Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesince ecrisimil talebi ve buna bağlı vekalet ücretine yönelik hüküm açısından 6100 sayılı HMK'nın 341, 346/1 ve 352. maddeleri gereğince taraf vekillerinin istinaf dilekçelerinin reddine; elatmanın önlenmesi talebine ilişkin vekalet ücreti yönünden davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, elatmanın önlenmesi talebi yönünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu 1003 parsel yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; 786, 1897, 1900, 1904, 1907, 1908, 1910 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ecrimisil talebi yönünden davanın reddine; 786, 1897, 1900, 1904, 1907, 1908 ve 1910 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin elatmanın önlenmesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verilmiştir....

    Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteminin ise reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ile ecrimisil alacağı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince konusuz kalan elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil alacağına ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf istemi üzerine bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini değiştirerek aynı yönde yani konusuz kalan elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil alacağına ilişkin davanın ise reddine karar verilmiştir....

      Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

        Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Dava konusu yapılan ağaçlar için, uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu müvekkiline ait ..., mevkiindeki taşınmazının davalı ile ortak sınırda davalıya ait arazi üzerinde 50 civarında kestane, gürgen, ... bulunduğunu, bu ağaçların kök ve dallarının müvekkilinin fındık ağaçları üzerine geldiği ve zarar verdiğinden elatmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi KARAR Dava, 17.08.1962 tarih 13, 14 ve 29.05.1962 tarih 23 sıra nolu tapu kayıtlarına dayalı olarak açılmış elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin bulunmaktadır. Yüksek Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 05.10.2010 tarih ve 2010/10882 Esas, 2010/9824 sayılı Kararıyla; “Dava, Sulh Hukuk Mahkemesince karara bağlanan elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkin bulunduğundan 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait olmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir. Yüksek Yargıtay 14.Hukuk Dairesi ise, “Dava, zilyetliğe dayalı elatmanın önlenilmesi isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait olmakla” dosyanın Yüksek Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderildiği anlaşılmıştır....

                Mahkemece 07.10.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarına göre davacının ... ada ... parsel sayılı taşınmazına davalının ahır inşaatını taşırarak elattığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne karar verilmelidir. Tazminat talebine ilişkin olarak ise bilirkişi raporu ile gerçekleşmiş bir zarar mevcut olup olmadığı belirlenmeli, varsa zararın tazminine karar verilmelidir ... " gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, temliken tescil isteğinin reddine karar verildikten sonra eldeki elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat istemli davanın tefrikine karar verilmiş ve sonucunda elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisilin davalılardan tahsiline ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2021/354 2022/256 DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 16/02/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Antalya İli, Alanya İlçesi, Oba Mahallesi, 512 ada 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, Alanya ilçesi, Oba Mahallesi, 512 ada 2 parselin ise davalı adına kayıtlı olduğunu, davalı taraf kendi taşınmaz üzerine 2 ile 3 metre arasında değişen beton duvar üzerine 7- 8 metre uzunluğunda demir saç ile bir depo yaptığını, iş bu deponun hali hazırda komşuluk hukukundan kaynaklı olarak davacıya ait taşınmazın adete önünü kesmiş tabiri caizse açık bir ceza evine çevirdiğini, aynı zamanda imar bakımından...

                    UYAP Entegrasyonu