"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan ... temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; Bünyan Cumhuriyet savcısı tarafından eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması nedenine dayanılarak davaname ile açılan evliliğin iptaline ilişkin olup, dosya yetkisizlik kararı verilerek, ... Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmiştir. Cumhuriyet savcısı, kanunda açıkça öngörülen hallerde hukuk davası açar veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alır (HMK m. 70/l). Mutlak butlan davası açma Cumhuriyet savcısı için bir görev olduğundan (TMK m. 146/1) duruşmalarda hazır bulunması gereği de görevin doğal sonucu olarak bir zorunluluktur. Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılmadığı anlaşılmaktadır....
Bu tür kararlar, baştan beri hüküm ifade etmezler ve mahkemece, re’sen üzerinde durulması da gerekir. 6762 sayılı TTK’nun 381. maddesi anlamında iptali kabil kararlar ise, daha çok ortakların menfaatlerinin koruyan düzenlemelere aykırılık teşkil eden, emredici kurallar dışında yorumlayıcı ve şekle ilişkin kuralların ihlal edildiği kararlardır. İptali gereken kararlar, baştan itibaren geçersiz olmadıklarından, iptal edilinceye kadar geçerli bir kararın hüküm ve sonuçlarını doğururlar. Yokluk ve butlan hallerinin re’sen göz önünde bulundurulacağı ve herkesin ve her zaman bu geçersizliği ileri sürebileceği, Yargıtay HGK 12.3.2008 gün ve 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir."...
TTK nun 456/4 maddesindeki atıf gereğince sermaye arttırımına ilişkin genel kurul kararına karşı TTK nun 353/1 maddesi gereğince yokluk veya butlan sebebiyle dava açılamayacak, sadece kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle alacaklıların pay sahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlal edilmiş olursa tescil tarihinden itibaren üç aylık hak düşürücü sürede sermaye arttırımının iptali istenebilecektir. (H. Pulaşlı, TTK Şerhi, C.III, s.2583, par.315) (Ö.Korkut, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirketlerde Sermaye Artırımının Geçersizliği, İÜHFM C. LXXI, S. 2, s. 275-286, 2013) (emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3144 Esas 2022/7095 Karar) Davacı taraf sermaye arttırım kararına karşı hak düşürücü süreyi kaçırmaları sebebiyle dava dilekçesinde ileri sürdükleri sebeplerle kararın butlanını istediklerini ifade etmişlerdir....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2019/523 KARAR NO : 2019/822 BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACILAR : 1- 2- VEKİLİ : DAVALI : TASFİYE MEMURLARI:1- 2- 3- DAVA : Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 25/09/2019 KARAR TARİHİ : 25/12/2019 K.YAZIM TARİHİ : 30/12/2019 Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 07.10.2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının, toplantıya üye olmayan kanunen yetkisiz kişilerin katılımı ile kanuni nisap olmaksızın gerçekleştiğini, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak yapılan 07.12.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısının ve ilgili toplantıda dokuzuncu madde kapsamında alınan tasfiyeye giriş kararının mutlak butlan ile batıl olması sebebiyle yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini...
"İçtihat Metni" Reşit olmayan mağdurenin rızasıyla cinsi münasebette bulunma, reşit olmayan mağdureyi rızasıyla alıkoyma ve evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçlarından sanık ...'un; evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçundan sanıklar ... ve ...'nin yapılan yargılamaları sonunda; sanık ...'ın reşit olmayan mağdureyi rızasıyla alıkoyma suçundan beraatine, cinsi münasebette bulunma suçundan kamu davasının düşürülmesine, evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılmasına, sanık ... hakkında evlenme akdi olmaksızın evlenmenin dini merasimini yapma suçundan açılan kamu davasının ortadan kaldırılmasına, sanık ...'in atılı suçtan mahkûmiyetine dair Antalya 4....
TTK'nın 447.maddesinde sayılan hususlar ile yukarıda belirtilen içeriğe ilişkin emredici hükümlere aykırılık ise butlan sonucunu doğurur. Bu bilgilere göre somut olayın değerlendirilmesinde, İlk Derece Mahkemesince her ne kadar davacının alınan kararların yok hükmünde olduğu ve butlan yaptırımı ile sakat olduğuna yönelik talepleri yönünden ileri sürülen sebeplerin yokluk ve butlan sonucu doğuracak sebepler olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmişi ise de, mahkemece, davacının yokluk ve butlan talepleri yönünden yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiği görülmektedir. Şöyle ki; Dava dosyası içeriğinde, yok hükmünde olduğu ileri sürülen ve iptali ile butlanı istenen 30.03.2023 tarihli genel kurul kararının, hazirun cetvelinin, genel kurul toplantısına çağrıya ilişkin müdür/müdürler kurulu kararının/kararlarının ve diğer belgelerin, davacıya toplantı çağrısının tebliğine ilişkin belgelerin bulunmadığı görülmektedir....
in evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında M.. K.. ile H.. K..'un evliliğinin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s. HMK m.298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur....
nin birtakım işler yaptığını, davalılardan Nayım'ın evlilik tarihi ve şu anda sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olduğunu evlenmenin mutlak butlan ile batıl olduğunu iddia ederek; davalılardan ... ile ...'ın evlililiklerinin mutlak butlan sebebi ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... vekili ve davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle;iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının dava açma ehliyetine sahip olmadığını, bu davanın açılmasında hukuki bir menfaat bulunmadığını, kamu düzeninin zarara uğramadığını, tarafların ortak çocuklarının bulunduğunu, kötü niyet iddiasının tamamen yasal dayanaktan yoksun olduğunu, nikah esnasında tüm sağlık raporlarının alındığını, davalı ...'ın diğer davalı ...'nin hastalığından haberdar olmadığını, davalıların tamamen iyi niyetli olarak evlendiklerini, evliliğin gerçek bir evlilik olduğunu, ortak çocuklarının bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. III....
nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evliliğin, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık bulunduğu (TMK. m. 145/4) gerekçesiyle mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir. Bu halde, çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. (TMK. m. 157/2) Evlilikleri iptal edilen davalıların, ergin olmayan iki çocuklarının olduğu görülmektedir. Evlilik mutlak butlan kararıyla ortadan kaldırıldığına göre, davalıların ergin olmayan çocuklarının velayetlerinin mahkemece re'sen düzenlenmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Görüldüğü üzere, örnek verilen hallerde kanuna aykırılık bulunmakla birlikte, iptali istenen kararla ilgili ve o kararla sınırlı bir ihlâl söz konusudur. Buna karşılık, mutlak veya nisbi emredici hükümleri ilerisi için kaldıran veya değiştiren kararlar ise, m. 437/6 örneğinde görüldüğü gibi batıldır. (MOROĞLU, s. 57, 196 vd; M. BAHTİYAR, Ortaklıklar Hukuku, s. 201-202). Yargıtay uygulaması da benzer şekildedir: Bir genel kurul kararının yokluğu (Nicht- oder Scheinbeschlüsse), başlangıçtan itibaren bir genel kurul kararının mevcut olmadığını ifade eder.Bir işlemin ve bu arada genel kurul kararının kurucu unsurlarının mevcut olmaması halinde, hukukî işlemin veya genel kurul kararının yokluğu, eski deyimle “keenlemyekûn” veya mutlak butlan ile malûl olduğundan bahsedilmektedir....