Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır....

    Dairemizin 09.09.2021 tarih ve 2021/1533- 1633 sayılı kaldırma kararında; "Davacı, paydaşı bulunduğu taşınmazı yine paydaş olan diğer davalıların kullandıklarını belirterek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan keşif neticesi alınan bilirkişi raporunda belirlenen davacılar payının değerine ve ecrimisil tutarına göre davacı yana eksik peşin harcı tamamlaması için 10.10.2019 tarihli oturumda 1 ay kesin süre verilmiş, davacılar vekili 25.10.2019 tarihli dilekçe ile ecrimisil talepleri yönünden bedel artırım talebinde bulunarak ecrimisil talebi yönünden harcı tamamlamış, el atmanın önlenmesi yönünden ise tamamlamamış, 24.12.2019 tarihli müteakip oturumda davacı vekiline her bir davacı için el atmanın önlenmesi istemi yönünden harç ikmali için yeniden süre verilmiş, davacı vekili harcı yine tamamlamamış, sonraki 05.03.2020tarihli oturumda davacı vekili; "Harcı ikmal etmedik....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : El atmanın önlenmesi-Kal-Ecrimisil-Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir. Yargılama sırasında ecrimisil ve tazminat istemleri atiye terk edilmiştir. Mahkemece el atmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil ve tazminat istemi atiye terkedilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından el atmanın önlenmesi ve kal hükmüne yönelik olarak temyiz edilmiştir....

      Öyleyse, davacının payına karşılık dava konusu taşınmazda kullanabileceği yerler olduğuna göre davacı paydaş, diğer paydaşlardan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteyemez ve davanın reddi gerekir. Hâl böyle olunca; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteme koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Ancak, davada el atmanın önlenmesi isteği olmadığı halde 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi göz ardı edilerek el atmanın önlenmesine de karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi'nin içtihatları gereğince paydaşlar arasında fiili kullanım için oluşup - oluşmadığı ya da davacının kullanabileceği bir bölüm olup - olmadığı üzerinde durulması gerektiği dava konusu edilen taşınmazda/taşınmazlarda davacının/davacıların kullanabileceği bir bölüm varsa el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının dinlenemeyeceği içtihat edilmiştir. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2015/6467 Esas - 2018/416 Karar, 2015/3729 Esas - 2018/9165 Karar, 2015/2911 Esas - 2017/5314 Karar) Ayrıca Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin içtihatları gereğince paydaşlar arasında fiili kullanım için oluşup - oluşmadığı ya da davacının kullanabileceği bir bölüm olup - olmadığı üzerinde durulması gerektiği dava konusu edilen taşınmazda/taşınmazlarda davacının/davacıların kullanabileceği bir bölüm varsa el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının dinlenemeyeceği içtihat edilmiştir....

          Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın paydaşlar arasındaki el atmanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı taraf ise paydaşlar arasında fiili taksim bulunmadığını, davalının payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yer olduğunu, paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağıbulunmadığını, Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arası el atmanın önlenmesi hukuksal nedenine dayalıdır. Davacı, dava konusu 104 ada 57-62, 105 ada 1ve 106 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalılar ile birlikte iştirak halinde malik bulunduklarını, dava konusu taşınmazların evveliyatı davalılar ile ortak murisleri olan Şakir Melikoğlu' ndan geldiğini, ancak davalıların bu taşınmazları kullanmasına mani olduklarını, bu nedenlerle dava konusu taşınmazlara davalıların yaptığı müdahalenin menine, taşınmazların kendisine teslimine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu