WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Dava 27.11.2015 tarihinde açılmış, tarafların fiili ayrılık tarihinden mahkemece 28.01.2016 tarihli ara kararla ortak çocukların tedbiren velayetlerinin davalı-davacı babaya bırakılmasına kadar çocuklar fiilen anne ile birlikte yaşamışlardır. Mahkemece velayetleri konusunda görüşlerine başvurulan ortak çocuklar 26.04.2016 tarihli duruşmada anne ile birlikte yaşamak islediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece alınan sosyal inceleme raporlarında; annenin kendi ailesi ile birlikte yaşadığı ve düzenli gelir getiren bir işte çalıştığı, velayet görevini yerine getirebilecek sosyal ve ekonomik şartlara sahip olduğu, babanın ise kendi ailesi ile altlı-üstlü oturduğu, mahkemenin tedbiren velayet düzenlemesi sonrasında çocukların fiilen büyükbaba ve babaanne ile birlikte yaşadıkları, bulundukları evde çocukların odalarının bulunmadığı ve anneyi özlediklerini ifade ettikleri rapor edilmiştir....

    Aile Mahkemesi’nin 30/05/2012 tarih, 2012/46 Esas ve 2013/361 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuğun bütün resmi ve diğer işlemleri ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkili ile çocuğun soyadı farklılığının sorun yarattığını, çocuğun da bu durumu sorguladığını belirterek çocuk T6 soyadının Satıç olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; müşterek çocuğun, davacı anne ile soyadının farklı oluşunu sorun ettiği, çocuğun ruhsal gelişimi yönünden çocuğun soyadının, davacı annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği, velayet hakkı kapsamında, davacı annenin çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çocuğun soyadının Satıç olarak değiştirilmesine karar verilmiştir....

    Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan 28/05/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda çocukla yapılan görüşme içeriği ve değerlendirme, idrak yaşındaki çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanı itibariyle anne ile soyadının farklı olmasının küçüğü ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, ortak çocuğun velayeti konusunda hazırlanan sosyal inceleme raporundaki görüşlere değer verilerek velayet davacı anneye bırakılmış ise de; davalı baba temyiz dilekçesinde annenin ortak çocuğun velayetini babaya bıraktığını iddia etmiş, buna ilişkin olarak Mucur İcra Müdürlüğü'nün 2016/231 esas sayılı dosyasındaki annenin beyanını dosyaya ibraz etmiştir. Sunulan beyanın tetkikinde, annenin dini nikah yaptığı, çocuğun baba yanında kaldığı, anne tarafından velayetin babaya bırakılacağı ifadelerinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır....

      Somut olayda, çocuğun doğumundan itibaren davacı annesi ile birlikte yaşadığı, annesinin soyadını kullanmak istediği ve çocuğun soyadının annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....

      Mahkemece alınan 09.06.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda; ortak çocuğun velayetinin tedbiren verildiği babanın yanında mutlu olduğu, ortak çocuğun annesinin yanında yaşadığı döneme ilişkin olarak annesinin eve gelen erkek misafirlere masaj yaptığını ve kendisini odaya kapattığını beyan ettiği, annenin işi ile ilgili olarak tutarsız söylemlerinin bulunduğu, babanın sosyal ve ekonomik koşullarının velayet görevini üstlenmesi bakımından yeterli olduğu belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin davacı babaya bırakılması yönünde görüş bildirilmiş, 05.02.2018 tarihli ikinci sosyal inceleme raporunda ise; ortak çocuğun babası ile mutsuz olduğunu, annesi ve onun yanında bulunan ablası ile mutlu olduğunu, babasının ders konusunda kendisine kızdığını beyan ettiği, ortak çocuğun velayetinin tedbiren babaya bırakıldığı tarihe kadar anne ile birlikte yaşaması sebebiyle anneye bağlandığı, yeni ortama alışamadığı, annenin de velayeti yerine getirebileceği belirtilerek, ortak çocuğun velayetinin anneye...

        Aile Mahkemesi'nin 17/11/2015 tarihinde kesinleşen ilamıyla boşandıkları, 2015 doğumlu Ahmet Hakan'ın velayetinin anneye verildiği, eldeki davanın 03/03/2020 tarihinde açıldığı, toplanan delillerden annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi, davalı annenin ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiye engel olduğu iddiasının da ispatlanamadığı, bu sebeple velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Diğer yandan, tarafların boşanmalarına ilişkin kararda tesis edilen kişisel ilişkinin infazı kabil olmadığı da dikkate alındığında çocuğun baba yanında yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "davanın reddine, müşterek çocuğun velayet hususunun Tekirdağ Aile Mahkemesi'nin 2018/41 Esas, 2018/144 Karar sayılı ilamı doğrultusunda ortak velayet (anne yanında kalacak ve baba ile şahsi ilişki aynen devam edecek şekilde) olarak devamına " karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanmadan sonra annenin Çorlu'da yaşadığını, çocuğun baba ile kaldığını, dava açıldıktan sonra annenin çocuğu yanına aldığını, SİR raporunun davacının beyanı alınmadan düzenlendiğini, çocuğun da baba ile yaşamak istediğini, davalı kadın çocuğunu aldıktan sonra da erkek arkadaşı ile yaşadığını, ortak velayet düzenlenmesi veya devamına karar verilmesi için ancak tarafların anlaşmasının gerektiğini, bu şartın da bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

        UYAP Entegrasyonu