip edilmediğinin irdelenmesi gerektiği, bu itibarla ne sözleşmenin ne de uyuşmazlığın marka hakkına dayalı olarak kabul edilemeyeceği hukuki kanaatine ulaşılmıştır. Zira Yargıtay .... Hukuk Dairesi de benzer uyuşmazlıklarda aynı hususa dikkat çekmiştir. "Dava, taraflar arasında aktedilen franchising sözleşmesinin feshi nedeniyle alacak ve tazminatın tahsili istemine ilişkin olup dava franchising alan tarafından açılmıştır....

      Sözleşme özgürlüğü, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmenin tabi olacağı şekli belirleme ve nihayet sözleşme ile bağlı kalmama, yani sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğünü de içerir. Var olan bir sözleşmeyi sona erdirmenin yollarından birisi de, sözleşmenin feshidir. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir....

      Sözleşme özgürlüğü, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmenin tabi olacağı şekli belirleme ve nihayet sözleşme ile bağlı kalmama, yani sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğünü de içerir. Var olan bir sözleşmeyi sona erdirmenin yollarından birisi de, sözleşmenin feshidir. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir....

      Sözleşme özgürlüğü, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmenin tabi olacağı şekli belirleme ve nihayet sözleşme ile bağlı kalmama, yani sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğünü de içerir. Var olan bir sözleşmeyi sona erdirmenin yollarından birisi de, sözleşmenin feshidir. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü, sözleşmenin tek taraflı tasfiyesine yönelik olarak sona erdirilmesini amaçlayan fesih hakkını da içermektedir. Görüldüğü üzere, kural olarak kişinin sözleşmenin feshi yoluna gitme konusunda irade özerkliği sonucu takdir hakkı bulunmakla birlikte, feshin haksız olması halinde, karşı tarafın bundan doğan zararlarından sorumluluğunun da bulunacağı tabiidir....

        FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/48 Esas KARAR NO: 2021/90 DAVA: Marka (Sözleşmenin haksız feshi nedeniyle tazminat) DAVA TARİHİ : 31/12/2020 KARAR TARİHİ : 27/04/2021 Mahkememizin------ davasına karşı dava olarak açılan sözleşmenin haksız olarak feshi nedeniyle maddi ve haksız suç isnadı nedeniyle manevi tazminat davası asıl davadan TEFRİK OLUNMAKLA; yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili Mahkememizin ----- dava dosyasına sunduğu karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin devam ettiği süre zarfında karşı tarafın onayı çerçevesinde davalı ---- numaralı---------- ibarelerini marka olarak adına tescil ettirdiğini, marka tescilinin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkilinin tescilli markanın --------- sağladığını, markanın tanıtılması için pazarlama çalışmalarında bulunduğunu, markanın ----------haksız kullanımı hususunda da çeşitli girişimlerde bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin...

          K A R A R Davacı, davalı kurum görevlileri tarafından düzenlenen 28.10.2011 tarihli rapor ile kurumla eczane arasında imzalanan sözleşmenin 6.3.19. maddesi gereğince sözleşmenin 2 yıl süre ile feshedilmesi, sözleşmenin 6.3.10. maddesi gereğince 6 ay süre ile sözleşmenin feshedilmesi, 6.3.24. maddesi gereğince 1 yıl süre ile sözleşmenin feshedilmesi öngörülmüş olup, birden fazla feshin söz konusu olduğu durumlarda en uzun süreli feshin uygulanması gerektiğinden bahisle sözleşmesinin 2 yıl süre ile feshedildiğini ve toplam 706.548,79-TL cezai şart bedelinin yasal faizi ile birlikte davalı kurumdaki alacağından tahsil edilmek üzere SGK Bütçe Muhasebe sistemine kaydedildiğinin bildirildiğini, sözleşmenin feshi için yeterli ve gerekli araştırma ve inceleme yapılmadığını, objektjf olmayan değerlendirme sonucu düzenlenen rapora istinaden yapılan bu işlemin tamamen hukuka aykırı olduğunu, iptale konu işlemde belirtilen ve yaptırım gerektiren hiçbir fiilin kendisi veya çalışanları tarafından...

            Davalı vekili, taahhütnamenin şirket yetkilisi tarafından sözleşmenin uzantısı olarak imzalandığını, 27.9.2006 tarihli sözleşmeden sonra yeniden 27.3.2007 tarihli sözleşmenin düzenlendiğini ilk sözleşmenin feshi anlamına geldiğini, yenilenen sözleşme ekinde ise taahhütname bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalının taahhüt ettiği asgari alımları yerine getirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 750.00....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 26.01.2007 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi hükümleri gereğince taşınmazın davalıya teslim edildiğini, fakat davacının sözleşmede belirlenen bedeli ödemeyerek yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek sözleşmenin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi ve taşınmazın tahliyesi isteminden kaynaklanmaktadır....

                Asıl dava, taraflar arasında yapılan KKİS'nin geçersizliğinin tespiti, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin feshi ile meni müdahale ve ecrimisil talebine, karşı dava ise sözleşmenin feshi halinde uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, asıl davacılar bir kısım arsa maliki, davalı -karşı davacı yüklenicidir....

                UYAP Entegrasyonu