Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

na düşen ecrimisil bedeli olarak 6.000 TL'nin tahakkuk ettiği her yılın 30 Eylül tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 21/04/2014 tarihli ıslah talepli dilekçesi ile 6.000 TL olan dava değerlerini 13.342,27 TL olarak ıslah etmişlerdir. Davalılardan ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalılardan ..., ..., ..., ..., ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vd vekili ve davalılardan ... vd vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dava; paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazların davacıların miras bırakanı ... kızı ..., davalılar ve dava dışı ...adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu olduğu anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına karar verilen önceki kararın sadece davalı tarafça temyiz edildiği nazara alınarak usuli kazanılmış hak ilkesi doğrultusunda…” elatmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin (52.595,07 TL) kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asil temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı asil temyiz dilekçesinde özetle; davacının kardeşi olduğunu, uzun yıllar yurtdışında yaşadığını, dava konusu taşınmazlarla ilgili hiçbir tasarrufu bulunmadığını, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının yanlı olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2....

      Şöyle ki; hükme esas alınan 12.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda, 18.09.2013 ile 18.09.2008 tarihleri arasında belirlenen ecrimisil için yapının karkas halde mirasbırakan tarafından bırakıldığı bu nedenle %40 üzerinden ecrimisilin belirlendiği ayrıca ecrimisil hesap edilen bölümlerde kira gelirinin 400 TL üzerinden saptanarak ÜFE artış oranları yansıtılmadan 2013-2008 yılları arası belirlenen tüm ecrimisilin 400 TL değer üzerinden hesaplandığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil Uyuşmazlık, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 19/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir. Kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi için, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak istediğini davalı paydaşa bildirmesi gerekir. İntifadan men, dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir ve yemin dahil her türlü delil ile ispatlanır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

            Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

              Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler....

                Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır....

                Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, ecrimisile konu taşınmazda tarafların paydaş oldukları, davacı paydaşın ecrimisil istediği döneme ilişkin olarak davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğini davalı paydaşa bildirmediği anlaşıldığından ve paydaşlar kural olarak intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemeyeceğinden açılan davanın reddine yönelik karar verilmiştir....

                Dava; paydaşlar arası ecrimisil istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir . 2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden eldeki davanın 22.12.2006 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin dava tarihinden itibaren geriye dönük olarak ve fazlaya dair hakları saklı tutularak 43.000 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini istediği, bilahare 09.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle talebin 58.296 TL’ye arttırıldığı sabittir. HMK'nin 448.maddesinde bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı belirtilmiştir. Eldeki dava 1086 sayılı HUMK döneminde açıldığından HMK'nin belirsiz alacak davasına ilişkin 107.maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu