Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkilin --- da malın ayıplı olduğunun --- tarihinde davalı firmaya bildirildiğini, ve gelen filitrenin kullanılması ile yine ---- devamı tarihli yazışmada sorunun devam ettiğinin anlaşıldığını, müvekkilinin cihazın ağır kusurlu olmasından dolayı cihazdan fayda sağlayamadığını, mağdur olduğunu, ve yasa gereği sözleşmeden dönme hakkını kullanmak istediğini, hem satıcı, hem üretici firmaya----ihtarname gönderildiğini, ----- ithalatcı firmanın da katıldığını, ürünü incelemek istediklerini belirttiklerini, daha sonra --- ------- tekerinden kaynaklandığını, bunun için --- ayak değişim bedeli istendiğini, bu nedenlerle bu davayı açtıklarını ileri sürerek ayıplı mal nedeniyle ödenen --- sözleşmenin kurulduğu ---- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, ayıp nedeniyle araç satışına ilişkin sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Araç satış sözleşmesi ve teslimi tarihi 2012 yılı itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4.m,.si 1.fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili;görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu,uzman olmayan bilirkişiden rapor alınarak iş bu raporun hükme esas alındığını, iç mimar bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, davacının iddia ettiği ayıbın gizli ayıp değil açık ayıp olduğunu, iddia edilen ayıpların tolere edilebilir mobilya üretiminin olağan ayıplarından olduğunu, teslim sonrası kötü ve hor kullanıma dair tespitin de yapılması gerektiğini savunarak;kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; ayıplı mal satışı sonucu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin,tacir sıfatını haiz olup tüketici tanımına girmediği gözetildiğinde göreve yönelik istinaf nedeni yerinde değildir....

      Ancak davacı beyanının yanında bilirkişi raporunda da açıklandığı gibi, satın alınan halılardan ikisinin de üretim hatası nedeni ile ayıplı olduğu davalının ise bunların yerine bir halı bıraktığı ve davacı tüketicinin 4077 sayılı yasanın 4. maddesindeki seçimlik haklarından sözleşmeden dönme ile bedelin iadesini eldeki dava ile talep ettiği anlaşılmaktadır. Malların ayıplı olması nedeni ile davacının talebi gözetilerek bedel iadesine karar verilmesi gerekir. Ancak davacı tarafından satın alınan iki adet ayıplı halı ile iki adet yolluk bulunduğundan davacıdan iki adet yolluk için de bedel iadesi talebinin bulunup bulunmadığı sorularak, şayet tüm halılar için iade talebi var ise, bir bütünlük ve uyum içinde birlikte kullanmak üzere satın alındığı gözetilerek, ayıplı bulunmayan yolluklar için de bedel iadesine karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usül ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıplı ürün teslimi nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir....

          DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle, sözleşmeden dönme ile bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ayıp oranında bedel indirimine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince ve katılma yolu ile de davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dava konusu mobilyaların satımı ile ilgili davacı tüketici ile davalı satıcı arasında 28/04/2019 tarihli faturaya istinaden sözleşme ilişkisi bulunduğu, bedelin 11.000 TL olarak satıcı tarafından tahsil edildiği, ürünlerin 31/05/2019 tarihinde teslim alındığı, ancak ürünlerin sipariş formuna aykırı üretildiği ve ayıplı olduğu gerekçesiyle sözleşmeden dönme talebiyle eldeki davayı davalı üreticiye karşı açtığı anlaşılmaktadır....

          , tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 2....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ,sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 20/02/2015 tarihinde 44.280,00 TL bedel mukabilinde balya makinesi satın aldığını, ancak makinenin sürekli arıza vermesi sebebiyle verimli kullanılamadığını, makinedeki ayıbın davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek dava konusu balya makinesinin davalıya iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 44.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; makinedeki sorunun kullanıcıdan kaynaklı olduğunu, makinenin ayıplı satılmadığını, davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarımı tercih ettiğini, davalı tarafından bu talebi reddedilmedikçe bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2019 NUMARASI : 2019/244 ESAS - 2019/1218 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalıdan 34 XX 739 olan şu andaki plakası 34 XX 623 Plaka sayılı renault marka 2005 model aracı Bolu 5....

          Davacı talebi olan ürünlerin geri alınarak beledinin eksiksiz olarak kendilerine geri ödenmesi talebi verilen süre olan 01/07/2017 geçmesine rağmen hala kusurlu bulunduğu, açık ayıplı mal olarak tanımlanan ürünler için ürünlerin geri alınarak bedelin geri ödenmesi talebinin 6502 sayılı kanunun 11 md.5 fıkrasına göre uygun olduğu belirtilmiştir. 6502 sy. TKHK nın m.8 de ki, ayıplı mal tanımı, 9. maddesinde ki ayıplı maldan sorumluluk hususu, somut olayda gerçekleşmiştir. Tüketici, 6502 sy. TKHK nın m.11 gereğince, seçimlik haklarından sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Mahkemece, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve ayıplı mal kavramı ve sözleşmeden dönme koşullarının oluştuğuna dair tespiti Dairemizce de uygun görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu