Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kabule göre de; mahkemece, sadece üyeliğin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, hüküm fıkrasının 1. bendinin sonunda, "davacının kooperatif üyesi olduğunun kooperatif karar ve üye defterine kaydına" şeklinde karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. Dava, dava dışı .......'den noterde yapılan 20.08.2014 tarihli 4062 yevmiye nolu hisse devrine dayalı devredenin hasım olmadığı, ....... yerine devren ortak alındığı iddia olunan ... ile kooperatif aleyhine açılan, ... adına olan ortaklık hissesinin iptaliyle davacı adına kaydına dair ortaklık tespiti davasıdır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yargılaması sürerken, davacı-davalı erkek 31/03/2018 tarihinde ölmüş ve erkeğin mirasçıları davaya sağ kalan eşin kusurunun tespiti yönünden devam etmiştir. İlk derece mahkemesince, evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiğinden bahisle, boşanma davaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine hükmedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi, kadın eşin istinaf başvurusunu esastan reddetmiş ve hüküm kadın eş tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ortaklığın tespiti, tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla da davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin ortaklık kayıt defterinde 58 veya 208 nosunda kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin aidatlarla ... -... ... mevkii 1.ada 2406,2407 ve 2408 no.lu parsellerde konut alanına sahip olduğunu, muvazaalı ihaleden sonra genel kurula çağrılmadığını, kura çekimlerine iştirak ettirilmediğini, kooperatifle aralarında üyelik ilişkisi olduğunu, adına daire tahsis edilmediğini ileri sürerek kooperatif üyesi olduğunun tespitine, tarafına verilmesi gereken dairenin tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

        Noterliğince gönderilen ihtarnamesi ile geçmişe yönelik kira bedelinin istenilmesine ilişkin yönetim kurulu kararının şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu, şirket hissedarı ortakların mirastan gelen parası ile binanın yapıldığını, ayrıca yönetim kurulunda karar alan yönetim kurulu üyelerinin 65 yaşın üstünde oldukları bu nedenle sağlık kurulu raporlarının noterlikçe işlem yapılmadan önce istenilmesi gerekmesine rağmen istenilmediğini, yönetim kurulunda alınan kararın kanuna, ana sözleşmeye, emredici hukuk kurallarına, şahsiyet haklarına aykırı olduğunu ileri sürerek 31.05.2010 tarihinde alınan şirket yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptalini talep ve dava etmiştir....

          KARAR Davacı vekili, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasına konu 103 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar savunmada bulunmamışlardır. Mahkemece.davanın kabulü ile, fen bilirkişisinin 29.4.2016 tarihli raporunda gösterilen evin davacıya ait olduğunun tespitine ve tapunun beyanlar hanesine bu şekilde şerh düşülmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar ..., ..., ..., tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf. 1997 yılında yapılan kadastro çalışmalarında kerpiç ev, ahır, samanlık ve arsası niteliğiyle tespiti yapılan 103 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki eski evin yıkıldığını, yeni evin kendisi tarafından yapıldığının iddia etmiştir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda; Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır....

            KARAR Davacı, 1026 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin kendisine, 11 nolu bağımsız bölümün davalıya ait olduğunu, 9 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin kaba inşaatlarının tamamlanarak taraflara tahsis edildiğini, 10 nolu bağımsız bölümün ise boş arsa olarak tarafına tahsis edildiğini, davalının 10 nolu bağımsız bölümü yok sayarak 9 ve 11 nolu bağımsız bölümler arasındaki boşluğu ortak yer olarak gördüğünü ve kendisi tarafından yapılan duvara müdahale ettiğini, oysa ortak yerin 10 nolu bağımsız bölüm zeminde yerleştikten sonra kalan kısım olduğunu, davalının duvarı yıktığını ve kendisini 90.000,000 TL zarara uğrattığını belirterek 10 nolu bağımsız bölümün 9 ve 11 nolu bağımsız bölümler arasında kaldığının ve mülkiyetinin tarafına ait olduğunun tespitine, davalının 10 nolu bağımsız bölüme yaptığı müdahalenin önlenmesine, 90.000.000 TL nin faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, anayapının güçlendirilmesinin gerekli ve zorunlu olduğunun ve bunun için yapılacak işlemlerin tespiti, karşı davada ise ortak yere müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacı-karşı davalılar vekili Av. ... geldi. Davalı-Karşı davacılar ve aleyhine temyiz olunan diğer davalılar adına gelen olmadı....

                Ancak; karar gereğinin yerine getirilmesi için 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, dava dava konusu taşınmazlar üzerinde mevcut sitenin toplu yapı olduğunun tespiti ve A Blok maliklerinin site ortak otoparkına elatmalarının önlenmesi istemine ilişkindir. Kat mülkiyetinden kaynaklanan bu tip davalar maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabi olup mahkemece 184.437,00 TL karar ve ilam harcına ve 90.700,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı ve feri müdahilin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına" karar vermiştir....

                  ortak olamıyacağı , normal aidat ödemeli ortak olduklarının düşünülmesi halinde ise kooperatif üyeliklerinin eylemsizlik nedeni ile zımmı olarak sone erdiği görüş ve kanaati bildirilmiştir....

                    Uyuşmazlık konusu 01/05/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde, davalının ortak alan açısından kendisine asaleten, kira sözleşmesine ekli karar metni ve temsil-yetki belgesine istinaden 15 kat malikine vekaleten kira sözleşmesini imzaladığı, kira sözleşmesinde kiralanan 12 bağımsız bölümün 564 m2, ortak alanın ise 175 m2 olduğunun belirtildiği ve bu taşınmazın depo, bodrum, açık-kapalı garaj vb. tüm eklentilerinin kiralanana dahil olduğu, böylece kiralanandaki ortak alanlar açısından davalının kiraya veren sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının kendi ad ve hesabına kiraya veren sıfatıyla hareket ettiği kiralanandaki ortak alanlar açısından işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu