WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığını, sözleşmenin tarafının tapu kayıt maliki olan davalı ... olmadığını, ...’nin eşi olan davalı ...’e de sözleşme yapma hususunda herhangi bir yetki vermediğini, tescil talebi bakımından her iki davalı yönünden de davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, tazminat talebine ilişkin olarak da alacağın on yıllık zamanaşımına uğradığını, şayet aleyhlerine bir alacağa hükmedilecekse davacı 1998 yılından beri davalı ...’ye ait evde kira vermeden oturduğu için son beş yılın kira alacağının aleyhlerine hükmedilmesi muhtemel alacaktan düşülmesini talep etmiştir. Mahkemece, tapu kaydında malik olarak görünen kişinin ... olduğu, adi yazılı sözleşmenin tarafının davacı ... ile davalı ... olduğu, dolayısıyla harici satış sözleşmesinin tarafının tapu maliki olan ... olmadığından tapu iptali ve ödenen bedelin tazmini davasının davalı ...'...

    Kesinti yöntemine göre yüklenicinin fesih nedeniyle yapamadığı sözleşme konusu işlerden ötürü mahrum kaldığı kâr şu şekilde belirlenmelidir: Öncelikle yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedeli (eser bitmiş, borcun ifası tamamlanmış olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imâlat nedeniyle elde edilen bedel farkı) tespit edilmeli, akabinde, bu bedelden yüklenicinin işi tamamlamaması nedeniyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş bulup çalışmışsa ya da başka bir iş bulmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktar belirlenip, bu bedelin ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkarılması gerekir. Bu şekilde tespit edilen bedel, yüklenicinin kâr kaybını oluşturmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında yapılan hesaplama yöntemi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

      Mahkemece, asıl davanın kabulü ile sözleşmenin devamına, sözleşmenin geçerli olduğuna karar verildiği için teminatın iadesi ile ilgili isteğin reddine ve sözkonusu teminatın davalı uhdesinde bırakılmasına, birleşen davanın reddine dair verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 10.12.1998 tarihli sözleşme ile davacı Vakıf davalı kuruma ait taşınmaz üzerinde bulunan yalı köşkü binasının inşa, iç dekorasyon ve çevre düzeni işlerini yapmayı üstlenmiş, bedel olarak da bu yerin sosyal ve kültürel kullanımı esas olmak üzere genel ahlaka, kanun ve yönetmeliklere aykırı olmamak kaydıyla çok amaçlı salon olarak kullanılması, 25 yıl sonra yapılan...

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava,devre mülk sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve sözleşme gereğince davalı tarafa verilen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamının incelenmesinden;davacı vekilinin dava dilekçesinde, 21.02.2019 tarihli devre mülk sözleşmesinin feshini,sözleşme gereğince yapılan bedelin iadesini ve bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve bonoların iptalini talep ettiği,davalı tarafın ,davacının sözleşme gereğince tesislerden faydalandığını belirterek buna ilişkin kayıtları sunduğu,davacı tarafın sözkonusu konaklamaların daha önceki yıllara ve başka sözleşmelere ilişkin olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür....

        Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve Yalova 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Senet iptali, taşınmaz teslimi ve bedel iadesi ... ile ... ve ... aralarındaki satış senedinin iptali, taşınmaz teslimi ve satış bedelinin iadesi davasının reddine dair Ayvacık Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 18.03.2009 gün ve 140/49 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nın temyiz edenden alınmasına 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözleşmenin iptali, bedel iadesi ve tapunu davalıya iadesi ve davalı adına tescili isteminde bulunduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinde taleplere göre kararın kesin olduğu kabul edilemeyeceğinden usul ve yasaya uygun bulunmayan 11.10.2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve tapunun iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, harici sözleşme sonucu yapılan taşınmazın hisseli olarak tapu devrinden sonra davacının sözleşmenin feshini talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Devre mülk hakkı, 10.6.1985 tarihli 3227 sayılı Kanun’la 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen hükümlerle kabul edilmiştir....

              Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş; 28.10.2009 tarihli belgenin aslının ibrazının sağlanarak, davalı tarafa istivcap davetiyesi gönderilmek suretiyle, imza ve yazılar konusunda beyanını almak, inkar halinde HMK'nın 211. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucu imzanın/yazıların davalıya ait olduğu anlaşıldığı taktirde, sözleşmenin götürü bedel olduğu gözetilmek suretiyle teknik bilirkişiden ek rapor alınıp yapılan işin fiziki oranını bulmak ve götürü bedel olan 35.000,00 TL'ye bu oranı uygulayıp, yüklenicinin hakettiği iş bedelini bulmak, ödemelerle ilgili olarak belgedeki yazılar üzerinde de durulmak suretiyle kanıtlanan ödemelerin mahsubuyla fazla ödenen bedel varsa davacının bedel iadesiyle ilgili talebiyle ve diğer istek kalemleri hakkında da hüküm kurmak ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir. Eksik soruşturmayla karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/962 KARAR NO : 2022/247 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 04/03/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından davalıdan, Romanya'ya teslim edilmek üzere 5.600 kutu nitril eldiven satın alındığı, 5.600 kutu nitril eldiven ve teslimi karşılığında 46.760,00 EURO müvekkilce davalı tarafa ödendiği, ancak Romanya'daki alıcı açısından ortaya çıkan sorun nedeniyle teslimat yapılamadığı, akabinde müvekkil ile davalı arasında yapılan görüşmeler neticesinde ürünlerin davacı müvekkile iadesi yerine bedel iadesi yapılması noktasında anlaşmaya varıldığı, bu kapsamda taraflarına ne bedeli ödenmiş ürünler iade edilmiş ne de bedel iadesi yapılmadığı, davalı tarafından 08/10/2020 tarihinde ödenmesi gereken 46.760,00 EURO'nun ödenmemesi nedeniyle davacı müvekkil...

                  ın öncülüğünde pazarlanan devre mülklerden birisinin diğer davalıdan satın aldığını ancak davalıların teslim ve devir yükümlüğünü yerine getirmediğini belirterek, ödediği bedel, ceza-i şart kullanım bedeli munzam zarar toplamı 100.000 YTL'den şimdilik 7000 YTL'nin sözleşme tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeden döndüğünü talepleri olan ceza-i şart ve kullanım bedelinin ancak sözleşmenin devamı halinde istenebilecek talep olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verdiği karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki devre mülk satışına ilişkin sözleşmeden dönüldüğü taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmenin feshi halinde BK 106-108 maddedisi gereğince davacı yaptığı ödemelerin istirdadını isteyebilir. Somut olayda davacının talepleri oranında dava dilekçesinin ikinci sayfasında belirtildiği üzere ödenen bedelin iadesi talebi de vardır....

                    UYAP Entegrasyonu