Asıl dava, taşınmaz alım satımı sebebi ile sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olup, karşı dava ise, sözleşmeye aykırılık sebebi ile tahliye ve fuzuli işgal nedeni ile ecrimisil istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir talebi ise, karşı T1 A.Ş. vekili tarafından talep edilen alım satıma konu taşınmazın tedbiren müvekkili şirkete iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; asıl dava İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/55 Esasına kayıtlı olarak açılmış ve burada davacı vekili taşınmazın ayıplı olduğu gerekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiştir....
O halde mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, usulü kazanılmış hak ilkesi göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ...” gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 17.12.2018 tarihli ve 2017/1208 E., 2018/2067 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinin içeriği ve ön inceleme tutanağındaki belirleme nazara alındığında davanın 6502 sayılı yasa kapsamında ücretsiz onarım hakkının kullanılmasına rağmen maldaki ayıbın giderilemediği iddiasına dayalı sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davalıların davanın konusuna ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, 6502 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi ve ... Belgesi Yönetmeliği'nin 9 uncu maddesi hükmünde düzenlenen, zorunlu ... kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, bu seçimlik hakların kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleri olduğu, tüketicinin bu seçimlik haklarını satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceği, bu durumda davalı ithalatçı ......
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde pert kaydı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir....
Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 137,88 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi ile güvence altına alınan dürüstlük kuralının ihlaline sebebiyet vermekte olduğunu, keza Medeni Kanunla güvence altına alınan "hakkın kötüye kullanılmaması" kuralının, özel kanun mahiyetinde olan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'da bu yönde bir hüküm bulunmaması nedeni ile zarar görebileceği ve bu kuralın tüketiciler tarafından ihlal edilebileceğinin açık olduğunu, bu nedenle, herhangi bir hukuk ve hak ihlaline sebebiyet vermemek adına, Türk Medeni Kanunu tüketicinin ayıplı ifa karşısında sahip olduğu sözleşmeden dönem-bedel iadesi hakkı bakımından da bir sınır teşkil etmesinin gerektiğini, dolayısıyla, uygulamada ve Yargıtay kararlarında "sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkının kullanılmasının hakkın kötüye kullanılması sayılabildiği hallerde tüketicinin, diğer seçimlik haklarını kullanmak zorunda olduğu" görüşünün hakim olduğunu, *Tüm bu hususların yanı sıra bilirkişi ek raporunda dresuar mobilya kapaklarının çekmece ayarlarının yeniden yapılmasının mümkün olduğunu;...
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 20/09/2012 tarihinde davalı tarafça satılan ürünlerden ve keşif mahallinde yokluğu saptanan konsol kapağının ürüne yerleştirilmesine, yemek masa tablasının alt kısmının astar lake boya ile boyanmasına, büyüyen masa içinden çıkan genişleme tablasının üst kenar kısmının yarası nedeniyle bu parçanın tümüyle değiştirilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da 2013/20090-32880 ücretsiz...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, ayıplı satış nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı Yasa'nın "Tüketicinin seçimlik hakları" başlıklı 11. maddesinde ayıp nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları tek tek sayılmıştır. Buna göre; " (1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....
Somut dosyada, davacı tarafça 17.05.2021 tarihli noter sözleşmesiyle 34 XX 639 plakalı aracın davalı T3’dan 119.000 TL satış bedeliyle satın aldığı, araç satın alınmadan evvel diğer davalı firmadan Ekspertiz Raporu alındığı, oysa satış öncesi aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça terditli talepte bulunularak eldeki dava açılmış olup davacının asli talebi ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesine ilişkin olup asli talep yönünden dava değeri (119.000 TL ) dava tarihi itibariyle hakem heyeti görevini aşmakta olduğundan mahkemenin görev sınırı dahilindedir....