Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hükmü dikkate alınarak davacı tarafından icra takibinden sonra menfi tespit davası açılmaksızın icra dosya borcunun ödendiğini, icra takibine dayalı olarak yapılan ödemeyi artık sebepsiz zenginleşme hükmüne dayalı olarak isteyemeyeceğinin Özel Kanun düzenlemesi niteliğindeki İcra İflas Kanunu hükmü gereği olduğunu, davanın istirdat davası olarak açılamayacağını, BK hükümleri gereği sebepsiz zenginleşme şartları da oluşmadığını, sebepsiz zenginleşmenin, ikincil (talî) nitelikte olduğunu ve mal varlığındaki azalmanın başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davasının gündeme gelemeyeceğini, aynı olayda, aynî haktan (istihkak davası), zilyetlikten, sözleşmeden, sözleşme benzeri hukukî ilişkiden veya haksız fiilden kaynaklanan bir talebin ileri sürülmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulama alanı bulamayacağını, sebepsiz zenginleşme davasının görülebilinmesi için "başka aslî nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası...

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin özel durumlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı bankadan kredi kullanamadığını, bu nedenle ilgili taşınmazı satın alamadığından bahisle verilen senetler nedeniyle borçsuzluğun tespiti talebinde bulunmuştur. Dava, geçersiz konut satım sözleşmesine dayalı tüketicinin sözleşmeden dönmesi nedeniyle satım bedeli karşılığı verilen bonolar nedeniyle borçsuzluğun tespiti davasıdır. (TMK m.706, BK m.213, TBK. md 237, T.Kanunu m.26 Noterlik Kanunu m.60) ve 6502 sayılı TKHK'nun 41. Maddesi gereğince sözleşmenin geçerliliği için resmi şekle riayet zorunludur. Geçersiz sözleşme yok hükmündedir. Geçersiz sözleşmenin feshi veya geçersiz sözleşmeden dönmek mümkün değildir. Geçersiz sözleşme nedeniyle uygulanması gereken sebepsiz zenginleşme hükümleri olup taraflar ancak geçersiz sözleşme kapsamında verdiklerini talep edebilirler....

    Hukuk Dairesi ve mahkeme direnme kararında davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğini kabul etmiştir. BK 61. ve 62 maddelerince haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal karşılığında veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Sebepsiz zenginleşmeden söz edebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Sebepsiz zenginleşen aleyhine zenginleştiği tarafa karşı asgari geri verme borcu altındadır. Sebepsiz zenginleşme alacaklıya ikinci derecede (tabi nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Mal varlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelmez....

      Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK.'nın 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, iş bu davanın bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

        Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK.'nın 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, iş bu davanın bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

          Mahkemece; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davalarının BK.'nın 66. maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılması gerektiği, bir yıllık sürenin davacı kamu idaresinin alacakta haklı olduğunu öğrendiği 07.10.2010 tarihli tazmin raporu ile başladığı, iş bu davanın bir yıllık sürenin geçmesinden sonra 21.05.2012 tarihinde açıldığı gerekçe gösterilerek; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; yersiz ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, ahlaka aykırı sözleşmeden kaynaklanan senedin iptali istemine ilişkin olup, davayla ilgili 13.Hukuk Dairesinin bozması olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme nitelendirmesi de yapılmadığı anlaşılmaktadır. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....

              Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Öte yandan, hukuki işlemin borç doğurmasının nedeni irade açıklamasıdır. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni ise, tam aksine, kişinin iradesi dışında malvarlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir....

                Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez. Nitekim, sözleşmeden doğan bir hukuki ilişkinin bulunduğu hallerde taraflar sebepsiz zenginleşmeye dayanan bir talepte bulunamazlar. Sebepsiz zenginleşmede 818 sayılı BK döneminde sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olup olmaması ayrımı yapılmadan, ( 6098 sayılı TBK'nın 117/2. maddesinde ise sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olmaması halinde) haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilir ise de, somut olayda, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan alacağın tahsili kapsamında talep edilen bedele borçlunun bir ihtar ile temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz istenebilir....

                  Temel görevi Gayrimenkul mülkiyeti, kişiler hukuku, şahsi haklar, kamu orta malları, miras hukuku davaları ile ilgilidir. 5.Hukuk Dairesinin ihtisas alanı: Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Gayrimenkul Hukuku, temel görevi Zilyetlik, Sebepsiz Zenginleşme, Eser sözleşmesi, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklardır. 5. Hukuk Dairesine ait 11. Maddesine göre; Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi 5. Hukuk Dairesince yapılır....

                  UYAP Entegrasyonu