Şti. vekili, davacının TBK kapsamında sahip olduğu seçimlik haklardan hangisini kullanmak istediğinin belli olmadığını, bedel iadesi talebinin satıcının muhatap olması gereken bir talep olduğunu, dolayısıyla fatura bedelinin iadesi talebi kapsamında müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bedelin tarafına iadesi talebini satıcı firmaya yöneltmesi gerektiğini, hukuk düzeninde müteselsil sorumluluğun ancak ve ancak hukuki işlemden veya kanundan kaynaklanabileceğini, müvekkilinin davacı ile satıcı arasında imzalanan satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, söz konusu satış sözleşmesi yapıldığı sırada müvekkili bakımından herhangi bir müteselsil sorumluluğun kararlaştırılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
İlk derece mahkemesi; bilirkişi raporu doğrultusunda aracın kilometresinin değiştirildiği, aracın gizli ayıplı olduğu ve TBK'nın 219. maddesi gereğince satıcının bu gizli ayıptan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davacının ödediği bedel ile rayiç bedel arasında çok fazla fark bulunmadığından sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin reddine, davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi talebinin kabulü ile bilirkişi tarafından belirlenen tazminat bedeline hükmettiği, karara karşı davalı T3 davanın reddolunmasına rağmen avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine yüklendiğinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi istemine ilişkin olup, istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri ile kamu düzeni kapsamında Daire önüne gelen ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlıklar dikkate alınarak yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Uyuşmazlıkta öncelikle çözümlenmesi gereken husus; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme istemiyle eldeki davayı açmış olan davacının, bu talebini ve tercih hakkını, ayıp oranında bedel indirimi şeklinde yargılama aşamasında ıslah yoluyla değiştirmesi olanağının bulunup bulunmadığı noktasındadır....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin sabit olduğu, davacının şirketlerle ilgili istihbarat bilgisi alabilmek için davalının sunduğu internet hizmetinden kontör yüklemek suretiyle faydalandığı ancak davacının ... tarihli iade faturası ile sözleşmeden dönme iradesini davalıya ilettiği, davalı vekilinin de duruşmadaki beyanlarında davacının kalan bakiye kısmını kullanmak istemediğini söyleyerek ücret iadesi talep ettiğini bildiklerini beyan ettiği, taraflar arasında varlığı ihtilafsız sözleşmede de "taraflar sözleşme tarihinin bitiminden önce her hangi bir nedenle sözleşmeyi sona erdirmesi halinde, ... Şti....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Mahkemece davacının başka bir sözleşme yapma fırsatını kaçırmış olması nedeniyle menfi zararının 3.103,00-TL olduğu gerekçesiyle davacının menfi zarar talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; 4077 sayılı Kanunda sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan seçimlik haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) mevcut değildir. Kanunda tüketicinin seçimlik hakları sınırlı olarak sayılmıştır....
Dava, bedel karşılığı eser sözleşmesine ilişkin olup kat karşılığı inşaat sözleşmesi sözkonusu olmadığından sözleşmenin fesih veya sözleşmeden dönme için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmayıp, tek taraflı irade beyanı ile dönme ve feshi mümkün olduğundan, bu hususta da ayrıca harç yatırılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Kesin olarak verilen istinaf kaldırma kararındaki gerekçeye uygun olarak davaya 1.430.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi talebi ile sözleşmeden dönüldüğünün tespiti talebi olarak devam edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi'nin 2022/339 Esas 2022/461 Karar sayılı ilamında; "Dava tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK'nın 106. maddesinde tespit davaları düzenlenmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporuna göre dava konusu makinelerin üretim hatalı olduğu, davacı tarafından ayıp nedeniyle bedel iadesi istediği de dikkate alındığında, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve bu durumda doğan menfi zararının tazmini talep edebileceği, davacının talep ettiği makinelerin ayıplı çıkması nedeniyle çamaşır yıkama hizmetini dışarıdan alması nedeniyle ödediği bedelin sözleşme kurulmasaydı da ödeyebileceği bir bedel olduğu müspet zarar olduğu, müspet zararların sözleşmenin ayakta tutulduğu durumlarda istenebileceği dolayısıyla ödenen miktarın tazminini talep edemeyeceği kanaatiyle istinaf isteminin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2018 NUMARASI : 2016/185 ESAS, 2018/414 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmeden Dönme ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T3 Tic. A.Ş. vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Filiz Güngör tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan T3 Tic. A.Ş.'nin üretici diğer davalı Bayram Sevim Otom.Ltd. Şti.'...
Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay HGK---Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir (Yargıtay ---. H.D. ---) ---Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi ---Esas ve --- Karar)....