Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır....
Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek, toplum düzeni ve barışı bozulacaktır....
Dosya kapsamından, vesayeti istenilen ... ergin olup velayet altında bulunmadığı ayrıca TMK 348. maddesine dayalı velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda, dava, kısıtlı adayı ergin ...'nın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebine dayalı, TMK.nunun 405 maddesine göre vesayet altına alınması istemine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın Bulancak Sulh Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Bulancak Sulh Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamından, vesayeti istenilen ... ergin olup velayet altında bulunmadığı, ayrıca TMK 348. maddesine dayalı velayetin kaldırılmasına yönelik bir davanın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda,dava, kısıtlı adayı ergin ...'nın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebine dayalı, TMK.nunun 405 maddesine göre vesayet altına alınması istemine ilişkindir.Bu durumda, uyuşmazlığın Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK.’nun 21. Ve 22. Maddeleri gereğince Kandıra Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 07/03/2013 NUMARASI : 2010/440-2013/254 Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 12. maddesine dayanan baraj için yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle, taşınmazdan ekonomik ve sosyal yönden yararlanma olanağı kalmadığı iddiasına dayanan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Paydaşlar Arası Kullanım Şeklinin Belirlenmesi, Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, ecrimisil yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kullanım şekline yönelik talebin kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.1998 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen 2005/146 E. sayılı davanın reddine dair verilen 02.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve müdahil davalı ve davacı ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının önlenmesi istemiyle açılmıştır. Birleşen davada 11 parsel sayılı taşınmazın gitti kayıtlarındaki paya vaki elatmanın önlenmesi ve 70.000 lira ecrimisil istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Nazilli Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tazminat istemine ilişkindir. Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesince,uyuşmazlığın çözümünde TMK 202 ve devamı ile 227. maddelerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, bu maddelerin TMK 2. Kitapta yer aldığı, bu nedenle de davada aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Nazilli Aile Mahkemesi ise, tazminatın konusunun görevi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma eylemlerinden doğduğu, bunun da aile mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....