Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesine ve davacının sözleşmeden dönme talebinin bulunmasına göre ilk derece mahkemesince davacının talebinin değerlendirilmesi yerine yasada öngörülmediği biçimde onarıma karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ayrıca bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirtilen hususlarda ek rapor düzenlenmemiş olup buna göre bilirkişiden davacının itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor alınarak davanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebi ile ilgili bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ,sözleşmeden dönülerek satış bedelinin iadesi istemlidir. Davacı vekili; davacının, davalıdan 20/02/2015 tarihinde 44.280,00 TL bedel mukabilinde balya makinesi satın aldığını, ancak makinenin sürekli arıza vermesi sebebiyle verimli kullanılamadığını, makinedeki ayıbın davalı tarafından giderilmediğini ileri sürerek dava konusu balya makinesinin davalıya iadesi ile ayıplı mal bedeli olan 44.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; makinedeki sorunun kullanıcıdan kaynaklı olduğunu, makinenin ayıplı satılmadığını, davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarımı tercih ettiğini, davalı tarafından bu talebi reddedilmedikçe bedel iadesi isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

meydana gelmesinin söz konusu arızaların satış öncesinde mevcut olduğunu gösterdiği, satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemeyle anlaşılamayacak, seyir güvenliğini ve sürüş konforunu olumsuz etkileyen, muadili olan malların kullanım amacını karşılamamasına yol açan, tüketicilerin makul olarak beklediği faydaları azaltan motor arızası nedeniyle dava konusu 34 XX 164 plaka sayılı aracın gizli ayıplı olduğu kanaati oluştuğu, dolayısıyla aracın hukuki ayıplı olduğu ve ayıbın gizlenmediğini ispat yükünün de davalıda olduğu, davalının üzerine düşen ispat yükünü yerine getiremediği, bu nedenle de davacının sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varıldığı ancak, dava konusu aracın yargılama devam ederken 23.10.2020 tarihinden davacı tarafından dava dışı üçüncü kişiye satıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de sözleşmeden dönme ve aracın davalıya iadesi ile satış bedelinin tahsili talepleri yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında...

    Davacı, davalının bedel iadesi talebini kabul etmemesi üzerine 30 günlük süre içerisinde 22.09.2005 tarihinde Tüketici Hakem Heyetine de başvurmuştur. Öyle ise mahkemece, ayıplı olduğu ihtilafsız olan bilgisayar için davacının ödediği miktar yönünden iadesi ile verilen senedin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Sonuç:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      in sözleşmeden dönme seçimlilik hakkını kullanarak ödemiş olduğu bedelin iadesini gerçekleştirdiği, tüketicinin üretici ve ithalatçıya herhangi bir ödeme yapmadığı ve satın aldığı ürünün bedelini satıcıya ödediği, dolayısı ile bu bedelin üretici veya ithalatçıdan talep edilmesinin hukukun genel ilkeleri ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince rücu imkanının kullanılabilmesi için öncelikle davanın tarafları arasında müteselsil sorumluluk olması gerektiği, ancak TKHK hükümleri gereğince sözleşmeden dönme seçimlilik hakkının kullanıldığı durumda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsil sorumluluğunun olmadığı, buna göre davacı satıcının bedel iadesi yapmış olmasından dolayı uğradığı zararı, davalıdan ayrıca taahhüdü olmaması durumunda rücu edemeyeceği kanaati belirtilmiş ise de; tüketicinin sözleşmeden dönüp bedel iadesini aldığı, tüketici kanuna göre onarım ve bedel iadesi halinde müteselsil sorumluluk düzenlenmiş ise de, bu sorumluluğun tüketiciye...

        Davacı, satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğundan bahisle ödediği satış bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.Mahkemece yasal düzenleme çerçevesinde ürünün ayıplı olup olmadığına dair 2010/6351-13382 bilirkişi incelemesi yapılmamış olup, mahkemece konusunda uzman bilirkişi veya kurulundan iddia, savunma ve mübrez belgelerde değerlendirilmek suretiyle bilgisayardaki arızanın üretim hatasından mı, yoksa kullanım hatasından mı ileri geldiği üzerinde durularak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmalı, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir....

          Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, ihtilaflı konuları değerlendirir mahiyet arz etmekte olup, davaya konu maldaki ayıpları üretimden kaynaklanan gizli ayıp olarak mütalaa etmiştir. Bu halde, tüketici sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir. Bu doğrultuda, bedelin iadesi ve ayıplı malın da davalıya geri verilmesi yönündeki hükümde herhangi bir 2012/11164-14732 isabetsizlik bulunmamakla birlikte, yasada öngörülmediği halde fatura bedelinden davacının ayıplı malı kullandığı süre gözetilerek takdiren kullanım bedeli adı altında indirim yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            , bu halde davacı şirketin sözleşmeden salt kendi hatası ile dönme isteğinde bulunması ve artık 2. el durumunda bile olamayacak bir makinenin iadesini talep etmesi hem kötüniyetli olduğunun hem de basiretli bir iş adamı gibi hareket etmediğinin kanıtı olduğundan haksız davanın reddini savunmuştur....

              Bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçımüteselsilen sorumludur. (2) Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....

              Somut olayda aracın gizli ayıplı olduğu, davacının seçimini bedel iadesi yönünden kullandığı açıktır.Yeni alınan bir araçta bu denli çok arızanın meydana gelmesinin araçtan beklenilen faydayı ve sürekli kullanımı engeller nitelikte bulunduğu, bu nedenle davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu, Mahkemece de bu ilkeler dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu ve süresinde ayıp ihbarının yapıldığı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kabul kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddî olay ve hukukî değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu suretle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu