Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar Özel Dairece; TBK’nın 420/1 inci maddesinin rekabet yasağı sözleşmesine uygulanamayacağı, ayrıca taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin hizmet sözleşmesinden ayrı bir sözleşme olarak akdedildiği belirtilmiş ise de; taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi, bünyesinde barındırdığı unsurlar itibariyle davacı ile davalı arasındaki hizmet/iş sözleşmesinin eki/devamı niteliğinde olduğundan sözleşme metninin hizmet sözleşmesinden ayrı düzenlenmiş olması, anılan rekabet yasağı sözleşmesini hizmet sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme niteliğinde olduğunu kabul için yeterli değildir. Bu kabul neticesinde ise taraflar arasında düzenlenen ve hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğindeki rekabet yasağı sözleşmesi de hizmet sözleşmelerine dair TBK’da düzenlenen emredici düzenlemelere tabidir....

    yasağı sözleşmesinin bulunması halinde söz konusu olabilceği, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonraya ilişkin rekabet yasağı düzenlemesi, iş sözleşmesinden ayrı müstakil bir sözleşme mahiyetinde olup, ne iş sözleşmesinden kaynaklanan sadakat borcunun bir gereği olarak görülebileceği ne de iş sözleşmesin bir parçası olarak kabul edilebileceği, sözleşme sonrası rekabet yasağına iş sözleşmesinde yer verilmiş olması da bu konuda herhangi bir farklılık yaratmaayacağı, İş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu’nda ise, rekabet yasağı sözleşmesinden (TBK m. 444-447) doğan uyuşmazlıklarda iş mahkemelerinin görevli olduğuna dair herhangi bir yasa hükmü yer almadığı, 7036 Sayılı Kanun’un 5. maddesinde, Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine yapılan yollamanın sadece 4857 Sayılı İş Kanunu’nun kapsamı dışında kalan fakat hizmet sözleşmesine dayanarak çalışan işçilerle işveren veya işveren vekilleri arasındaki uyuşmazlıkların...

      Ayrıca, bu sözleşmenin rekabet yasağı sözleşmesi olup olmadığı hususunun bu konuda özel mahkeme niteliğindeki asliye ticaret mahkemesince takdir edilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin rekabet yasağı sözleşmesi olması ve 6102 sayılı TTK'nın 4/1-c maddesinde rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan davaların mutlak ticari dava olduğunun düzenlenmesi nedeniyle asliye ticaret mahkemesinin somut uyuşmazlıkta görevli olduğu düşünülmeden, yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Her ne kadar Özel Dairece; TBK’nın 420/1 inci maddesinin rekabet yasağı sözleşmesine uygulanamayacağı, ayrıca taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesinin hizmet sözleşmesinden ayrı bir sözleşme olarak akdedildiği belirtilmiş ise de; taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesi, bünyesinde barındırdığı unsurlar itibariyle davacı ile davalı arasındaki hizmet/iş sözleşmesinin eki/devamı niteliğinde olduğundan sözleşme metninin hizmet sözleşmesinden ayrı düzenlenmiş olması, anılan rekabet yasağı sözleşmesini hizmet sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme niteliğinde olduğunu kabul için yeterli değildir. Bu kabul neticesinde ise taraflar arasında düzenlenen ve hizmet sözleşmesinin eki/devamı niteliğindeki rekabet yasağı sözleşmesi de hizmet sözleşmelerine dair TBK’da düzenlenen emredici düzenlemelere tâbidir....

          da çizilen sınırlar çerçevesinde taraflarca düzenlenmiş olan bir sözleşmede bulacağını, İş sözleşmesinin sona ermesinden sonraya ilişkin rekabet yasağı düzenlemesi, iş sözleşmesinden ayrı müstakil bir sözleşme mahiyetinde olup, ne iş sözleşmesinden kaynaklanan sadakat borcunun bir gereği olarak görülebilir ne de iş sözleşmesin bir parçası olarak kabul edilebileceğini, sözleşme sonrası rekabet yasağına iş sözleşmesinde yer verilmiş olması da bu konuda herhangi bir farklılık yaratmayacağını, bu düzenlemeler, iş sözleşmesinden ve işçinin sadakat borcundan tamamen bağımsız “müstakil sözleşme” hükümleri olduğunu, (Bknz Prof. Dr. Polat Soyer, Yeni İş Mahkemeleri Kanunu Karşısında Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme Sorunu)....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/448 Esas KARAR NO :2023/566 DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:27/07/2023 KARAR TARİHİ:31/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında Rekabet Yasağı Sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen Rekabet Yasağı Sözleşmesi'nin 3. maddesine göre "Çalışan, 4. maddedeki sınırlamalar içerisinde kalmak koşuluyla; işverenin işkolunda faaliyet göstermeyeceğini, faaliyet gösteren -bayii ve acenteler de dahil olmak üzere- bir başka gerçek ya da tüzel kişi nezdinde çalışmayacağını, bunlarla ortaklık ilişkisine girmeyeceğini, bunlara danışmanlık vermeyeceğini, bunlar ile herhangi bir ticari ilişki içerisinde bulunmayacağını (...) taahhüt eder." şeklinde açıkça rekabet yasağı hüküm altına alındığını, davalı ile...

              Sözleşme sonrası rekabet etmeme borcu temelini, kaynağını iş ilişkisinden alan sadakat borcunda bulmaktadır. Sadakat borcu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da niteliğine uygun düştüğü ölçüde devam eder. Bu kapsamda yapılacak sözleşme sonrası rekabet yasağı, iş sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme niteliğinde yapılsa ve sonuçlarını iş ilişkisinin sona ermesinden sonra doğursa da iş sözleşmesinden tamamen bağımsız ayrı bir hukuki ilişki yarattığını söylemek mümkün olmayacaktır. Bunun en temel göstergesi iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple geçersiz sayılması halinde rekabet yasağı sözleşmesinin de geçersiz hale gelmesidir. Bu nedenle rekabet etmeme borcuna aykırılık sözleşme sonrası meydana gelse de iş sözleşmesinden doğan borcun ihlali niteliğindedir. Burada sadece borcun varlığı için özel bir kararlaştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır....

                Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir. İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir....

                  Sözleşme sonrası rekabet etmeme borcu temelini, kaynağını iş ilişkisinden alan sadakat borcunda bulmaktadır. Sadakat borcu iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da niteliğine uygun düştüğü ölçüde devam eder. Bu kapsamda yapılacak sözleşme sonrası rekabet yasağı, iş sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme niteliğinde yapılsa ve sonuçlarını iş ilişkisinin sona ermesinden sonra doğursa da iş sözleşmesinden tamamen bağımsız ayrı bir hukuki ilişki yarattığını söylemek mümkün olmayacaktır. Bunun en temel göstergesi iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple geçersiz sayılması halinde rekabet yasağı sözleşmesinin de geçersiz hale gelmesidir. Bu nedenle rekabet etmeme borcuna aykırılık sözleşme sonrası meydana gelse de iş sözleşmesinden doğan borcun ihlali niteliğindedir. Burada sadece borcun varlığı için özel bir kararlaştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır....

                    da çizilen sınırlar çerçevesinde taraflarca düzenlenmiş olan bir sözleşmede bulacağını, İş sözleşmesinin sona ermesinden sonraya ilişkin rekabet yasağı düzenlemesi, iş sözleşmesinden ayrı müstakil bir sözleşme mahiyetinde olup, ne iş sözleşmesinden kaynaklanan sadakat borcunun bir gereği olarak görülebilir ne de iş sözleşmesin bir parçası olarak kabul edilebileceğini, sözleşme sonrası rekabet yasağına iş sözleşmesinde yer verilmiş olması da bu konuda herhangi bir farklılık yaratmayacağı, bu düzenlemeler, iş sözleşmesinden ve işçinin sadakat borcundan tamamen bağımsız “müstakil sözleşme” hükümleri olduğunu, (Bknz Prof. Dr. Polat Soyer, Yeni İş Mahkemeleri Kanunu Karşısında Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkeme Sorunu)....

                      UYAP Entegrasyonu