Aile Mahkemesi ise, tarafların gayri resmi olarak evlendikleri, ve sonrasında fiilen ayrıldıklarını belirtip, davanın artık nişan hediyelerinin iadesi biçiminde nitelendirilmesinin uygun olmadığını, sebepsiz zenginleşme nedeni ile tazminat olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ... ile davalının nişanlandıkları ve bu nedenle bazı harcamaların yapıldığı, eşyaların alındığı ancak daha sonra resmi nikah olmaksızın fiilen bir müddet yaşadıktan sonra ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Davada öncelikle, nişanlılığın hükümleri, nişanın bozulmasının sonuçları, hediyelerin geri verilmesi konuları incelenip, değerlendirileceğinden ve bu hükümleri incelemek de Aile Mahkemesinin görevine girdiğinden, uyuşmazlığın Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2....
Somut olayda; tarafların 16.04.2011 tarihinde nişanlandıkları, yaklaşık 4 ay kadar nişanlı kaldıktan sonra ayrıldıkları, nişan töreninde davacı tarafından davalıya 5 adet burma bilezik takıldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı, nişan bozulduktan sonra ziynet eşyalarının davalıda kaldığını iddia etmekte, davalı da ziynet eşyalarının davacıya iade edildiğini beyan etmektedir. Bu durumda davalı kadın, dava konusu ziynet eşyasının iade edildiğini ispat yükü altındadır. Bunu da her türlü yasal delil ile ispat edebilir. Davalı tarafından, nişanda takılan bileziklerin nişan bohçası ile birlikte davacıya iade edildiği belirtilmesine rağmen, davalının annesi ve babası mahkemece alınan beyanlarında nişan bohçasının iade edilmediğini, bileziklerin davacının annesine iade edildiğini beyan ederek davalının beyanlarına aykırı beyanda bulunmuşlardır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nişanın sona ermesi nedeniyle hediyelerin iadesi istemine ilişkin olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, taraflar arasında nişan yapıldığı, nişanlılık bir süre devam ettikten sonra tarafların düğün yaparak gayri resmi şekilde birlikte yaşamaya başladıkları, ileride evlenecekleri düşüncesiyle ... Şirketi ile 15.03.2010 tarihinde yaptıkları sözleşme ile satın almış oldukları dairenin ½ hissesinin davalı adına kaydedildiği taraflar arasındaki bu birlikteliğin bozulması nedeniyle davacının, satın alınan dairenin davalı adına olan ½ hissesinin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi olarak bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulmasından dolayı hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 21/06/2014 tarihinde nişanlandıklarını, kendisinin nişan için büyük harcamalarda bulunduğunu, 01/01/2015 tarihinde davalının nişanı bozduğunu, verdiği hediyelerin iadesini istemesine rağmen davalının bu hediyeleri iade etmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile nişan için yapılan harcamaların nakit olarak ödenmesini, hediyelerin iadesini talep etmiş, 07.04.2015 havale tarihli dilekçesiyle ziynet eşyası ve eşya talebini 16.590 TL'ye yükseltmiştir. 28.09.2015 tarihli dilekçesiyle...
giderleri de bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı tarafından davalıya verilen danteller, çeyiz eşyalarının aynen iadesi ve davacı tarafından davalıya takılan 1 adet 14 ayar takı seti, 7 adet 22 ayardan toplam 112 gr. bilezik, 1 adet saat, 1 adet tek taş yüzük ile alyansın nişanın bozulması nedeniyle aynen, aynen iadenin mümkün olmaması halinde mislen, mislen iadenin mümkün olmaması halinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre toplam değeri olan 12.770,00 TL'nin nişanın atıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ve 3.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
tazminata hükmetmenin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Asıl dava;nişan bozulması nedeniyle, nişanda takıldığı iddia olunan ziynetlerin davalı-karşı davacı taraftan aynen, bunun mümkün olmaması halinde nakden tahsili ile nişan bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine, karşı dava ise; nişan bozulması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
davalının sürekli olarak müvekkilinden ve müvekkilinin babasından para istediğini, müvekkilinin nişan için çeşitli harcamalar yaptığını, düğün salonuna nişan için 3.000,00- TL, gelinlikçiye 1.500,00- TL. verdiğini, düğün için salona 1.500,00- TL. kapora verdiğini, nişan için davalıya 5 adet 24 ayar bilezik, 2 adet bileklik, bir adet set kolye taktığını, davalının nişanı bozduğunu, müvekkilinin uğramış olduğu psikolojik bunalımları ve toplumda hissettiği baskıları hafifletebilmek amacıyla manevi tazminata hükmedilmesini, alınan hediyelerin geri verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez. Nişanın bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz. Diğer taraftan hediyelerin iadesi yönünde hüküm kurulabilmesi için eşyanın davalıya hediye edildiğinin ve nişanın bozulmasından sonra iade edilmediğinin ispatlanması gerekir. Zira; TMK'nın 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ..., ..., ... aralarındaki nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasına dair ... Aile Mahkemesinden verilen 22/01/2015 günlü ve 2014/375 E.-2015/47 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 10.04.2017 günlü ve 2015/19482 E.-2017/4991 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişan bozulması nedeniyle hediyelerin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....