WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz sonrası nişanda takılmak üzere davalıya verildiği ileri sürülen nişan takılarının belirlenen nişan gününe rağmen nişan öncesi davalı tarafça sözün bozulması nedeniyle davalı tarafça iade edilmediği davacı tanık beyanları ile ispatlanmıştır.Davacı tanıkları arasında tarafların ayrılık sonrası anlaşmaları için pastanede buluşmaları için getiren tarafsız davacı tanığı Ahmet Kıran'ın da talimat yoluyla beyanı bulunmaktadır. Söz ve nişanda takılan takılar için örf ve adet gereği resmi senet belgesi düzenlenmez.Bu durumda teamül gereği senede bağlanamayan takılan takılar için tanık dinlenebilecektir.Davacı yemin deliline dayanmamıştır. Davacı tanıkları dinlenilmiş,kuyumcudan alınan takıların kartvizitteki miktar ve özelliklerine dair deliller sunulmuş,bu takılan değerleri bilirkişi raporu ile belirlenmiştir....

Ancak nişanın bozulması nedeni ile fahiş bir zarar doğmuş ve bu nedenle kişilik hakları da saldırıya uğramış ise bu durumun ispatı halinde manevi tazminata hükmedilebilir. Somut olayda; davacı ile davalı ...'in aileleriyle birlikte nişan öncesinde alışverişe çıktıkları, alışveriş sonrasında davalı ...'in davacının fiziksel yapısından rahatsızlık duyduğuna dair mesajlar gönderdiği, davalının nişan töreni öncesinde davacının basenlerini kontrol edilmesine izin vermemesi halinde nişanın yapılmayacağının söylediği, davalı ...'in isteiği üzerine bir sonraki gün kuaförde davalı ... ile davalı ...'in kardeşi Elif'in davacının basenlerini kontrol ettikleri, bu olayların etkisinde kalan davacının aynı gün nişanı bozmak zorunda kaldığı, davalı ...'in davaranışlarının davacıyı küçük düşürücü, kişilik haklarına zarar verici nitelikte bulunduğu, davacının üzüntü duymasına eden olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu kapsamda davalı ...'...

    "İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki nişan hediyelerinin iaesi davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2012 günlü ve 2011/105 E.- 2012/591 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 15.05.2013 günlü ve 2013/5260 E.- 2013/8098 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin oğlu olan .... ile davalı ...'nin nişanlandığını, ancak davalının başka erkekle ilişkisi ortaya çıkınca nişanın bozulduğunu, nişan bozmanın davalının kusurundan kaynaklandığını iddia ederek, nişan nedeniyle davalıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili ile nişan ve düğün hazırlıkları için yapılan masrafın tahsilini talep etmiştir....

      Mahkemece nişanda takılan hediyelerin davacının nişanı sebep göstermeden bozması sebebiyle, davalının nişan töreni için harcadığı masraflar da gözönüne alınarak iade talebinin hakkaniyet kurallarına uygun olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Nişanın bozulması nedeniyle hediyelerinin geri alınması istemine ilişkin davalarda TMK.nun 86. Maddesine göre kusur aranmamakla birlikte dava konusu yapılan ziynet eşyalarının mutad olup olmadığının tesbiti konusunda sadece yöresel örf ve adetlerin varlığı yeterli olmayıp tarafların usulünce araştırılıp saptanacak mali ve sosyal durumlarının da dikkate alınması gerekir. Kaldı ki altınlar, mutad eşya kapsamında sayılmamaktadır. Mahkemece mutad hediyelerden olmayan ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddi şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen iadesi, olmazsa bedeli olan 6.613,00 TL'nin masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili müvekkilinin nişan hediyesi olarak belirttiği eşyaları davalıya verdiğini, davalı tarafın maksadını anlamadıkları bir sebeple nişanı bozduklarını ve dava konusu eşya ve hediyeleri geri vermediklerini, beyan ederek nişan hediyelerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde toplam 6.613,00 TL bedelinin ve tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, talep ve dava etmiştir....

          Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir. Diğer taraftan, TMK.nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....

          Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalının 3 yıl önce 2005 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlılık döneminde ilişkileri gayet iyi olduğundan ve davacı müvekkilinin Avustrulya'da çalışması nedeniyle, her ay ortalama 1000.00 Dolar nişanlısına nişan hediyesi gönderdiğini, bu arada işlerinin bozulması nedeniyle para gönderememesi ve yine nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissenin davalı tarafça satılmasına müvekkilinin karşı çıkması neticesinde, nişanın bozulduğunu iddia ederek; gerek nişan töreninde takılan, gerek daha sonra verilen nişan hediyelerinin aynen iadesini, mümkün olmadığında toplam 66.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini; ayrıca, müvekkilince nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddini istemiştir....

            Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; nişan yüzüğü, kolye ve saat dava konusu edilmediği halde bunlar hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişan hediyesi olmadığı kanıtlanan dava konusu araç ile ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ortak alınan araçta, davacının katkısının belirlenmesinden farklı olarak, müvekkili yönünden aracın alış tarihindeki değeri ile davanın açıldığı tarihteki değeri arasındaki farkın göz ardı edildiğini, sözlü ve yazılı beyanlarına itibar edilmediğini, mahkemece açık bir şekilde taleplere, beyanlara ve hukuka aykırı karar verildiğini, müvekkilinin babasının tek taş yüzüğü ve nişan yüzüğünü davacının arkadaşına bizzat teslim ettiğini, bunun davacı tarafından tanık beyanlarına ilişkin dilekçede de kabul edildiğini, davacı tarafın nişan hediyelerinin kendisine verildiğini kabul ederek ispat yükünü üzerine aldığını, bu ispat yükünü yerine getiremediğini, ıslah dilekçesinde nişan yüzüğü olmadığı halde nişan...

            Maddi tazminat istenebilmesi için nişan haklı bir sebep olmaksızın bozulmuş olmalı ya da nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulmuş olmalıdır. Davacı iddiasını kanıtlarsa uygun bir tazminata hükmedilir. Davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda davacı taraf, nişanın bozulması nedeniyle maddi zarar uğradığını iddia ederek maddi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de, davacı taraf, nişanın davalının kusurlu davranışları sonucu bozulduğunu ispat edememiştir....

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yönünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Anılan maddeye göre, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, istemde bulunan nişanlının kişilik değerlerinin ağır bir şekilde ihlal edilmiş olması gerekir. Bir nişanın bozulmasının, taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratması ve menfaatleri haleldar etmesi doğaldır. Doğal olan bu üzüntü ve menfaat ihlali, manevi tazminata esas alınamaz. Bu nedenle, davacı tarafın manevi tazminat isteminin reddi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu