Hükmü, temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre dava konusu sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dahil ekilinin parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; üzerlerinde ayrı ayrı yapılar bulunan 3, 11 ve 16 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümlerin, paydaşlar arasında 24.11.2000 tarihinde düzenlenen taksim sözleşmesi uyarınca kat mülkiyeti kurulmak suretiyle paylaştırılması istemine ilişkindir. Mahkemece paydaşlar arasında düzenlenen taksim sözleşmesinin ifası yönünde dava açılarak sonuca ulaşılmasının mümkün olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. Bu nedenle bütün paydaşların hepsinin birlikte rızası bulunmadan açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilemez a-Her ne kadar istinaf eden davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde; Ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesi taleplerine rağmen yetersiz ve eksik bilirkişi raporlarına göz önünde bulundurularak davaya konu taşınmazın satışına karar verildiğini ifade etmiş ise de; Afyonkarahisar Belediye Başkanlığının 16/02/2021 tarih ve 3870 sayılı cevabi yazılarında davaya konu taşınmazın imar planında küçük sanayi sitesi alanında kaldığı ve Hmax:3,50 olduğu,parselin konumu,özellikleri dikkate alındığında yürülükteki mevzuat hükümlerine göre taraflar arasında aynen veya ivaz ilavesiyle taksiminin mümkün olmadığı belirtilmiştir....
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....
Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. Bu nedenle bütün paydaşların hepsinin birlikte rızası bulunmadan açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilemez İstinaf eden davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde taşınmazlar için bilirkişi raporuyla belirlenen bedellerin düşük olduğunu ifade etmiş ise de mahkeme hükme kesinleştiğinde davaya konu taşınmazlar satış memurluğunca satışa çıkartılacağından ve satış sürecinde yeniden kıymet takdiri yapıldıktan sonra umuma açık olarak yapılacak açık artırma sonucunda davaya konu taşınmazların satışı yapılacağından ve açık artırmanın seyrine göre değerleri ortaya çıkacağından davalının bu husustaki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. Bu nedenle bütün paydaşların hepsinin birlikte rızası bulunmadan açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilemez İstinaf eden davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde taşınmazlar için bilirkişi raporuyla belirlenen bedellerin düşük olduğunu ifade etmiş ise de mahkeme hükme kesinleştiğinde davaya konu taşınmazlar satış memurluğunca satışa çıkartılacağından ve satış sürecinde yeniden kıymet takdiri yapıldıktan sonra umuma açık olarak yapılacak açık artırma sonucunda davaya konu taşınmazların satışı yapılacağından ve açık artırmanın seyrine göre değerleri ortaya çıkacağından davalının bu husustaki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır....
Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır....