Her ne kadar hüküm tarihi itibariyle ayıplı aracın aynen yenisiyle değiştirilmesi mümkün değil ise de, ayıp nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının tazmini mümkün olup bu talep semenin tenzili talebi mahiyetindedir. 9- Davacı vekili yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek, yenilik doğurucu seçimlik hakkını “sözleşmeden dönme ve satım bedelinin iadesi” olarak değiştirmesi yukarıda açıklanan ilkeler ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda mümkün olmadığı ve davalı tarafın da hukuka aykırı şekilde yapılan ıslaha muvafakati olmadığı halde, ıslah talebi doğrultusunda karar veren İlk Derece Mahkemesi ve buna karşı istinaf isteminin esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını doğru bulmadığımdan ve bozma kararı verilmesi gerektiğini düşündüğümden, kararı onayan Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum....
Dava; ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, bu talep kabul edilmediği takdirde değer kaybı tazminatı ve aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince alınan iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava konusu araçtaki ayıpların giderildiği, sözleşmeden dönme ve ayıpsız misli ile değişim talebinin yerinde görülmediği, ancak bu ayıplar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu, kullanılmayan süre için maddi tazminat istenebileceği belirtilerek misliyle değişim ve bedel iadesi talebinin reddine, aracın kullanılmadığı süre için maddi tazminat ve değer kaybı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, kullanılmadığı süre için de maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu ise iş bedelini ödemektir.Sözleşmeden dönme, sözleşmeyi sona erdiren ve tarafların iradelerine bağlı sebeplerden birisidir. Bedel karşılığı eser sözleşmelerinde dönme beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir irade beyanı olduğundan, karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğurur (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 17/03/2010 gün, 2010/98-1538 sayılı kararı). Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş bedelinin geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/02/2010 gün, 2010/19-38 ve 2010/69 sayılı kararı)....
Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda, davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemez. Mahkemece manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir. 2- Bozma nedenlerine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/182 KARAR NO : 2023/178 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2021 NUMARASI : 2020/173 ESAS-2021/19 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMEDEN DÖNME-BEDEL İADESİ KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı satıcıdan 34 XX 586 plaka sayılı aracı 54.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, 42.000,00 TL'nin ödendiğini, aracı teslim aldığını, ancak alındıktan 2 gün sonra arıza yaptığını ve ağır hasarlı olduğunun anlaşıldığını, davalıya durumun bildirilmesine rağmen aracı geri almak istemediğini, bu yüzden ihtarname gönderdiklerini ancak ihtarnamenin de sonuç vermediğini beyanla, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin iptaline ve 42.000,00 TL'...
Davacı 28/12/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile; davalarını bilirkişi raporu doğrultusunda 61.470,90-TL olarak artırdıklarını, manevi tazminat taleplerinin 50.000,00-TL olarak devam ettiğini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; ...'nden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan belgelerden taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi kurulduğu, fuarların muhtelif sayıda ertelendiği, taraflarca sözleşmenin ayakta tutulduğu, ancak daha sonra sözleşme ifa edilmeden sözleşmeden dönüldüğü, davacı tarafından davalıya 09/03/2020 tarihinde 17.546,00-TL ve 15/05/2020 tarihinde 22.508,50-TL gönderildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmeden dönme halinde taraflar, verdiklerini denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde geri isteyebilirler. Uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/01/2020 NUMARASI : 2016/1215 ESAS - 2020/109 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMEDEN DÖNME VE BEDEL İADESİ (Ayıplı Mal Satışından Kaynaklanan) KARAR : Antalya 2....
Sözleşmeye göre davacı bir kısım nakit ödeme yapmış, kalan kısım için ise çek ile ödeneceği kararlaştırılmış ve her iki tarafça imzalanmıştır. Bu halde tarafların kabulünde olan sözleşme şartları tarafları bağlayıcıdır. Bu sebeple davalının dilekçesinde belirttiği yapılan ödemenin taraflarına yapılmadığı iddiası kabule şayan görülmemiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmakla herkesin edimini yerine getirmekle mükellef olduğu, edimini kusursuz şekilde ifadan kaçınan tarafın karşı tarafın zararını karşılamak zorunda olduğu açıktır. Taraflar arasındaki ihtarnameler incelendiğinde davacının sözleşmeden dönme iradesini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davacının talebi sözleşmeden dönme ve menfi zararın tazmini niteliğindedir. Bu halde sözleşmeden dönme nedeniyle tarafların verdiklerini iade etmesi gerekir....
Davaya konu aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında çizikler ve rütuş boyalarının bulunması ve bilirkişi raporuna göre bunun düzeltilmesi için gereken bedelin 100 TL olması, davaya konu araçta bulunan çiziklerin konumu, yeri, büyüklüğü, aracın kullanılmasına ve değerine etkileri, giderilmesi için gereken bedel nazara alındığında, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ve yahut sözleşmeden dönmeyi gerektirir boyutta bulunmadığı kanaatine varılıp iyi niyet kuralları göz önünde bulundurulduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de davacının istinaf ve temyiz dilekçelerinde ayıp oranında indirim de talep ettiği nazara alındığında mahkemece, aracın sol arka kapı menteşesinde ve menteşe vidasında yer alan çizikler ve rütuş boyalarının bulunmasına ilişkin ayıbın giderim ve var ise araç değeri üzerinde oluşturacağı değer düşüklüğüne ilişkin ayıp nedeniyle seçimlik haklardan, bedel indirim uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken...
Tüketici hükümde belirtilen sözleşmeden dönme, satış bedelinin indirilmesi, aşırı masraflı olmadıkça ücretsiz onarım ya da mümkün ise misli ile değişim haklarından dilediğini kullanabilir. 6502 sayılı Kanunun m.83/1 hükmü uyarınca bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Genel hüküm niteliğindeki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.227/4 hükmüne göre alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. Özellikle sözleşmeden dönme halinde tüketicinin bundan elde edeceği yarar ile bunun satıcıya getireceği zarar arasında bir oransızlık varsa ve ayıplı mal çok az giderle onarılabiliyorsa artık sözleşmeden dönmenin amaca aykırı olduğu kabul edilmektedir....