Davalı - karşı davacı vekili, cevap dilekçesinde; nişan alışverişi, ev ve mobilya seçiminde müvekkilinin fikrinin alınmadığını, nişanın davacı – karşı davalı tarafça bozulduğunu, dava konusu gelinliğin teslim alınmadığnı, iadesi istenen hediyelerin mutad nitelikte olduğunu savunarak; davanın reddini istemiş; karşı davasında ise, nişanın bozulmasına rağmen müvekkilinin davacı – karşı davalıya verdiği hediyelerin geri verilmediğini, müvekkili tarafından 1.991,13 TL masraf yapıldığını, ayrıca nişanın bozulması nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek; 1.991 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, TMK'nun 122/2.maddesinde "Hediye aynen veya misli geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır" hükmü gereğince davacının nişan hediyelerinin öncelikle aynen iadesi talebi hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinde hediyelerin aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili talep edildiğine göre, mahkemece; dava konusu nişan hediyelerinin aynen, olmadığında bedeline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bedele ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ./.. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin kabul gören temyiz itirazına gelince; Dava; nişan bozulması nedeniyle, nişanda takıldığı iddia olunan ziynetlerin, davalı taraftan aynen, bunun mümkün olmaması nakden tahsili istemine ilişkindir. Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz....
ın davalı ile 25/06/2012 tarihinde nişanlandığını, ancak nişanın davalının kusuru dolayısıyla 14/02/2013 tarihinde bozulduğunu, davalıya nişan hediyesi olarak pırlanta tek taş, 22 ayar 38,53 gr kelepçe, 14 ayar 3,85 gr incili küpe, 14 ayar 36,03 gr ... set, 14 ayar 4,25 gr ... kolye, 14 ayar 6,75 gr ... bileklik, 18 ayar 44,53 gr altınlı 7,14 ct pırlantalı set takıldığını, ancak nişanın bozulmasından sonra hediyelerin davalıdan istenmesine rağmen iade edilmediğini beyan ederek hediyelerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaz ise hediyelerin toplam bedeli olan 44.400,00 TL’nin, fazlaya ilişkin sair tüm hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 13/04/2013 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davacının oğlu dava dışı ... ile 14/02/2012 tarihinde arkadaşlıklarının başladığını, 25/06/2012 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlanmanın ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2023 NUMARASI : 2021/746 ESAS, 2023/146 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Hediyelerin Geri Verilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; davalı ile 18/01/2021 tarihinde nişanlandığı, davalının asılsız isnatlarla 04/11/2021 tarihinde davacı hakkında şikayette bulunduğu, davalının nişanı bozduğu, davalının nişanı bozmasına rağmen nişan sebebi ile takılan hediyeleri iade etmediği gerekçeleri ile davalıya nişan sebebi ile takılan ziynet eşyalarının aynen mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000TL'nin iadesi talep ve dava etmiştir....
Yargıtay'ın Yerleşmiş Uygulamalarına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece; nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği, mutad olmayan) davacı istemlerine yönelik talebi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, itibar edilmeyen gerekçeler ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların nişanlandıklarını, müvekkilinin davalıya sadece .....ya götürmek için evlenme akdi yaptığını, nişan sırasında müvekkilinin davalıya bir miktar para ve ... ayar 236 gram altın verdiğini belirterek, müvekkili tarafından davalıya verilen para ve hediyelerin iadesini, hediyelerin aynen iadesi mümkün değilse bedelin tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun ....maddesi uyarınca; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 08.....2009 tarihinde evlendikleri, ....... Asliye ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan nedeni ile hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
Kural olarak nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. (TMK m.122) Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir....
Aile Mahkemesi ise, miras bırakan ile davalı tarafın gayri resmi olarak evlendikleri, sonrasında ölüm nedeni ile ayrıldıkları, davanın artık nişan hediyelerinin iadesi biçiminde nitelendirilmesinin uygun olmadığını, sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacıların miras bırakanı ... ile davalı ...'ın nişanlandıkları ve daha sonra resmi nikah olmaksızın fiilen bir müddet yaşadıktan sonra ölüm nedeni ile ayrıldıkları, davanın ise, davacı murislerin davalıya karşı nişanlılık süresi içinde alınan muhtelif malların ve ziynet eşyalarının iadesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır....