WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

Maddesindeki seçimlik haklar kapsamında değerlendrildiğinde, yapılan yalıtımın davacı tarafça kullanılmasının yani yalıtımdan fayda sağlanmasının ve yalıtımdaki ayıbın onarılarak giderilmesininde mümkün olmamasına göre, davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönme olarak kullandığının kabulü gerekecektir. Sözleşmeden dönme halinde, dönme geriye etkili sonuç doğurur. Taraflar birbirlerini verdiklerini geri alırlar. İş sahibi teslim aldığı kullanılamayacak derecedeki yükleniciye iade eder, yüklenicide önceden aldığı bir bedel varsa iş sahibine geri verir. Sözleşmeden dönen taraf uğradığı zararın tazminini de isteyebilir. Ancak bu halde istenebilecek zarar müspet zarar değil, menfi zarardır. Davacı iş sahibinin maddi tazminat talebinin de menfi zarara ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir....

Mahkemece; araçtaki ayıbın niteliği gözetildiğinde, davacının seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, tarafların hak ve menfaatleri değerlendirildiğinde aracın satış bedelinin iadesinin aşırı dengesizliğe neden olacağı, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik haklarından olan “bedel indirimi” uygulanmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile değer kaybı olarak tespit edilen 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesi hükmünde “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup bu hüküm ile yasa koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların...

Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir. Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir....

    Asıl dava, taşınmaz alım satımı sebebi ile sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olup, karşı dava ise, sözleşmeye aykırılık sebebi ile tahliye ve fuzuli işgal nedeni ile ecrimisil istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir talebi ise, karşı T1 A.Ş. vekili tarafından talep edilen alım satıma konu taşınmazın tedbiren müvekkili şirkete iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; asıl dava İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/55 Esasına kayıtlı olarak açılmış ve burada davacı vekili taşınmazın ayıplı olduğu gerekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir....

    Oto Kiralama ve Danışmanlık Hiz. Tic. A.Ş. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 26.04.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve tapunun davalıya iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının sözleşmeden caymış olması nedeniyle fesih bildirimi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6502 Sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı, sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminat talep edebilir....

      Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.(2) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.(3) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4)Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5)Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü haizdir....

        HD'nin 28/05/2018 gün ve 2016/23739 E.-2018/6295 K. vb.) Doktorinde, garanti kapsamında malın, tamiri mümkün değilse, tamir süresi aşılmış veya tamir yapılmasına rağmen mal tekrar arızalanırsa, bu tür durumlarda tüketicinin diğer seçimlik hakları dışında kalan bedel iadesi talebini sadece satıcıya karşı kullanabileceğine yönelik görüşler bulunmakla birlikte, bu görüşe katılmak mümkün olmayıp, bu tür durumlarda, 6502 sayılı Yasa'nın 56/3 maddesinde ve yukarıda belirtilen Garanti Yönetmeliği'nin 8. ve 9. maddelerinde yapılan düzenlemeler gereğince, tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan misli ile değişim talebi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesini satıcı ile birlikte üreticiye ve ithalatçıya karşı da kullanabilir. Bu durumda, üretici ve ithalatçı, bedel iadesi veya yenisi ile değişim taleplerinden tüketiciye karşı satıcı ile birlikte müteselsilen sorumludur....

        meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...

          Her ne kadar hüküm tarihi itibariyle ayıplı aracın aynen yenisiyle değiştirilmesi mümkün değil ise de, ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini mümkün olup bu talep semenin tenzili talebi mahiyetindedir. 9- Davacı vekili yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek, yenilik doğurucu seçimlik hakkını “sözleşmeden dönme ve satım bedelinin iadesi” olarak değiştirmesi yukarıda açıklanan ilkeler ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda mümkün olmadığı ve davalı tarafın da hukuka aykırı şekilde yapılan ıslaha muvafakati olmadığı halde, ıslah talebi doğrultusunda karar veren İlk Derece Mahkemesi ve buna karşı istinaf isteminin esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını doğru bulmadığımdan ve bozma kararı verilmesi gerektiğini düşündüğümden, kararı onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum....

            UYAP Entegrasyonu