Davacı, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeni ile sözleşmeden dönme, ödenen bedelin iadesi, konut kredi sözleşmesinin feshi, ödenen taksitlerin faizi ile iadesi, konuttaki ipotek şerhinin kaldırılması ve kira kaybının tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. 15.01.2015 tarihli celsede davacı vekili; öncelikli taleplerinin sözleşmeden dönme olduğunu, aksi halde yoksun kalınan kira bedelinin tahsilini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece, teslimden itibaren süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından sözleşmeden dönme hakkının kullanılamayacağı, ancak yoksun kalınan kira kaybının istenebileceği gerekçesi ile diğer taleplerin reddine, yoksun kalınan kira kaybının davalılardan tahsiline karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ticaret Bakanlığı ,İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, evrakları celp edilmiştir. Fuarın belirlenen ...... Ocak 2021 tarihleri arasında düzenlenmemesinde davalının kusurunun bulunmadığı, davalının o tarihte edimini elinde olmayan sebeplerle yerine getiremediği ve fuarın başka bir tarihe ertelendiği hususunda tereddüt yoktur. Fuarın başka bir tarihe ertelenmesinin davacı şirkete sözleşmeden dönme hakkı tanıyıp tanımadığı konusu ihtilaflıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, sözleşmeden dönme ve ödenen bedel ile maddi zararların tazmini istemine ilişkin olup, taraflar arasında fuar katılım sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme bedelinin ödendiği, ..... tarihleri arasında düzenlenecek ..... fuarının ertelendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın fuarın ertelenmesi konusunda davalı tarafa izafe edilebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalının erteleme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi ile maddi zararların tazminini talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İstanbul Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünden İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi Kararı, Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığından ..... A.Ş'ye ilişkin inceleme raporu ve ekleri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden 2020 ve 2021 Fuar Takvimleri - ..... Fuarları, .......
den satın aldığı televizyonun 4K yayınının çekmediği, bu nedenle ayıplı olduğunu, iade talebinin de davalı tarafından kabul edilmediği gerekçesi ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili ise üründe üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığını, 4K yayınlarının henüz test aşamasında olduğunu, bu yayının çekmemesinin TRT'nin teknik çalışmalarından ve kodlamalarından kaynaklandığını, ürünün satışı sırasında tüketiciye gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını belirterek davanın reddine karara verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş bu karara karşı davalı Teknosa A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Bir taşıt aracı arızalarında alıcısına hemen sözleşmeden dönme hakkı verilmesi işin tabiatına aykırıdır. En fazla ücretsiz onarım talep edilebilir. Ancak onarımların istenen sonucu vermemesi, aracın sürekli aynı arızayı tekrarlaması ve bu arıza-tamir sürecinin maldan yararlanmayı önemli ölçüde ortadan kaldırması halinde alıcının kullanacağı başka haklar devreye girer. Bunların başında malı iade ederek sözleşmeden dönme, yani bedel iadesi gelir. Alıcı malın misliyle değiştirilmesini veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını da isteyebilir. Burada asıl olan hakların makul ölçüde ve dürüstlük kuralına uygun biçimde kullanılmasıdır. Somut olayda davacı taraf öncelikle aracın onarılmasını talep etmiş, araç bir kaç kez onarılmasına rağmen arıza tekrarlamıştır....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmeden dönme ile bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile düzelterek yeniden esas hakkında verdiği kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 6763 sayılı kanun ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen ek 1. madde uyarınca; aynı Kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 01.01.2020 tarihinden itibaren 72.070,00 TL’ye çıkartılmıştır. İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK'nın 366. maddesi atfıyla aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
ve bu parçanın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini bu nedenle aracın ayıplı olduğuna dair iddiaların kabul edilmediğini, davacının ayıp iddasına dayanak gösterdiği sorun kendi kullanımından kaynaklı ve giderilebilir nitelikte olduğundan davacının sözleşmeden dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Somut olayda da iadesine hükmedilen araç bedeli ile ayıp nedeniyle doğan değer kaybı dikkate alındığında Mahkemece,davacının seçimlik haklarından bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının TMK’nin 2 ve TBK’nin 227/4 maddeleri gözetilerek hakkaniyete ve taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından araçtaki ayıp nedeniyle seçimlik hakkından bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....
Şti arasında 02/02/2021 tarihinde çatı kaplama işi yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca toplamda 23.360,28 euro bedel ödediğini, çatı kaplama işi bittikten sonra 1 yıl 6 ay gibi bir süre sonra çatı kaplamasının bir çok yerinde gözle görülür bombeler meydana geldiğini,bunun üzerine 05/08/2022 tarihinde davacı tarafından davalılara ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesi veyahut bedel iadesi istemini de içeren sözleşmeden dönme iradesiyle müracaat edildiğini ve davalıların 17/10/2022 tarihli ikrar mahiyetindeki cevabını sunduklarını, ancak bu ayıbın üretim hatası olmadığını ve garanti kapsamı dışında değerlendirileceğini belirttiklerini, daha sonra bu süreç içerisinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu fakat olumlu bir sonuç alınamadığını, bu sebeplerle TBK madde 227 gereğince satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini , bu mümkün değilse satılan malı geri verilerek ve sözleşmeden dönerek satış bedelinin bildirim tarihi olan 05/08/2022 tarihinden başlayacak mevduata...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının aracı kullanmadığı ve davalının daha önce temerrüde düştüğü görmezden gelinerek 118.000,00 TL'nin iadesi hususunda ödeme tarihinden itibaren faize hükmetmesi gerekirken, aracın iadesi tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi hukuka aykırı olup kararın bu yönüyle ortadan kaldırılması ve ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/01/2020 Tarih - 2019/65 Esas - 2020/33 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....