Noterliğinin 17.03.1993 tarihli 1783 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davacıya devrettiğini, davacının sözleşme gereği bakım borcunu yerine getirdiğini ileri sürüp taşınmazların tapularının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı ... vekili; düzenlenen sözleşmenin muvazaalı olduğunu, sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali isteğiyle açtıkları, davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur....
Davalı vekili, sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı için geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak nitelik itibariyle duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra , dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, taraflar arasında 07.07.2013 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin maddelerinin tek tek müzakere edildiğini, davalının 14 adet senet imzalayıp verdiğini, davalının sözleşmenin 14. maddesinde düzenlenen cayma hakkını kullanmadığı halde kararlaştırılan tarihte tatil yapmadığını, senetler ödenmeyince ... İcra Müdürlüğünün 2014/16 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/172 esas sayılı dosyasında, davalı tarafça azil edildiğinden dolayı hükmedilen vekalet ücretini tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin kendileri tarafından feshedilmediğini, sadece sözleşmenin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, davacı avukat tarafından haksız istifa edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, başlattığı icra takibi ile vekalet ücreti alacağını talep etmiştir....
KARAR Davacı, davalılar ile 21.3.2010 tarihli harici oto alım-satım sözleşmesi yaptıklarını, araç bedeli olarak belirlenen 23.500TL’yi ödediğini, aracı teslim aldıktan sonra kontrol ettirmek amacıyla servise götürdüğünde aracın km’sinin 80.000’i gösterdiğini ancak gerçekte 132.319 olduğunun tespit edildiğini, iradesi sakatlandığı için sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 21.3.2010 tarihli araç satım sözleşmesinin iptali ile alınan paranın iadesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalılar yönünden sözleşmenin iptali davasının kabulü ile 34 BK 9119 plakalı aracın satışına ilişkin 21.3.2010 tarihli yazılı sözleşmenin iptaline, davalı ... hakkında açılmış olan alacak davasının reddine, davalı ......
Kararı, asıl davada davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada birkısım davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil ile kal istemine ilişkindir. HMK'nın 26/1. maddesi, 'Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir ' hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkemece, sözleşmenin feshine ilişkin davaya taraf olması şart olan birleşen dava davalısı arsa sahibi ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescili isteminin reddine dair verilen 11.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 3.9.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 433 parseldeki davalı hak ve hisselerini satın aldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmaz ise şimdilik 7500-TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı, taşınmazı vekili aracılığı ile sattığını ve parasını aldığını, taşınmaz ile alakası olmadığını bildirmiştir....
nin alacaklı olduğunun kabul edildiği, her ne kadar davacı taraf işbu davada taraflar arasındaki sözleşmenin gereklerinin karşı tarafça yerine getirilmediğini de ileri sürerek sözleşmenin feshini talep etmiş ise de, bu talebin itirazın iptali davasında ileri sürülmesi hakkı mevcut iken, bu hususların itirazın iptali davasında ileri sürülmeyip, ayrı bir dava ile ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, mahkemenin 2009/11 esas sayılı dosyasında görülen davanın kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle reddine, İİK'nun 72/4 maddesi gereğince asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....