"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı Hazine temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağı, 04.11.1992 tarihli satış vaadi sözleşmesidir. Sözleşmede vaat borçlusu ...’in vaat alacaklıları ... ve ...’a 132 ada 4 parsel sayılı bahçeli ev niteliğindeki taşınmazda 1/2 payın satışı vaadinde bulunduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.07.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 31 ada 9 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyet rejimi hakim olduğundan ve dayanak satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.1.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 12.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Açılan davada dayanılan 25.10.1971 tarihli sözleşmenin konusu olan 23, 25, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazlardaki satış vaadi sözleşmesinde gösterilen hisseleri oranında tescili istenmiştir. Sözleşme 25.10.1971 tarihlidir. Dava ise 7.1.2005 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.05.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal, tescil, karşı dava olarak da sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşılık davanın reddine dair verilen 18.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 26.09.1978 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılmış ferağa icbar suretiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ....., davayı kabul etmiş, diğer davalılar satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin ödenmediğini, davacının iyiniyetli olmadığını, davanın reddini savunmuştur....
(mirasçıları) adına kayıtlıdır. .....kızı ve mirasçısı olan......10.03.1938 tarihinde ölmüştür. Davalı ...... kızı ve mirasçısıdır. .... ölüm tarihi itibariyle mirası elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan ve henüz elbirliği ortaklığı çözülmediğinden sözleşmenin ifa olanağından söz edilemez. Bu itibarla tapu iptali ve tescil davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı 02.05.2014 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek alacak isteminde bulunmuş, tapu iptali ve tescil istemleri kabul görmediği taktirde, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen ve ödenen 150.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bilindiği gibi ıslah, karşı tarafın onamına ve hakim kararına bağlı olmaksızın bir tarafın usule ilişkin yaptığı işlemleri gerekli giderleri vermek koşuluyla yasada belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun biçimde tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal bir işlemdir....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 22 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.1.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile önceki Medeni Kanunun 634. ve yürürlükteki Medeni Kanunun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ...'ın ... Noterliğinin 22.02.2008 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi gereğince, 3 adet taşınmazdaki hak ve hisselerini ölünceye kadar bakması karşılığında kendisine verdiğini, bakım borcunu yerine getirdiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....
Somut uyuşmazlığın tescil harici ve tapusuz taşınmazın satışına ilişkin olduğu, zilyetliğin ve muhtesatın bedeli mukabilinde davacıya elden teslim edildiği, satış bedeli 7.000,00 TL nin tapusuz taşınmaza ilişkin zilyetliğin ve muhtesatın bedeli olduğu, davacının satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibariyle tapuda kayıtlı olmayan, tapusuz taşınmaza ilişkin dayanak sözleşme ile tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsilini talep edemeyeceği ilk derece mahkemesince tüm delillerin toplandığı, değerlendirilip tartışıldığı, kabul ve reddediliş sebeplerinin gerekçeleriyle açıklandığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususa da rastlanmadığı anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan reddine..." karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil istemi yönünden konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, asıl ve karşı davada cezai şart istemlerinin reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davacı vekilince duruşmasız, davalı-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....