Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile davalıdan satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığı gerekçesiyle misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş ıslah dilekçesi ile de, misliyle değişim talebinden vazgeçerek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemiştir. Davalı vekili ise; ayıp iddialarının doğru olmadığını, ayıp olduğu kabul edilse dahi sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin orantısız güçlük doğuracağını, iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır....

Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....

      O halde, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi, başka bir anlatımla, dönme iradelerinin birleşmesi veya fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hük-medilmesi gerekir. Asıl davada davacı arsa sahibi, işbu dava ile muarazanın önlenmesini ve tapu kayıtlanndaki şerhin kaldırılmasını istemekle, aynı zamanda mahkemeden sözleşmeden dönmeyi de talep etmiş sayılır. O halde mahkemece yapılması gereken iş; asıl davada davacının talebinin, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshini de içerdiği gözönünde bulundurularak, davacının fesih talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz hüküm kurmaktan ibarettir. Karşı dava yönünden ise; karşı davacı yüklenici, sözleşmenin fesih nedeniyle uğradığı zararların tahsilini istemiştir....

        Satım sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğinde olup bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır. Sözleşmeden hangi saiklerle dönülmüş olması önemli değildir. Dönme üzerine sözleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkmasının doğal bir sonucu olarak, tarafların edimlerinin karşılıklı olarak aynı anda ifası gerekir. Sözleşmeden dönen dönmede haklı değilse yani karşı taraf temerrüte düşmemiş ise bu durumda haksız dönülmüş olmasından dolayı tazminat sorumluğu doğar....

        , bu halde davacı şirketin sözleşmeden salt kendi hatası ile dönme isteğinde bulunması ve artık 2. el durumunda bile olamayacak bir makinenin iadesini talep etmesi hem kötüniyetli olduğunun hem de basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğinin kanıtı olduğundan haksız davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece yüklenici tarafından sözleşmenin feshedildiği kabul edilerek, “davacı yüklenicinin inşaata zamanında başlamadığı, ruhsat almadığı, inşaatı da yapmadığı bu şekilde feshi de haksız bulunduğu, sözleşmenin 11. maddesine göre de her hangi bir tazminat talep edemeyeceği” gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı davacı ve karşı davalı yüklenici temyiz etmiştir. 1- Davacı yüklenici şirket ile davalıların murisleri arsa sahipleri ... ve ... arasındaki 03.05.2001 tarihli sözleşme gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi olup noterde “düzenleme” biçiminde tanzim olunmuştur. Dolayısıyla bu sözleşmeden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı “sözleşmenin feshi” davası sonunda fesih (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Davacı yüklenici, davadan önce arsa sahiplerine keşide ettiği Konya 9....

            TL'sinin ıslah tarihi olan 26.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının diğer taleplerinin reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 20.11.2013 tarih ve 4854 Esas, 7245 Karar sayılı ilamıyla, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, taraflar arasındaki sözleşmede arsa sahibinin sözleşmeden vazgeçmesi halinde yükleniciye diğer zararların yanında arsa bedeli kadar cezai şart bedeli de ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, bu hükmün hukuki nitelik itibarıyla BK’nın 158/III (TBK m.179/son) maddesinde yer alan dönme cezası niteliğinde olduğu, kural olarak dönme cezası kararlaştırılan hallerde diğer tazminat kalemlerinin (masraflar dışında) talep edilebilmesi mümkün değilse de emredici olmayan bu hükmün aksinin, somut olayda olduğu gibi düzenlenebilmesinin mümkün bulunduğu, keza, dönme cezasına hükmedildiği hallerde tenkis isteminin dinlenebilmesinin de mümkün olmadığı (BK...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/688 KARAR NO : 2022/312 DAVA: Tazminat (Ayıplı mal sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi) DAVA TARİHİ: 28/03/2017 KARAR TARİHİ: 30/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirketten --------yevmiye numaralı --- yoluyla satın aldığını, söz konusu-------- tarafından sözleşmeye ilişkin borcun ödenmesi sonrasında adına tescil edildiğini, ---- tarihinden itibaren müvekkil şirket tarafından kullanılmaya başlayan -----üretimden ve davalı üretici şirket hatasından kaynaklanan sebeplerle çeşitli arıza ve aksaklıklardan dolayı tam ----gördüğünü, araçta parça değişimi ve tamir işlemleri yaptırılmak zorunda kalındığını, davalı şirkete bu konudaki sorunlar defalarca aktarılmasına rağmen sorunun çözülmediğini, ----sayılı delil tespit dosyasından alınan bilirkişi raporuyla ihtilaf konusu ----...

                Ayıplı ifa halinde iş sahibinin kullanacağı seçimlik haklar Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde sözleşmeden dönme, ücretten indirim, ayıpların tamir ve ıslahı olarak düzenlenmiştir. Davacı iş sahibi dava dilekçesinde bu seçimlik haklardan sözleşmeden dönme seçeneğini kullanmıştır. Sözleşmeden dönülebilmesi için yapılan işin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması ya da aynı ölçüde sözleşme şartlarına aykırı bulunması gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından eserdeki eksik ve ayıpların önemli ölçüde olmadığı, eserin reddini gerektirmeyeceği, seçimlik hakkın sözleşmeden dönme olarak kullanılmasında isabet bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hangi seçimlik hakkın kullanılması gerektiğinin mahkemece belirlenmesi gerekir. Mahallinde keşif yapılmak suretiyle düzenlenen ve hükme esas alınan raporda eserdeki eksik ve ayıpların giderilmesi bedeli ile nefaset tutarı 2.060,00 TL olarak belirlenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu