"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının boşandığı eşine nişan, nikah ve düğünde takılan ziynet eşyaları, davalı ve annesi hesabına gönderildiği iddia edilen paralar, nikah ve nişan masrafları ile düğün ve nişanda verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın bağışlanmadan rücu niteliğinde olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, yapılan harcamaların evlilik birliği içinde müşterek olarak yapıldığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalının nişanı sebepsiz yere bozduğu belirtilerek, nişan hediyelerinin aynen iadesi olmadığı takdirde 7.765,00 TL bedelinin ve 5000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili talep edilmiştir.Birleşen dava dosyasında ise, nişanın karşı tarafın kusuru nedeniyle bozulduğu ve nişandan ayrılan kızın küçük bir yer olan köyde yaşaması nedeniyle evlenme şansının azaldığı gibi hiçbir neden yok iken ayrılması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiği ileri sürülerek 20 000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiştir.Mahkemece; davacı ... ’in kendisi ve yakınları tarafından davalıya nişan nedeni ile takılan altın ve hediyelerin davalı ...’nın yaşadığı köyün örf ve adetlerine göre nişan erkek tarafından bozulduğu takdirde iadesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile nişan hediyelerinin aynen iadesi isteminin reddine; davacı ......
Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nişanın bozulması nedeni ile manevi tazminat ve verilen hediyelerin iadesi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan ...’in nişanlandıklarını,diğer davalının ise davalı ...’in babası olduğunu, nişanın davalının kusurlu hareketleri neticesinde bozulduğunu beyan ederek 2000 TL. manevi tazminat ile nişan hediyelerinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 27.09.2014 tarihinde nişanlandığını; nişan sırasında 8 adet 25 gram bilezik, 1 adet 20 gram bilezik, 1 adet beşi birlik zincir, 1 adet altın, 2 adet çeyrek altın ve 1.170 TL para takıldığını, nişanın bozulduğunu belirterek, nişan hediyelerinin ve paranın aynen iadesine; mümkün olmadığı takdirde 26.500 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının nişan sırasında öğrenci olduğunu, müvekkiline herhangi bir hediye almadığını, alınan hediyelerin davacının babası tarafından bizzat alındığını; bu nedenle, davacının dava açma hakkının bulunmadığını belirterek davanın husumetten reddini istemiş; esası bakımından da, nişanın bozulması ile ilgili iddiaların asılsız olduğunu, nişanı bozanın davacı olduğunu savunup; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; "... Davacı ile davalının nişanlı oldukları, nişanlılığın evlenme dışındaki bir sebeple sona erdiği ve davalıya verilen altın takıların, hediyelerin ve nişan masraflarının davacı tarfından davalıya verilmediği, davacının anne ve babası tarafından davalıya verildiği anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar verilmiştir, gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Asıl ve birleşen davacı ... ile asıl davalı birleşen davacı ... ile birleşen davacılar ..., ... aralarındaki nişan bozulması nedeni ile hediyelerin iadesi, tazminat davasına dair ... . Aile Mahkemesinden verilen 05/12/2015 tarihli ve 2013/532 E - 2015/1042 sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 11/12/2017 tarihli ve 2016/6037 E - 2017/17358 K sayılı ilama karşı asıl davacı/birleşen davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I HUMK'nun 5219 ve 5236 sayılı kanunlarla değişen 440/III-1. maddesine göre 13.900 TL'den az olan davalara ait hükümlerin onanması ya da bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Hüküm altına alınan miktar, karar düzeltme sınırının altındadır....
Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışındaki hediyeler aynen, mevcut değilse mislen geri verilir veya karşılığı sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenir. Alışılmış mutad hediyelerden kasıt; giyilmekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delil ile ispat edilebilir. Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fazla olmayan hediyelerden olmasına bağlıdır ve bu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmelidir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda istikrar arzeden Yargıtay içtihatlarına göre nişan yüzüğü mutad hediye kapsamındadır ....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, evlenileceği zannıyla yapılan masrafların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların evlenme hazırlığı içinde bulundukları sırada davacının davalıya ziynet ve ev eşyası alarak ev kiraladığı, daha sonra tarafların ayrılmaları nedeniyle davacının davalıdan yapmış olduğu masrafların tahsilini talep ettiği, bu nedenle davanın aile mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 7. Aile Mahkemesi ise, dosya içerisinde taraflar arasındaki ilişkinin nişan ilişkisi olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, nişan olduğu kabul edilse dahi mutad hediyelerin dışındaki hediyelerin iadesi talebinin bulunmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Somut dava dosyasında; davacı-davalı erkek, nişan nedeni ile takılan nişan yüzüğü de dahil tüm ziynet eşyalarının davalı-davacıda kaldığını, iade edilmediğini, nişan ve düğün hazırlıkları için oturulacak evin kirası da dahil bir takım masraflar yapıldığını, nişanın bozulması nedeni ile üzüntü ve elem yaşadığını iddia ederek, mutat dışı hediyelerin aynen, olmadığı takdirde mislen iadesine, bunun da mümkün olmaması halinde karar tarihindeki değerlerinin tahsiline, maddi ve manevi zararlarının giderilmesine, davalı-davacı kadın ise, nişan ve evlenileceği inancı ile yaptığı masrafların ve de nişanın haksız bozulması nedeni ile uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....