Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozmadan kaynaklanan hediyelerin iadesi ve tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2013 (Pzt.) .....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2013 (Pzt.)...

      Davalı, dava dilekçesindeki iddiaların gerçek olmadığını, davacıların ısrarı ile evlat edinmenin gerçekleştiğini, Edirne Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğünde görev yaptığını, bu yoğun tempoda dahi davacılarla devamlı olarak ilgilenip ellerinden gelen yardımı yaptıklarını, davacılar hastalandıkları zamanlarda onlarla ilgilendiğini, onları hastaneye götürdüğünü, Mehmet Büker'in eşinin yanında kızı Manolya'ya nişan hediyesi olduğunu söyleyerek 500 TL. verdiğini, nişan töreni yapılırken nişan takısı olarak 100 TL. verdiğini, nişan günü Mehmet Büker ve T1'i önce diğer misafirler gibi evlerine gittiğini, her zamanki gibi onları saygı ve muhabbetle karşıladıklarını, davacı dilekçesinde ileri sürülen küçük düşürücü ve hakaret edici davranışlarda bulunduğunun hayal ürünü olduğunu, davacılara bunca senedir yüksek sesle dahi konuşmadığını,hakaret ettiği, küçük düşürdüğü iddialarının tamamen asılsız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle, cevap dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, kız isteme merasiminde davacı ve davalının aile fertlerinin hazır bulunduğunu ancak bu merasim sırasında davalının tutum ve davranışlarının çekilmez bir hal aldığını, kızların da anneyle yaşadıklarını, davacının hissiyatının kendisinin istenmediği yönünde olduğunu, nişan için çağrıldığında tek gelmesi şartıyla çağrıldığını, ailesinin gelmesinin istenmediğini, sebebini sorduğunda "senin bunak annenle mi uğraşacağız geleceksen tek gel huzursuzluğa gerek yok " şeklinde tavır konduğunu, bu tavır nedeniyle nişan merasimine gitmediğini, tarafların evli kalmasında hiç bir menfaat kalmadığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ikinci cevap dilekçesinde özetle ; cevap dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, nafakanın devamına karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulmasından dolayı hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 06/11/2013 tarihinde nişanlandıklarını, davalının nişanı bozmasına rağmen, hediyelerini ve taktığı altınları kendisine geri iade etmediğini, davalıya nişan nedeniyle 1 adet zincir 12.05 gr., 1 yüzük 2.96 gr.,1 yüzük 3.04 gr., 1 yüzük 3.34 gr., 1 yüzük 2.40 gr., 1 yüzük 3.00 gr. toplam beş adet yüzük, bir adet küpe 3.90 gr., 1 bilezik 89,26 gr.,on adet tek ata altının verildiğini ileri sürerek, 1 adet zincir takımı, beş adet yüzük, bir adet küpe, on adet tek ata altının aynen, olmadığı taktirde; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak...

        Davalı, internette tanıştıklarını, sıradan şekilde arkadaş olduklarını internet ve telefon aracılığıyla yaptıkları görüşmede ciddi bir birliktelik olmadığından defalarca bahsettiğini, davacıya nişanlı ve evlenmek üzere olduğunu, ileriye dönük beklentisinin olmadığını söylediğini, nişan merasiminden söz edilebilmesi için öncelikle kız isteme ve söz kesme olayının olması, erkek tarafın aile büyüklerinin kız istemeye gitmesi gerektiğini, ancak iddia edildiği gibi kendi aralarında böyle bir nişan merasiminin gerçekleşmediğini, nişan bozulmasını kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Nişan fotograflarında kuyumcu bilirkişinin yapmış olduğu incelemede 9 adet çeyrek altın ve 8 adet bilezik bulunduğu belirtildiği anlaşılmıştır. Davacı taraf davalı tanıklarının bu anlatımlarına istinaden bileziklerin kendi uhtesinde olmadığını iddia etmiş, fotograflarda da kaç adet bileziğin davacının kolunda bulunduğu tam olarak anlaşılamadığı görülmüştür....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            Nişan ve nişanın bozulmasının sonuçlarına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanununun İkinci Kitabında Aile Hukuku başlığı altında düzenlenmiştir. Mahkemece de kabul edildiği üzere davacı ile davalı ... arasındaki uyuşmazlık, nişan ve nişanın bozulmasından kaynaklanmaktadır. O halde yukarıdaki açıklamalar uyarınca bu davalı yönünden açılan davanın tefriki ile aile mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan ...’in nişanlandıklarını,diğer davalının ise davalı ...’in babası olduğunu, nişanın davalının kusurlu hareketleri neticesinde bozulduğunu beyan ederek 2000 TL. manevi tazminat ile nişan hediyelerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, öncelikle davada zamanaşımının dolduğunu, nişanı bozan tarafın davacı olduğunu, nişan hediyelerinin davacı tarafından değil ailesi tarafından takıldığını,hediyelerin geri verildiğini, kendisinde sadece bir adet yüzük ile bir adet set takımının bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddi,davalı ... yönünden ise, zamanaşımı ve esastan davanın reddine karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacı tarafın temyizi yönünden: davacı tarafından davalıya bir adet pırlanta yüzüğün takıldığı ifade edilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu