Davalı TNB T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, müvekkil şirketin ihtalatçı firma olup, tüketicinin yönelttiği bedelin iadesinde sorumlu tutulamayacağını, davacı tüketicinin 2 yıla yakın sorunsuz bir şekilde kullandığından bahisle geçen süredeki değer kaybının ve veya faydanın tespit edilerek cihaz bedelinden düşülmesi gerektiğini, cihazın 4.305,00 TL'ye değil, aslında 3.601,82 TL+KDV bedeli ile alındığını, davacının bedel iadesi talep tarihinde garanti süresi dolduğunu beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, müvekkil şirket yönünden davanın reddini talep etmiştir. Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir....
Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, dava konusu otomobilin bedelinin tamamının davacı tüketici tarafından ödenip ödenmediği...
Netice olarak bilirkişi raporu, ihtarname, yazışmalar ve tüm dosya kapsamına göre davalının davacıya sattığı ürünün ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp olduğu, davacının 6098 sayılı TBK nun 229. Maddesindeki seçimlik haklarından malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmazsa sözleşmeden dönme ve malın iadesi hakkını kullandığı, davacının davalıdan satın aldığı ürünün gizli ayıplı olması nedeniyle ilk talebi olan misli ile değiştirme talebinin kabulüne karar vermek gerektiği anlaşıldığından, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-.......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı malın ayıpsız misli ile değişimi, olmadığı takdirde dönme nedeniyle ödenen paranın iadesi ve bu da olmadığı takdirde bedelden indirim istemine ilişkin terditli dava niteliğindedir. Taraflar arasındaki ihtilaf; 02/02/2021 tarihli sözleşmeye istinaden yapılan işin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ayıbın giderilmesinin mümkün olup olmadığı, ayıbın giderilmesi halinde davacının elde etmeyi beklediği menfaati elde edip edemeyeceği, varsa ayıp nedeniyle davacının misli ile değiştirme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, eser sözleşmelerinde satış sözleşmelerinde olduğu gibi misli ile değişim seçimlik hakkın bulunup bulunmadığı, ayıbın niteliği dikkate alındığında davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının mümkün olup olmadığı, mümkün değilse bu ayıp nedeniyle bedelden indirim seçimlik hakkının kullanılmasının mümkün olup olmadığı ile davalılardan ... Ltd. Şti.'...
Eldeki davada davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle, ayıbın niteliğine göre sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağının, bunun yerine ücretsiz onarım veya satış bedelinden indirim yapılmasının taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesine daha uygun olup olmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur....
Noterliği 22 Ekim 2015 tarih ve ..... yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek, davalıdan satın aldığı ... marka ayıplı aracı kabul etmediğini, 6102 sayılı TTK'nun 23 ve 6098 sayılı TBK'nun 227 uyarınca giderilmeyen gizli ayıp sebebiyle ayıplı aracın ayıpsız araç ile değiştirilmesi talebinin kabul edilmemesi halinde ayıplı araç geri alınarak 123.946,26 TL araç bedelininin iadesini, ayıplı aracı, iş bu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren 1 hafta içinde ayıpsız yenisi ile değiştirmediğiniz veya aynı süre içinde ayıplı aracı firmamızdan geri almadığınız ve araç bedelini iade etmediğiniz takdirde, ayıplı malın iadesi ve bedelinin tahsili amacıyla eda davacı açılacağının ihtar edildiğini, davalı bu ihtarnameye cevap vermediğini, aracı değiştirmediğini, bedel iadesi de yapmadığını ve 02/11/2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü belirterek müvekkilinin seçimlik hakkını, ayıplı olan otomobile ilişkin satım sözleşmesinden dönme şeklinde kullandığı dikkate alınarak davalıdan olan...
Dava, ayıp nedenine dayalı sözleşmeden dönme ve dava dışı 3.kişiye ödenen bedelin rücuen davalıdan tahsili istemine ilişkindir. 6098 Sayılı TBK'nın 227. maddesine göre, "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir....
Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nın 114/1- c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler; kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 Sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile ayıplı malın bedelinin davalıdan tahsili istemlidir. Davacı; davalıdan 14/02/2019 tarihli satış sözleşmesi ile toplam 21.000,00 TL bedelle satın aldığı mobilyaların ayıplı olarak teslim edildiğini ileri sürerek sözleşmeden dönülerek ürünlerin iadesi ile satıcıya ödenen 21.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında satış sözleşmesine konu 5.000,00 TL bedelli paris yatak odasının ve yatağın iade edilerek verilen senetlerin geri alındığını, buna göre toplam 16.000,00 TL ödeme yapılması sebebiyle 16.000,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir....