WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.2 şeklinde düzenlenmiştir. 6502 sayılı yasa m.11/a'da: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme," hükmüne yer verilmiştir....

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 2011 yılında verilen ikinci kararda ise cihazın ayıplı olduğu dönemlerde her bir istasyonda üçer vardiya işçi çalıştırılmış olabileceği varsayımıyla tazminat isteminin tümden kabulüne karar verilmiş, bedel iadesi ve indirimi konusunda ise yine bir hüküm kurulmamıştır. Tarafların temyizi üzerine bu karar da Dairemizce eserin iş sahibinin kabule icbar edilemeyecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılması nedeniyle ödenmiş olan iş bedeli belirlenerek iadesine karar verilmesi, ayıp nedeniyle işçi çalıştırılmak zorunda kalınan günlerin ise iş sahibinin dönme hakkını kullanabileceği ve ayıplı sistemin yerine yenisinin kurulabileceği sürelerin toplamıyla sınırlı olduğu kabul edilerek tazminat hesabı yapılması gerektiği belirtilerek ikinci kez bozulmuştur....

    Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder." düzenlemesini içermektedir. Davacının fesih iradesini dava açarak kullanabileceği gibi, dava açmadan önce de kullanabileceği muhakkaktır. Somut olayda davacının fesih iradesini dava açmadan önce "sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinden" bahisle keşide ettiği ihtarname ile karşı tarafa yönelttiği görülmektedir....

      Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

      DELİLLER : 03.12.2015 tarihli Sözleşme, 01.03.2019 tarihli Teklif, mailler, Garanti Belgesi, Teklif formu, Ürün bedeline ilişkin fatur, Üründeki arızaya ilişkin üretici tarafından düzenlenen sertifika ve rapor DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava taraflar arasındaki ticari satım kapsamında satın alınan ve yurt dışından ithal edilen X-ray sistemi aracılığıyla çalışan görüntüleme aracının x-ray tüpünün arızalanması nedeni ile yedek parça tedariği yapılarak parça değişimi gerçekleştirilmesine rağmen değiştirilen parçanın yeniden arızalanması sebebi ile TBK 112 m gereğince sözleşmeden dönme ve bedelinin iadesi istemine ilişkin tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili duruşmada aynen istem gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi olarak kullandığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          Bu süre bitiminde fesh edilmezse, takiben bir sonraki yıl için yenilenmiş sayılır." şeklinde ve 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklinde ifadelere yer verildiği görülmüştür. Sözleşmelerin 3. maddesinde "İdare sözleşme bitim tarihinden önce sözleşmeyi fesh ederse bir yıllık bakım ve onarım ücretini yükleniciye ödemeyi kabul eder." şeklindeki hüküm dönme cezası mahiyetindedir. Öncelikle fesih, - cayma - dönme hukuki kavramları üzerinde durulup, eldeki davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin, tarafların beyan ve işlemlerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Dönme cezası (peine résolutoire, dédit consensuel / Wandelpön), belirli bir "ceza" bedelinin ödenmesine bağlı olarak sözleşmeden dönme hakkı sağlayan bir sözleşme (yan) kaydıdır....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mübrez tüm belgelerle ve davacının ikrarlarında klinik psikoloji modülüne kayıt olunduğu ve bu modülde eğitim alındığının açık şekilde ortada olduğunu, davacıların davalı üniversiteye kayıt olurken "YÖK" ile belirlenmiş programlara göre kayıtlarını kendi açık iradeleri ile yaptıklarını, yüksek yargı kararlarına uygun araştırma ve tespitler yapılmadan hüküm kurulduğunu, yerel mahkeme tarafından haklı nedenle sözleşmeden dönülmesi ve bu nedenle bedel iadesi talebinin kabul edilmesinin tamamen hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin klinik psikoloji eğitimini eksiksiz ve ayıpsız olarak ifa ettiğini, aksini kanıtlayan bir delil bulunmadığını, yerel mahkemenin sunulan delilleri ve yüksek mahkeme kararlarını dikkate almayarak hüküm kurduğunu, taraflar arasındaki taahhütname koşullarının göz önüne alınmadığını, davacı T3'in imzaladığı taahhütnamenin 3. maddesinde "kayıt iptaline kayıt sildirmelerde ve/veya yatay geçişte kayıt tamamlandıktan sonra...

            UYAP Entegrasyonu