Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte Yönetmeliğin 16/4.maddesi uyarınca mücbir sebep nedeni ile paket turun başlamasından 30 günden daha az bir süre kala, katılımcının fesih bildiriminde bulunması halinde ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç olmak üzere herhangi bir kesinti yapılmadan katılımcının ödediği bedel kendisine iade edilir....

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karaına karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

Tüketici Mahkemesi'nin 25/12/2019 Tarih - 2019/40- 2019/630 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır. Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıdan aldığı mobilyaların eksik ve ayıplı teslim edildiğini belirterek ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep ettiği, davalının teslimin tam yapıldığı, malların ayıplı olmadığı, varsa ayıbın süresinde ihbar edilmediği ve bedel iadesinin orantısız olduğu gerekçesi ile davanın reddini istediği, mahkemece mobilyacı bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; km düşürme işleminin müvekkilinin aracı satın aldığı tarihten önce yapıldığının ortada olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edilen 23.000 km düşürülmesi nedeniyle aracın değeri konusunda aşırı bir zarar oluşmayacağının ortada olduğunu, düşük bir zarar sebebiyle TBK 227/3 maddesi gereğince sözleşmeden dönme yerine bedelden indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; araç sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat talebine ilişkindir....

Her iki düzenlemede esas olarak kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi incelemesinde, araçtaki ayıbın 2.800,00.-TL değer kaybına yol açacağı bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK'nın 2. ve TBK'nın 227/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından, araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bedel iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin verdiği kararında hüküm tesis edilmişse de iş bu hükmü hukuka aykırı olduğunu, davacı müvekkilin, 03/11/2016 tarihli dava dilekçesinde talebinde sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesinin kabul edilmemesi halinde ayıplı malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini ve yaptığı 900,00 TL nakliyat ve yediemin masrafının bedelinin dava ve talep etmesine rağmen mahkeme talep dışına çıkarak ayıplı malın ücretsiz onarılması şeklinde hüküm kurduğunu, 25/03/2019 tarihli bilirkişinin kök raporu ve 02/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporundan dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispatlandığını, dava tarihi üzerinden 5 yıl geçtiğini ve araçın olduğu yerde halen beklemekte olduğunu, bu kadar uzun süreden sonra araç üzerinde yıpranmaların olacağının kuşkusuz olduğunu, hüküm tarihi itibariyle aracın ücretsiz onarılmasının davacı tüketicinin mağduriyetinin giderilmesi...

    Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan gizli ayıplar olduğu iddiası ile terditli olarak ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında dava konusu otomobilin sağ ön kapısında var olduğu iddia edilen boşlukların servis tarafından giderildiği, motorundan gelen sesin yan yağ iticilerinden (lifter) kaynaklandığı, bu gizli ayıbın tamir ile giderilebilecek olup toplam onarım bedelinin 1.352,00.-TL olduğu ve araç bedeli üzerinde 2.311,16.-TL değer kaybına neden olacağı mütalaa edilmiştir....

      Mahkemece, davacının ayıplı malın iadesi talebinin reddine, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.071,82-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, davalıdan satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin iptali ile sözleşme bedeli ve yapılan masrafların iadesi talebine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesine göre “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1.Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2.Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3.Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4.İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.”...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır. Dava, ayıplı ürün teslimi nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine ilişkindir....

          Otomotiv ile imzalamış olduğu satış sözleşmesi ya da kredi veren diğer davalı ...Ş. ile imzalamış olduğu tüketici kredi sözleşmesinin feshine yönelik bir talebi bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini, ithalatçı firmanın bedel iadesi nedeniyle sorumluluğunun bulmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, sözleşmeden dönme ve bedel iadesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, rehne ilişkin araştırma yapılmadan hüküm tesis edildiğini, müteselsil sorumlulardan birine yapılan ayıp ihbarının diğeri için hüküm ve sonuç doğurmayacağını ileri sürerek direnme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir. 4....

            UYAP Entegrasyonu