Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte; 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine tercih ettiği hak geçmektedir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arası satıma konu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misliyle değişim veya bedel iadesi istemine ilişkindir....

    ----- olarak değerini yitireceği,------ile dava tarihi arasındaki süre göz önüne alındığında malların onarılmasının davacı açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında malların ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözleşmeden ---- bir ----------etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi;davalıya ise malların iadesine karar verilmiştir....

      ----- olarak değerini yitireceği,------ile dava tarihi arasındaki süre göz önüne alındığında malların onarılmasının davacı açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında malların ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözleşmeden ---- bir ----------etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi;davalıya ise malların iadesine karar verilmiştir....

        ----- olarak değerini yitireceği,------ile dava tarihi arasındaki süre göz önüne alındığında malların onarılmasının davacı açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında malların ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözleşmeden ---- bir ----------etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi;davalıya ise malların iadesine karar verilmiştir....

          ----- olarak değerini yitireceği,------ile dava tarihi arasındaki süre göz önüne alındığında malların onarılmasının davacı açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında malların ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözleşmeden ---- bir ----------etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi;davalıya ise malların iadesine karar verilmiştir....

            ----- olarak değerini yitireceği,------ile dava tarihi arasındaki süre göz önüne alındığında malların onarılmasının davacı açısından herhangi bir fayda sağlamayacağı göz önüne alındığında malların ayıplı olması nedeniyle davacının TBK 227.maddesinde belirtilen dönme hakkını kullanmasının yerinde olacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Sözleşmeden ---- bir ----------etkili fesih meydana gelmekle sözleşme taraflarının aldıklarını geri vereceği göz önüne alınarak davacıya bedelin iadesi;davalıya ise malların iadesine karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesinin 25.02.2020 tarihli ve 2019/2086 E., 2020/2696 K. sayılı kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu otomobilin iadesi yönünde Türk Borçlar Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekeceği ve bu hükmün ayıplı malın bedelinin iadesi sırasında uygulanmasının zorunlu olduğu, ayıp nedeniyle tüketici sözleşmeye konu malı geri verirken satıcının da aynı zamanda satış bedelini iade etmesi gerektiği, aksi halde TBK'nın 97. maddesi uyarınca ödemezlik def'inde bulunulabileceği, bu nedenle sözleşmeden dönme halinde birlikte ifa kuralı geçerli olduğundan birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalı-satıcıya iadesi yönünde de hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de,...

                Tüketicinin; malın ayıplı olması halinde malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarından birini kullanabilmesi için ücretsiz onarım hakkını kullanmaması gerekir. Ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketici, daha sonra bu hakkından vazgeçerek malın ücretsiz değiştirilmesi, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimini talep edemez. Somut olayda, 01.09.2009 tarihinde aracın triger kayışının kopması nedeniyle araç yetkili servise götürülmüş, yetkili servis tarafından garanti süresinin geçtiğinin belirtilmesi üzerine davacı tarafından ücret ödenmek suretiyle onarım gerçekleştirilmiş, müşteri memnuniyeti çerçevesinde 4.903,20 TL onarım bedelinin 3.365.84 TL’si davacı tarafından yetkili servise ödenmiştir....

                  Davacı dava dilekçesinde ayıplı aracın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece davacının şeçimlik haklarından hangisini istediği konusunda davasını hasretmesi sağlanmadan ve infazda tereddüt oluşturacak mahiyette terditli şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, usul ve yasaya aykırı olmakla bozma gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu