Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı davacı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadın boşanma davasını açtıktan sonra, davalı-davacı eşine sevgi dolu mesajlar gönderdiği, boşanmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır....

    Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, davalı-karşı davacı erkek yararına 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; kadının zina (TMK md. 161), pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davalarının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166) nedenine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin velayet ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir....

    Oysa mahkemece tarafların sağlık kurumuna sevkedilerek cinsel ilişki kurulamamasının sebepleri yönünden yeterli tıbbi rapor alınarak bu hususun incelenmesi ve toplanan diğer deliller birlikte değerlendirilerek, İlk derece mahkemesince davacı-davalı kadının davasında verilen boşanma hükmünün istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleştiği, bu sebeple davalı-davacı erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı, kadının istinaf başvurusunun bulunmaması sebebiyle erkek yararına kazanılmış hak oluştuğu hususları gözetilerek kusur belirlemesi, boşanmanın ferileri ile karşı dava bakımından davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak (HMK m. 331/1) yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşen asıl davadaki 1, 3, 4 ve 5 nolu bentleri dışındaki 2, 6, 7, 8, 9 ve 10 nolu bentlerinin kaldırılması gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir....

    HUKUKÎ SÜREÇ Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 232 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kötü muamele suçundan, 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, sanığın soruşturma aşamasında şikâyetçiyi eve almadığına ilişkin ifadesi ve şikâyetçinin beyanları ile sanığın kötü muamele suçunu işlediğine ve kararın usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerektiğine ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR Sanığın, eşi olan şikâyetçiyi eve almadığı ve kötü muamele suçunu işlediği iddiası ile dava açıldığı, sanığın eşinin 20 ay önce evi terk ettiğini, üç çocuğuna kendisinin baktığını, evi terk ettiği için şikâyetçiye boşanma davası açtığını, şikâyetçiyi eve almama gibi bir durumun yaşanmadığını savunması karşısında, delil yetersizliğinden Mahkemece beraat kararı verilmiştir....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince 24.06.2019 tarihinde erkeğin birleşen davasının kabulü ile boşanmanın ferileri yönünden karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından istinaf edilmekle, bölge adliye mahkemesince, 11.12.2020 tarihinde kadının istinaf talebi kabul edilmekle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmış, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Verilen karara karşı davalı erkek 18.01.2021 tarihinde temyiz talebinde bulunmuştur. Davacı kadın, 17.02.2021 tarihinde vefat etmiştir. Boşanma davasının devamı sırasında davacı kadın 17.02.2021 tarihinde vefat ettiğine göre, evlilik birliği ölümle sona ermiş, boşanma davasının konusu kalmamıştır....

        Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsene- bilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır. Somut olayda, davacı ve davalı ...'...

          Mahkeme kararı temyiz sınırlaması yapılmaksızın kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı gerekçesiyle bozulduğuna ve mahkemece bozma ilamına uyulduğuna göre boşanma kararı yönünden hükmün kesinleştiği kabul edilemez. Ortada hukuki varlık kazanmış bir kararın mevcut olmadığı, yeniden yargılama yapılarak hüküm verilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş, temyiz ve bozma sınırlandırılmamıştır. Kanunun sarih maddesine aykırılığa dayanan (HUMK m. 439/2) bu nitelikte bir bozma ile hüküm tamamen ortadan kalkmıştır. Öyleyse; bozmadan sonra boşanma ve ferileri konusunda yeniden hüküm tesis edilmelidir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl davanın reddi ve ferileri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından birleşen davanın reddi ve ferileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen ... günü temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/877 KARAR NO : 2023/572 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUĞLA AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2018/679 ESAS - 2020/87 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya HMK 353 ncü maddesine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...boşanma ve ferileri"taleplerinde bulunmuştur....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet ve çeyiz alacağı davalarının reddi ile bu davalar yönünden aleyhe hükmolunan vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ve boşanmanın ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı kadın vekili 05.09.2022 tarihli dilekçeyle temyiz talebinden feragat ettiklerini bildirdiğinden, davacı–karşı davalı kadının temyiz başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının...

                UYAP Entegrasyonu