Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işletme devir hakkı sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat davası olmasına ve dosya kapsamında Yargıtay Yüksek (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı bulunmasına göre, kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olmasına ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bozması bulunmasına göre kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı, 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 7. maddesine istinaden bu davayı açmıştır. Bu tarihte sözleşmeyi yapan her iki şirketin de tüm hisseleri kamuya aittir. Davalı ise Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9. maddesi ve İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin 18.6. maddesine göre davacının talepte bulunamayacağını ileri sürmüştür. Tarafların dayandıkları sözleşme hükümlerinin, kendi görüşlerini teyid eder nitelikte olduğu görülmektedir. Öncelikle, bu uyuşmazlığın çözümünde, hangi sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi gerekir....

        Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen 24.07.2006 tarihli sözleşme ile dört ilden oluşan elektrik dağıtım bölgesinde yer alan ve ... uhdesinde bulunan dağıtım sistemi, dağıtım tesisleri ve dağıtım tesislerinin işletilmesi için zorunlu taşınır ve taşınmazların, mülkiyet hakkı saklı kalmak koşuluyla, işletme hakkı ...'a devredilmiş, sözleşmenin 7. maddesi ile dağıtım faaliyetinden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırılması yoluna gidilmiştir....

          Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun TEDAŞ'a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin TEDAŞ tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının TEDAŞ olduğu hükme bağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin imzalandığı tarihten önceki döneme isabet eden olaya dayanmaktadır. Rücuen alacağa dayanak olan İstanbul 9....

          Öte yandan Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından bu hususa yönelik savunmalara Dairemizce itibar edilmemiştir. Davalı vekilinin açılan davada ödeme tarihinden itibaren faiz uygulanamayacağına yönelik itirazına gelindiğinde, rücuen tazminat talebi, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde olup, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren her iki tarafta tacir olduğundan avans faizi talep edebilir (Yargıtay 11....

            Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde Hisse Satış Sözleşmesinin öncelikle uygulanması gerektiği yönündeki itirazının incelenmesinde; Hisse Devir Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla ; 22. maddenin "f" bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla hükümleri gözetildiğinde bu hususa yönelik savunmalarına Dairemizce itibar edilmemiştir. Öte yandan davalı tarafın zaman aşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zaman aşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine ( Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi) göre 10 yıllık süreye tabi olduğundan ve davanın da yasal süre içerisinde açıldığından zaman aşımı itirazı yerinde görülmemiştir....

              Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde; alacak taraflar arasında imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'ne dayandığından bu davada uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup davanın da bu süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir. Öte yandan Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.4. maddesinde "...İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla", 22. maddesinin f bendinde "Alıcı ihale konusu hisseleri devir aldığı tarihten önceki döneme ilişkin olarak İşletme Hakkı Devir Sözleşmesindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla..." hükümleri yer almaktadır. Anılan hükümler gözetildiğinde Hisse Satış Sözleşmesi karşısında İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin öncelikle uygulanacağı anlaşıldığından bu hususa yönelik savunmalara Dairemizce itibar edilmemiştir....

                HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede; Ankara 5....

                Taraflar arasında akdedildiği hususunda her hangi bir ihtilaf bulunmayan 24/07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.1 maddesinde; sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bundan kaynaklanan her türlü sorumluluğun ...'a ait olduğu, 7.4 ve 7.6 maddesinde de; dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının ... olduğu hükme bağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödeme İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin imzalandığı 24/07/2006 tarihinden önceki döneme isabet eden rücuya esas mahkeme kararının davacısının sigortalısının 14.06.2005 tarihinde geçirdiği iş kazasında maluliyeti sebebiyle yapılan ödemelerin rücuen tahsili istemine ilişkin olup eldeki dava işletme hakkı devir sözlemesinin imzalandığı tarihten önceki olaya dayanmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu