Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; nişan yüzüğü, kolye ve saat dava konusu edilmediği halde bunlar hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişan hediyesi olmadığı kanıtlanan dava konusu araç ile ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ortak alınan araçta, davacının katkısının belirlenmesinden farklı olarak, müvekkili yönünden aracın alış tarihindeki değeri ile davanın açıldığı tarihteki değeri arasındaki farkın göz ardı edildiğini, sözlü ve yazılı beyanlarına itibar edilmediğini, mahkemece açık bir şekilde taleplere, beyanlara ve hukuka aykırı karar verildiğini, müvekkilinin babasının tek taş yüzüğü ve nişan yüzüğünü davacının arkadaşına bizzat teslim ettiğini, bunun davacı tarafından tanık beyanlarına ilişkin dilekçede de kabul edildiğini, davacı tarafın nişan hediyelerinin kendisine verildiğini kabul ederek ispat yükünü üzerine aldığını, bu ispat yükünü yerine getiremediğini, ıslah dilekçesinde nişan yüzüğü olmadığı halde nişan...
Davacı vekili, tarafların görücü usulü ile tanışarak 2006 yılı mayıs ayında nişan töreni yaptıklarını, nişanda davalıya 13 adet bulyon altın diye tabir edilen altın ile bir adet yarımlık, 20 adet küçük altın ile nişan yüzüğü takıldığını, aralarında çıkan anlaşmazlık yüzünden nişanın bozulduğunu, davalının nişan hediyesi olarak takılan altınları iade etmediğini belirterek, nişanda takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise 8.975,00 TL tutarındaki bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
verildiğini, davacının gerek bu suçlama gerekse haksız atılan nişan nedeniyle büyük manevî acılar çektiğini, haksız suçlama ve nişanın bozulması nedeniyle işine gidemez olduğunu, iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını ve maddî zararının oluştuğunu beyanla, nişan hediyelerinin aynen iadesine, mümkün değilse bedeline, davacı lehine 2.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş ve dava değerini 22.000,00 TL olarak göstermiştir....
Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi ve nişan nedeniyle yapılan harcamaların tahsili isteminden ibarettir. Nişanlanan erkeğin babası tarafından, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi ile nişan sebebiyle yapılan masraflar talep edilmiştir....
Mahkemece; davacı tarafın nişan salonu giderleri, muhtelif giyim eşyaları giderleri ve diğer nişan masrafları ile ilgili olarak talep etmiş olduğu 10.650 TL maddi tazminat talebinin reddine, davacı tarafın nişan sırasında davalıların müşterek çocuğu ...'...
Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile tanıştıktan 2-3 ay sonra nişanlanmaya ve evlenmeye karar verdiklerini, Ağustos ayı içerisinde nişan yaptıklarını, aile arasında yapılan nişanda davacının bir takım altınlar taktığını, ancak ne kadar olduğunu bilmediğini, çünkü davacının bu altınları nişan bittikten sonra düğün esnasında takacağını söyleyerek geri aldığını, kendisinin de aradaki ilişkiye güvenerek geri verdiğini, böyle bir olayın başına geleceğini tahmin etmediğini, davacının bu tutumunun manevi olarak kendisini çok üzdüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 21.420,00 TL nişan hediyesi bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili; nişanın davacı tarafça haksız yere bozulduğunu, bu nedenle davacı tarafın nişan hediyelerini istemeye, maddi ve manevi tazminat talep etmeye hakkının olmadığını ve hediyelerin mutat hediyeler olması nedeni ile iadesinin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, nişanın bozulmasında davalının kusurunun bulunmadığı kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Nişan hediyelerinin geri istenebilmesi için nişanın bozulmasında nişanlılardan birinin kusurlu olup olmaması önemli değildir. Eş söyleyişle; nişan hediyelerinin iadesine karar verilebilmesi için kusur şartı aranmaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafça hediyelerin iade edilmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle nişan yüzüğü olan alyans dışındaki hediyelerin davacıya iadesine, davacı tarafın 1.750,00 TL düğün salonu ve 500,00 TL nişan masrafına ilişkin talebinin davalının nişanın bozulmasında kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle talebin reddine, davacının davasının kısmen kabulüne, 2 Adet 22 ayar 20 gr bilezik, 1 adet 22 ayar 40 gr bilezik, 1 adet 14 ayar 15 gr mini set, 1 adet 14 ayar 4 gr tek taş yüzük, 1 adet bayan kol saatinin davalı tarafından davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde 6.883,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1 adet alyans yüzük ve 2.250,00 TL'li nişan masraflarına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Noterliğinden ihtarname göndererek asılsız iddia ve taleplerde bulunduğunu, nişan merasimi sırasında takılan takıların tamamının nişan merasiminin yapıldığı günün sonunda kayınvalide ve büyükannenin elden ele dolaştırdıkları ve hatta nişan merasimi sırasında oynamaya, dansa kalkarken dahi ellerinden düşürmeyip birbirlerine havale ettikleri siyah el çantasının içerisinde olduğunu, nişan töreninden ayrılırken de beraberlerinde götürdüklerini, karşı tarafa çekmiş oldukları Çorlu 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının boşandığı eşine nişan, nikah ve düğünde takılan ziynet eşyaları, davalı ve annesi hesabına gönderildiği iddia edilen paralar, nikah ve nişan masrafları ile düğün ve nişanda verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....