Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/279 Esas KARAR NO : 2021/1229 DAVA : Ticari Şirket DAVA TARİHİ : 22/07/2020 KARAR TARİHİ: 16/11/2021 Mahkememizde görülen şirket ortaklığından çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin tek hissedarı---- yayınlandığını, şirketi müdür olarak temsil eden --- davacıyı ikna ederek para istediğini, davacının toplam ----tarihinden bu yana davalı şirketin ortağı olduğunu, davacının bu tarihten itibaren şirketin işleyişiyle ilgili bilgi alamadığını, kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının davacıya gösterilmediğini, şirketin sicilde gösterilen adreste faaliyet göstermediğini, şirketin müdürüne ulaşılamadığını, ortaklar arasında güvensizlik ortamı oluştuğunu, TTK. 638/2 maddesi gereğince haklı sebeplerle ortaklıktan çıkma davası açma zorunluluğu doğduğunu belirtmiş; davacının ortaklıktan çıkmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar...

    Davacı vekilince sunulan 03/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 50,00-TL'lik ayrılma akçesi alacağının (çıkma payı alacağının) dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerrüt faizi ile , ıslah edilen 6.492,33-TL'lik ayrılma akçesi alacağının (çıkma payı alacağının) ıslah tarihinden uygulanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınıp müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin de davalı taraflara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcının yatırıldığı tespit edilmiştir....

      çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı neden sayılamayacağı, bunun dışında şirkette kar dağıtılmamasının tek başına çıkma nedeni olmadığı gibi ayrıca dava tarihinden 3 ay öncesine kadar yaklaşık 5 yıl süre ile şirket müdürlüğü yaptığı dönemde genel kurul gündemine kar dağıtım maddesinin konulması şeklinde bir talebi olmadığı anlaşılmakla, davacının ortaklıktan çıkma yada şirketin fesih ve tasfiyesi talepleri ile ilgili haklı nedenlerin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        GEREKÇE: Dava ortaklıktan çıkma, kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde ve dava dilekçesi ekinde yer alan 28/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde, davalı şirketin merkezinin .../İstanbul olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 14/2. maddesi gereğince ortakların, ortaklıktan doğan haklarına ilişkin olarak şirkete karşı açacakları davada şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili olduğundan, dosya üzerinde yapılan incelemede tensiben Mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, Davacının davalıya karşı açmış olduğu ortaklıktan çıkma ve kârpayı ve çıkma akçesi istemine ilişkin davasının, HMK 14. maddesi göz önüne alınarak mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK. nun 20....

          e noter huzurunda pay devri sözleşmesi ile devrettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, ayrılma akçesinin TTK'nun 641.maddesi hükümlerine göre ortaklıktan çıkma veya çıkarılma halinde söz konusu olduğu, oysaki somut olayda davacının İzmir ...Noterliğinin 21/01/2020 tarih, ... yevmiye nolu pay devri sözleşmesi ile davalı şirketteki payını diğer davalıya devretmek suretiyle ortaklıktan ayrıldığı, bu halde çıkma veya çıkarılma söz konusu olmadığından TTK'nun 641.maddesine göre ayrılma akçesinin talep edilemeyeceği, ayrıca dava tarihi itibariyle ortak olmayan davacının davalı şirket ve davalı şirket ortağına husumet yöneltmek suretiyle kar payı talep edemeyeceği, kar payının ancak güncel durumda ortak olanlarca talep edilebileceği, bir an için davacının geçmiş dönem yönünden tahakkuk etmiş kar paylarını talep edilebileceği kabul edilse bile mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirket genel kurulunun geçmiş dönem yönünden kar payı dağıtımına ilişkin almış...

            Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi ile davacının ortaklıktan çıkmakta haklı nedeninin olup olmadığı, çıkma payının ve ödenmeyen kar payının olup olmadığının tespiti yönünden, davalıya ait ticari defter ve bağlı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan 24/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ortaklıktan çıkma payı hesaplaması istenilen davacı ...'...

              davalının ortaklıktan çıkarılmasına, ayrılma akçesi ödemesi yapılmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Birleşen dava yönünden, davada haklı neden kavramının şirket lehine oluştuğu, davalı açısından herhangi bir haklı nedenin bulunmadığı, esasen TTK'nın 636. maddesinin özü gereği, bizzat davalının asıl davada çıkarılmasına karar verilmesi nedeniyle de karşı davacının fesih talebinin yerinde bulunmadığı, çıkma payı açısından ise, denetlenen ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu uyarınca, davacının çıkma payının 3.364,80 TL olduğu, her ne kadar bilirkişi kurulu bu alacağı, asıl davadaki borcundan mahsup etmiş ise de, bu alacağın çıkma payı açısından bu aşamada mahsubunun mümkün bulunmadığı gerekçeleriyle, fesih ve tasfiye talebinin reddine, 3.364,80 TL çıkma payının karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2020/ 4862 sayılı takip dosyası ile kesinleşmiş ortaklıktan çıkma yönündeki ilamın, eda hükmü içermediğinden ilamlı icraya konu olamayacağını, alacaklı vekilince, dosyaya sunulan kesinleşme şerhinin, salt ortaklıktan çıkmaya ilişkin olduğunu, kesinleşen hükmün parasal bir sonucu olmadığını, hükmün parasal sonuçlarının ayrılma akçesine ilişkin olduğunu, bunun ise ödenecek meblağa ilişkin olup henüz kesinleşmediğini, kararı hem ayrılma akçesi bedeli, hem de yargılama giderlerinin tümü yönünden istinaf ettiklerini, alacaklının da, kararın bütününü istinaf ettiğini, alacaklı vekilince sunulan kesinleşmiş hüküm eda hükmü olmadığından ve sadece ortaklıktan çıkmaya ilişkin olduğundan, takip tarihi itibariyle, ortağın henüz şirketten ayrılmadığını, bu yönde bir tescil bulunmadığını, ortaklıktan çıkma ticaret sicil tarafından infaz edilecek olup bu kararın icra müdürlüğü'nce takibinin mümkün olmadığını, ayrılan ortağın payının %45 olması, kanunun ise şirketçe iktisabı %10...

                  Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ortaklar arasında ilişkinin dürüstlük kuralı çerçevesinde devam ettirilmesini imkansız hale getiren mali güvensizliklerin yaşandığı, olaylara bağlı olarak güven ilişkisinin kırılması sonucu davacının ortaklığa devam etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacının ortaklıktan çıkma isteminde haklı olduğu, müdürlük sıfatının da son bulması gerektiği, tespit davası açanın tespit davası açmakta hukuken korunmaya değer güncel yararının bulunması gerektiği, eda davası ile elde edilebilecek bir menfaatin tespit davasına konu olamayacağı, davacının çıkma payının tespitinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle ortaklıktan çıkma ve müdürlük görevinden ayrılma istemlerinin kabulüne, çıkma payının tespitine ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu